CHP’de örgütçülük her zaman çok sıkı yapılmıştır.

Kongrelerin kazanılması için büyük mücadeleler verilmiş;

Büyük fedakârlıklar yapılmıştır.

Son yapılan genel kurul da aynen bu şekilde oldu.

Kongreyi kazanmak isteyen gruplar büyük ödünler vererek girdiler yarışa!

Eskişehir’deki tek belirleyici isim olan Büyükerşen’in tavsiyelerine rağmen;

Azimli bir mücadele konuldu ortaya gruplar tarafından.

+++

Daha dün gibi o genel kurul.

Hoca’ya rağmen yapılan listelerle gerçekleşen kongre sonrası ise tam bir fırtına!

Büyükerşen’in kurultay listesinde geride bırakılması;

Ahmet Ataç’ın ise, kurultay delegeliğine dahi seçtirilmemesi tüm dengeleri bir anda oynattı.

Tam da o günlerde genel kurulun geleceğe dair pek çok yansıması olacağını anlattık.

Kongrenin sert dalgalar yaratacağını ve o dalgaların gelecek günlere yayılıp etki edeceğini söyledik.

+++

Nitekim o dalgalanma Ankara’ya kadar uzandı.

Eskişehir’deki kongrede ortaya konulan hırs ve azim kurultaya da taşındı.

Geride kalan il kongresini zaferle noktalayan ekip, bu kez mevcut Parti Meclisi üyesi Gaye Usluer’e açık bir biçimde destek olacaklarını ifade etti.

öte yandan…

Hiç hesapta yokken, bir anda Nuray Akçasoy ismini Ankara’daki yarışta gördük.

Hemde bizzat genel başkanın anahtar listesinde yer alarak.

Bu sürpriz hamle, Başkan Büyükerşen’den bir mesaj olarak yorumlandı.

Akçasoy’un seçilip seçilememesi değil, Büyükerşen’in bizzat genel başkanın listesine bir isim yazdırmasının son derece manidar olduğu ifade edildi.

+++

Kurultayın ardından…

Genel Başkan’ın kendi listesinde ya da yönetiminde istemediği Gaye Usluer, anahtar listeyi delerek parti meclisine bir kez daha girdi.

Hem de bu kez akademik listeden değil, direk listeden girerek başardı bunu.

Beri yandan ise;

Kılıçdaroğlu’nun listesinden seçime giren Akçasoy’un isminin üzerinin çizildiği görüldü.

Bu yarış için hazırlığı hiç olmayan Akçasoy, Genel Başkan’ın listesinde olmasına rağmen parti yönetimine girmeyi başaramadı.

Kısacası;

Tıpkı il kongresi gibi, sonuçları epeyce tartışılan, farklı şekillerde yorumlanan bir kurultay geride kaldı.

+++

Sonuç olarak;

Bugüne kadar hiç alışık olmadığımız, benzerine hiç rastlamadığımız,

Dengeleri ile, liste savaşları ile, güç gösterileri ile bir kurultay yaşadık.

Ve ortaya iki farklı yorum çıktı;

Bir taraf, kazananın kaybetmeye devam ettiğini söylerken;

Diğer taraf ise, Yılmaz Hoca’ya karşı yeni bir zaferin kazanıldığını öne sürdü…

Elbette asıl yorum siyaseti yakından takip eden Eskişehirlilerin.

Bakalım kongreden sonra, bu kurultayın ileriye doğru yansımaları nasıl olacak?

Hep birlikte izleyeceğiz…