Mahmudiye, “Türk Atçılığı” için çok önemli bir merkez.

Türkiye’de koşan atların yarısından fazlasını Mahmudiye yetiştiriyor.

Haraları ve hipodromu ile ülkemize pek çok şampiyon kazandırdı.

ülkemiz kadar Eskişehir için de hayli değer taşıyor.

Mahmudiye’de yarışların başlaması, şehre de önemli derecede KDV ve prestij kazandıracak.

Bu yüzden, Mahmudiye Hipodromunun resmi yarışlara açılması beklendi yıllarca.

Ama olmadı…

+++

O dönemleri hatırlayın…

Siyasete aday olanların en baştaki sözlerinden birisiydi Mahmudiye Hipodromu.

Hatta bir dönem, “Kesin burasını açıyoruz” demişlerdi de,

Daha sonra TJK harasının kapatılmasına bile seyirci kalmışlardı.

O derece sahip çıkabildik 200 yıllık mirasa…

+++

CHP’li çakırözer, bu konuyu da meclise taşımış.

Eskişehir’e yapılan bu haksızlığı hatırlatmış.

Atıl hale dönen tesislerin akıbetinin ne olacağını merak etmiş.

Ardından da;

“Her şehre açılıyor da, her şeyi hazır olan Eskişehir’de yarışlar neden açılmıyor?” diye sormuş.

+++

Soru çok net, yanıtları vermesi gerekenler de belli.

Ama onlardan asla bir yanıt gelmeyecek.

Eskişehir, yaşadığı sahipsizliğin bedelini Mahmudiye’de de ödemeye devam edecek.

*********************

ŞANLI’NIN çAĞRISI!

Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı, sessiz sedasız hizmetine devam ediyor.

Diğer taraftan toplumsal konularda da zaman zaman dikkat çeken söylemlerde bulunuyor.

Bunlardan birisi de “Köye dönün!” çağrısı oldu.

+++

Böylesine bir çağrı pandemi sonrasındaki dönemde ülkemiz adına çok değer taşıyor.

Ancak Eskişehir özelinde daha da anlamlı olduğu kesin!

çünkü Eskişehir nüfusunun kırsal ve kent dağılımı, diğer şehirlere hiç benzemiyor!

Neredeyse ilçe ve köyleri boşalmış bir şehirden söz ediyoruz.

Diğer şehirlerin ilçeleri, kendi kent merkezleri kadar büyükken;

Hatta pek çok ili bile nüfus yoğunluğu olarak geride bırakırken,

Bizim ilçelerimiz ancak bir mahalle büyüklüğünde kalıyor.

+++

Tüm bunlardan dolayı Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı’nın çağrısına kulak verilmesi kanısını taşıyoruz.

Hatta bu çağrının şehrin ileri gelenleri tarafından da projelendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Şanlı’nın da dediği gibi, kırsalda atıl durumda onca tarım arazisi var.

Eğer devlet kurumları bu işin başını çeker, projelerle desteklerse, Şanlı’nın çağrısı neden kuvvetle yanıt bulmasın?

En azından yeniden köye dönüşün neden ilk adımı atılmasın?