Ak Parti’de kongreler süreci devam ediyor.

Sadece bir korona arası verildi.

Bu nedenle gözler yeniden teşkilatlara dönüş durumda.

“Kim gidecek, kim kalacak merakı” yaşıyoruz.

Ancak şunu da söylemeden geçmeyelim ki;

“O eski kongre heyecanlarının çeyreği bile yok ortada!”

+++

Hatırlayın geçmiş dönemleri…

Her ne kadar il başkanının kim olacağına genel merkez karar verse de, şehirde teşkilatları almak için yoğun çalışmalar başlatılırdı.

Kulisler yapılır, ziyaretlerde bulunulur, nabız yoklanırdı.

Kendisinden emin olanlar, bir yönetim oluşturanlar, ekibini kuranlar daha sonra soluğu Ankara’da alırdı.

Eskişehir’de yapılan kulisler bu kez başkente taşınır, teşkilat başkanlığı için destek aranırdı.

++++

Dönelim bugüne…

Yıllarını bu davaya adayan partililerin üzerine adeta ölü toprağı örtülmüş durumda.

Sorsanız çoğunun partinin kongre süreci içinde olduğundan bile haberi yok!

Ne gruplar, ne ekipler, ne toplantılar, ne de başka bir organizasyon düşünen var.

Genel kurul süreciyle ilgili olanlarda ancak olan biteni fısıltılardan, gazetelerden, gazetecilerden takip ediyor.

+++

Yani koskoca iktidar partisi, şehirde biraz olsun bile kongre rüzgârı estiremiyor.

Hatta öyle bir hava var ki, genel kurulu yapan sanki meclis dışındaki sıradan bir parti.

Kimsenin ilgilenmediği, çevirip kafasını bile döndürmediği bir kongre…

İşte böyle bir psikoloji altında gidilen bir genel kurul var.

O yüzden, partinin kongre süreci de çok dikkat çeker bir noktada değil.

Zaten mevcut yönetimlerin yeniden ‘atanacağı’ beklentisi çokça ağırlık kazanmış durumda.

Süreç içerisinde partiye gelip gidenlerin, yazılan raporların, Ankara’ya aksettirilen havanın bu sonucu doğurması neredeyse kesin.

O yüzden, Ak Parti’deki genel kurul havası bu kez, eski alıştığımız heyecanlı dönemlerden çok farklı geçiyor.

Ve bu atmosfer altında da sona erecek gibi duruyor.

Son yıllarda alıştığımız Ak Parti siyaseti de, partinin asıl hedefi olan 2023’e bu şartlar altında sokuluyor.

Tatsız, tuzsuz, heyecansız, sıradan…