2008 Yılıydı…

Merhum Kemal Unakıtan, Eskişehir’in ulaşım sorunlarına el atmıştı.

Pek çok proje gündemde o günler...

Ancak Unakıtan, Eskişehir’e bir lojistik merkezi yapımı ve o merkezinde limana bağlanacağı ayrı bir demiryolu hattı daha istiyordu.

Bu isteğini şehre gelen o dönemki Ulaştırma Bakanı’na söylemiş;

Dönemin Bakanı Binali Yıldırım da;

“Ağa’nın eli tutulmaz” yanıtını vermişti.

+++

Şehir siyasetinin unutulmaz repliklerinden birisiydi o diyalog.

Hemen ardından da zaten lojistik merkezinin projesi hızla yapılmaya başlandı.

Lojistik merkez yapıldı ama Unakıtan’ın “Limana ayrı bir yol isteği” zamana yenik düştü.

+++

Hasanbey’e yapılan lojistik merkez son derece modern olarak tasarlandı.

Şu an bile ülkemizin en büyük merkezlerinden birisi olma özelliğini taşıyor.

Fakat yıllardır demiryolu ile Gemlik Liman Bağlantısı yapılmadığından adeta sinek avlıyordu.

+++

2020 Yılına kadar böylece geldik.

Eskişehir Sanayisi, ürettiği malları mecburen karayolundan büyük maliyetlerle yurt dışına gönderdi.

Bunun ne denli masraflı olduğunu Başkan Kesikbaş daha önce açıklamış;

“Bunun için birşeyler yapmalı” diyerekte kolları sıvamıştı.

İşte o mücadelenin meyvelerini Eskişehir dün aldı.

Kentin 20 Yıllık hayali gerçeğe dönüştü.

+++

Bulunan çözüm, tek bir limanla bağlantılı da değil.

çok daha iyi bir çözüm bulundu çünkü.

Şöyle ki;

“Hasanbey Lojistik Merkezi, TCDD’nin yük taşıma ağına entegre edildi”

Yani, ülkenin tüm limanları ile birlikte Türk Demiryollarının nakliye yaptığı tüm ülkelere kadar, Eskişehir’de üretilen ürünler, ülkenin demiryolu nakliye ağına bağlandı.

Yıllardır söyleyip durduğumuz, sadece Gemlik Limanı değil;

Eskişehir Sanayisi, bu yöntemle Körfez limanlarına da, Mersin Limanı’na da ve demiryolunun ulaştığı tüm limanlara da bu sayede bağlanmış oldu.

Hatta ve hatta sadece limanlardan da değil;

Türk nakliye demiryollarının ulaştığı Türki Cumhuriyetlerden, Avrupa’ya kadar uzanan hatlar ile de ürünlerin nakliyesi geniş bir yelpazeye yayıldı.

+++

Eskişehir’in bu geniş ağa katılması için yapılan anlaşmaların imzaları da dün atıldı.

öncesinde, Eskişehir’de üretilen beyaz eşya dolu bir tren de Derince Limanı’na yolcu edildi.

O mallar, liman aracılığı ile çin’e kadar gidecek şimdi.

Ve bu yöntemle şehrin sanayicileri, hem yarı yarıya azalacak masrafla nakliye yapacak, hem de doğaya büyük katkı sağlayacak.

Karbon salınımı yüzde 80’e kadar azalacak çünkü.

Bu yüzden projenin adına da “YeşilYol” ismi verilmiş.

+++

Sistemin nasıl işleyeceğini az çok anladınız…

OSB’de bulunan fabrikalarda üretilen mallar, Arkas tarafından tırlarla toparlanıp, hemen Hasabey’e getirilecek.

Hasanbey’den de artık her gün limanlara, uzak ülkelere trenler kalkacak.

Eskişehir, bugünden sonra daha az maliyetle daha çok ürün satmaya başlayacak.

Bu sayede yeni pazarlar gelişecek, yeni teknolojiler şehre giriş yapacak.

Dahası;

Eskişehir, yıllar içinde elinden kaçırdığı büyük yatırımların kapısını, dün atılan imzalar sayesinde yeniden aralayacak.

Yani daha çok üreten, daha çok çalışan ve daha çok yatırım alan bir şehir haline geleceğiz.

+++

Lafı uzatmayayım.

Dün bizzat katıldığım imza töreninde, herkesin heyecanı yüzünden okunuyordu.

20 Yıllık hayalin gerçeğe dönüşüyor oluşunun verdiği moral herkese ister istemez yansımıştı.

Ve Eskişehir olarak belki de uzun bir aradan sonra bunca önemli bir proye kavuşmanın mutluluğunu da yaşadık.

Bu nedenle, sanayinin limanlara ve dünyaya açılmasını sağlayan Sanayi Odası’nı kutluyoruz.

Bu uğurda proje hazırlayan ve pek çok görüşmeler yaparak sonuç almayı bilen Başkan Kesikbaş ve ekibine de teşekkür ediyoruz.

Mutlaka ki yaptıkları bu büyük hizmet ile şehrin tarihine geçtiler.

+++

Son olarak…

Merhum Unakıtan’ın nakliyeler için özel bir yol isteğinden bugün daha fazlasına kavuşmuş olduk.

Hayırlı olsun şehrimize…