Ak Parti’nin halkla dirsek temasında bulunduğu dönemleri hatırlıyoruz.

Hem genel siyaset, hemde yerel siyaset çok sıkıydı.

Ankara’da kentin işleri takip edilir, yereldeki rakiplere beş beş cevaplar verilirdi.

Son derece etkili bir parti vardı Eskişehir’de.

Kentin eksiklikler bir bir tamamlanıyor, yatırımlar adeta birbiri ile yarışıyordu.

Demiryolunun yer altına alınmasından tutun, yeni stadyumun yapılmasına kadar hepsi hızlıca bitti.

Beri yandan tüm bunlar Eskişehirli partililerin tezahüratları altında yapılıyor;

Parti binasındaki divan toplantıları adeta şölen yerine döndürülüyordu.

Bu vesile ile partinin destekçisi olan kitleler hiçbir zaman unutulmuyor;

Yeri geliyor siyaset o salonlarda vatandaşla birlikte yapılıyordu.

+++

Hatırlayın yine…

Bir vekil, bir teşkilat başkanı, gittiği herhangi bir mahallede davul zurnayla karşılanıyordu.

Peşine o yörenin yetkilileri ile kalabalık bir kitle takılıyordu.

Orada yapılan konuşmalarla direk rakip muhataplara mesajlar, eleştiriler yöneltiliyor;

Şehrin siyaseti vatandaşlarla birlikte çok renkli ve etkili bir biçimde ilerliyordu.

+++

Halkı hiç yanından ayırmadı Ak Parti.

öyle ki, en düzeydeki kurmaylarının kapısı hep açıktı Eskişehirliye…

Sırf bunun için bir gün bile belirlenmiş;

Vatandaşlarla bire bir yapılacak görüşmelerin adına da “Halk Günü” denilmişti.

O vesile ile bir de basın toplantısı düzenlenir;

Kentteki gelişmeler, eksiklikler ve yatırımlara dair de sorular sorulurdu.

Hiç yoksa “Eskişehirliler vekilinin yüzünü görür, teşkilatın gücünü hissederdi”

Psikolojik açıdan, hatta kurumsal tarafından bile partiye bir güç veriyordu o görüntüler…

+++

O günlerin üzerinden çokta zaman geçmedi aslında.

Ama partide hiçbir şey bir daha o günlerdeki gibi olmadı.

Bunun nedenine, “Hadi Ak Parti yerelde kaybetti, ruhsal bir çöküş var” diyelim…

Ama bunun karşılığında Eskişehirliler genel seçimlerde de partiyi hiç yalnız bırakmadı.

Son seçimlerde en çok vekili Ak Parti’ye verdi.

Eskişehirli, Ak Parti’den vazgeçmediğinin mesajını her genel seçim zamanı verdi ama;

Ak Parti’yi yönetenler bu mesajı yerele taşıyamadı.

Zaten sözünü ettiğimiz günler bile hemen unutuldu gitti.

Bırakın vatandaşın parti binasına gelmesini;

“Partinin vekilleri bile uzun zaman parti binasına hiç uğramadı!”

+++

Parti binasında kimse kalmayınca, otomatikman “Halk Günleri” de düştü.

Parti genel başkanı ısrarla, geldiğimiz yeri, halkın arasını unutmayalım dedikçe;

Tam tersi bir şekilde ilerlemeye başladı süreç.

Ve öyle bir güne geldik ki;

“Artık Ak Parti’nin halk buluşmalarını iç çekerek, özlemle hatırlıyoruz”

+++

Kısacası…

O günlerden artık eser kalmadı.

Bundan sonrasına dair de o günlerin yeniden geleceğine dair bir beklenti de yok.

Halk tarafında da durum aynı!

Vatandaşta, bir daha partiyle bu kadar içli dışlı olacağına ihtimal vermiyor.

Zaten kitlelere hitap eden siyasetçiler de bir kenara atıldı.

Şimdi onlar da olan biteni kenardan izliyor.

Geriye ise, ‘Reis’in hürmetine partiyi bırakmayan bir kitle kalıyor’