İçkili yerler ile ilgili karar, gündemden çıkmaya başladı.

Zaten bu konunun, şehrin önünde olmaması gerektiğini defalarca dile getirdik.

Zira kentin çok daha önemli meseleleri var.

Atlatmamız gereken bir pandemi süreci, devam etmesi gereken sanayi üretimleri,

Esnafın şu süreçten kazasız belasız geçmesi, çocuklarımızın yarım kalan eğitimi vs.

Tüm bunlar dururken, halen içkili yerlerin konuşulması, gündeme getirilmesi çok ama çok anlamsız!

+++

Ancak, bu konuyla ilgili olarak yine de söylemeden geçemeyeceğim bir detay var…

O da Tepebaşı Bölgesi ile ilgili.

Ki, ne zaman bu konu yeniden açılsa hep aynı şey söyleniyor;

“Tepebaşı’ndaki gibi bir Barlar Sokağı” cümlesi sürekli ortaya yere konuyor.

+++

Ancak, bu cümle üzerinden gitmek çokta doğru görünmüyor.

Zira bu tür laf cambazlıkları, meselenin aslından çok siyasete çekilmesine yol açıyor.

Oysa bu konuyla ilgili siyasi polemiklerde çoktan kapandı…

Nedeni belli…

“Tepebaşı’ndaki Barlar Sokağı’nı Tepebaşı Belediyesi yapmadı!”

Nokta!

****************

İLHAN VAR HOCA’NIN DA KAFASI KARIŞMIŞ!

İlhan Hoca’nın elinde sihirli değnek yok.

Elindeki oyuncu grubunun kalitesi belli!

Birkaç oyuncu dışında malesef üzerine koyarak giden bir oyuncumuz da yok.

“Yerlerinde sayıyorlar” desek doğru olur.

Bunun için teknik ekibin yapması gereken ancak, mevcut oyunculara göre bir sistem oluşturmak.

+++

Aslında İlhan Hoca, bunu ilk geldiği günlerde yapacağının sinyallerini verdi.

Oyuncaların daha iyi adapte olacağı bir kurguyu da ortaya çıkardı.

Zorlu maçlarda alınan puanların, üç puana dönüşeceğinin sinyallerini de almaya başladık.

Bunu da geçtiğimiz günlerdeki yazılarımızda da ortaya koyduk.

+++

Ancak gelin görün ki, Altınordu maçı ile birlikte İlhan Hoca böyle düşünen herkesi yanılttı.

Doğru olmayan bir kadro seçiminden tutunda, saha içinde aksayan yerleri takviye edememesine kadar neredeyse herşey yanlıştı.

Sonuçta tek bir tehlikeli bir atak dahi gerçekleştiremeden gitti bu kez maç.

Sonraki maçlar nasıl kaybedilecek şimdiden onu hesaplar olduk.

Psikolojimiz darmadağın yani.

+++

Elbette mevcut halin suçu teknik ekibin değil.

Oyuncu grubunun hiç değil.

Dediğimiz gibi onların potansiyeli ancak bu kadar.

Yönetim Kurulu deseniz, Fenerium gündemi ile uğraşıyor.

Taraftar ise maçlardan uzak ancak saçını başını yoluyor.

+++

öyleyse suçlu kim?

Bu konuyu uzun uzun gelecek günlerde konuşacağız.

öyle ki, diğer kulüplerin yetiştirdiği oyunculara bakacak olursak, aslında asıl konuşulması gerekeni kaçırdığımızı görüyoruz.

Evet evet altyapıdaki sistemden söz ediyoruz.

Dediğimiz gibi, çokça irdelenmesi gereken bu meseleyi daha sonra detayları ile konuşacağız…