7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)

7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)

"Eskişehir'de kültüre ve sanata değer veriliyor"

Kentler; sosyal, kültürel, siyasal ve sanatsal yönleriyle insan topluluklarının hayatında,  son yüzyılda daha etkin olmaya başlamıştır. Daha iyi bir yaşama isteğini gerçekleştirmek niyetiyle kentlere göç eden topluluklar, ilk nesil olarak yerel kültürlerini de beraber getirirler.


     Kente gelen toplumlar arasında kültür yönünden önemli farklar olduğu gibi, aynı toplumun değişik sınıf ve grupları arasında da farklı kültürel özellikler olabilir. Milli kültüründen bir ölçüde farklı durumda olan kültüre alt kültür denir.Alt kültüre sahip olan toplumsal sınıf veya gruplar, içinde yer aldıkları ekonomik, siyasal ve kültürel yapının temel değerlerini benimsemeyi sürdürürler. Kent hayatı, işte bu farklı kültürlerden gelen toplulukları milli kültür etrafında toplar. Kentler, bu büyük işlevi gerçekleştirirken kültürel ve sanatsal etkinliklerden yararlanırlar. Kültürel ve sanatsal etkinlikler, o kentin kimliğini tanımlar. Müzeler, sergi ve gösteriler, tiyatrolar, konserler, şiir ve edebiyat etkinlikleri, kentin kültürel yapısını oluşturur. Sanat alanında gayret sarf edenler, milli kültür kaynaklarından yararlanarak yeni ürünler ortaya koyabilirlerse, o kentin insanları sağlıklı bir biçimde geleceğe yönelirler. Bu alanda çalışarak düşünce üreten insanlar, kök değerlerden, tarih süreci içinde devam edip giden ana damardan kopmamalıdır.Zira ;milli kültür, nesilden nesile  aktarılarak sürdürülebilirse, milletleşme olgusunun da kalıcı olması sağlanabilir.Kültürel kimlik, bireyin kendini nasıl algıladığı, hangi toplumsal grup veya toplumla özdeşleştirdiğidir. Başka bir deyişle kendini, içinde yaşadığı toplumun bir üyesi olarak tanımlamasıdır. Bireyin kültürel kimliği, “ kimsiniz, kimlerdensiniz? “ sorusuna verdiği cevapla belirginleşir.


  Aksi takdirde dayatılan yoz kültürle, milletin yozlaşma dönemi başlayabilir.Bir toplumun kültürüne, bir başka toplum kültüründen bazı maddi, manevi öğelerin geçmesi sonucu, o kültür uyumunun bütünlüğünün bozulmasına, kültürel yozlaşma denir. Yozlaşma, özellikle manevi kültür alanında,  dil ve sanatta belirginleşir. Bu durumun oluşmasına sanat ve kültür alanında bir şeyler yapanlar da yol açabilir. Modernleşme, çağdaşlaşma adı altında yapılan kültürel hataların sonuçları, daha sonraki zamanlarda büyük sorunlar olarak ortaya çıkar.Sosyolojik olarak, kültür insanlarısaran, geçmişte yaşayandan öğrenilen toplumsal mirastır. Bu mirasın kaybedilmesi, yozlaşmaya neden olur. Türk milletinin tarihinde utanılacak bir sahne yoktur. Keza bu asil milletin kültür değerlerinde de bir eksiklik bulunmamaktadır. Bunun bilincinde ve farkında olup sanat ve kültür etkinlikleri yapılmalıdır.


   Eskişehir’in kent kimliği ‘’Türk şehri, kültür ve sanat kenti ‘’ olmasıdır. Bu kentte; tarihsel köklere, Selçuklu ve Osmanlı’ya, oradan Cumhuriyet’e uzanan bir süreç bulunmaktadır. Eskişehir’in ören yerleri, tarihi mekânları, camileri, külliye ve eski evler ile modern ve çağdaş binalar, uyumlu bir Eskişehir’in örneğini vermektedir.Yine kültür ve sanat etkinliklerinin yoğun bir biçimde  yapılması,Eskişehir’in  kent özelliğinin ne olduğuna da işaret etmektedir. Burada; eski ile yeni, tarihi olanla çağdaş olanlar yan yana, iç içedir. Dün ile bugünün ahenkli birlikteliği yarınlara doğru güvenle yürümeyi sağlamaktadır. Baştan beri anlatılan kültürel değerler, Eskişehir’in kültürel ve sanatsal anlamda örnek olma özelliğini yansıtmaktadır.


    Kentin kültürel birliğini sağlayan en önemli unsurlardan biri de kültür- sanat dergileridir. Bu bakımdan ’Porsuk Kültür Aylık Kültür ve Sanat Dergisi’’ kent hayatında önemli bir misyonu da üstlenmektedir.


 


RöPORTAJ


 


Bu haftaki sohbetimizi ’Porsuk Kültür Aylık Kültür ve Sanat Dergisi’’ nin imtiyaz sahibi Ezgi Sarıkaya ile gerçekleştirdik.


 


      Ezgi hanım, imtiyaz sahipliğini yaptığınız ve dünyanın en zor işlerinden olduğu kanaatini taşıdığım aylık kültür ve sanat dergisi ‘’Porsuk’’ çıkarmak düşüncesi nasıl doğdu? ‘’Porsuk Kültür Aylık Kültür ve Sanat Dergisi’’nin hikâyesi nedir? Dergiyi çıkarmaktaki amaçlarınız nelerdir?


öncelikle teşekkür ediyorum, bana hikâyemi anlatma fırsatı verdiniz.Eskişehir Osmangazi üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümünde lisansımı yaptım. Lisansım devam ederken de yine aynı üniversitede çocuk ve Gençlik Edebiyatı yan alan programına katıldım. Okulum bittikten  sonra da şehirde kalmaya devam ettim, bir yerel gazetede editörlük yaptım. Dergicilik benim hayâlimdi. üniversite öğrenimin sırasında da birçok dergi ve gazetede yazılarımı yayınlama fırsatı bulmuştum. Daha sonra KOSKEB'in eğitim programlarına katıldım ve kendi işimi kurmaya karar verdim. öncelikle, hâlen kullandığımız, www.porsukkultur.com sitesini hayata geçirdik; dört ay sonra da basılı olarak yayın hayatına 'elle tutulur' bir biçimde başladık. Bu ay 8. sayımız ile okurlara ulaştık.


     Her zaman bir dosya konusu seçip, yazıları etrafında şekillendiriyoruz.  Dosya konusunun dışında da edebiyat, tarih, sinema, mitoloji, tiyatro gibi farklı disiplinlerde de yazılarımız var.Geniş bir yazar kadromuz var.  Edebiyat kökenli olduğumuz için okumak da yazmak da hobimiz değil, işimiz. Yine de dergiyi çıkarırken en geçerli amacımız gündeme gelmemiş nitelikli konular hakkında yazıları bir araya getirebilmekti.


   özü itibarıyla kültür ve sanat geniş bir alanı içermektedir. Bu denli yoğun bir ortamda dergicilik yapmanın zorlukları nelerdir? Tercihinizi niçin bu konularda seçme ihtiyacı duydunuz?


  Vurguladığınız gibi kültür ve sanat geniş bir alanı kaplıyor, ancak biz yalnızca bir kısmına vakıf olabiliyoruz. Biraz klişe olacak ancak buz dağı gibi düşünebiliriz. Günümüz kültür, sanat ve edebiyat dergilerinin çoğu bu geniş alanda en popüler olanı işliyor ve gerçekten tirajları da iyi. Bahsettiğim dergiler sevilerek okunuyor. Sanıyorum ki biz biraz daha farklı olalım istedik, daha önce yazılmış öyküleri- şiirleri kullanmak yerine araştırma inceleme ağırlıklı sayılar oluşturuyoruz.


    ülkede yedi bine yakın dergi ve gazete var. Bu kadar çok yayının içinde farklı olmak zorundasınız. Yaşadığımız en büyük zorluk da burada kendini gösteriyor.


    İşin maddi kısmı da önemli çünkü süreklilik için desteğe ihtiyacımız var. İlk sayıdan itibaren Eskişehir'in önde gelen firmalarından destek aldık ve almaya da devam ediyoruz. özel sektörün yanında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi de yanımızda olduklarını hissettirdi. Bu gelişmeler yaşadığımız şehirde kültüre ve sanata verilen değerin sözde olmadığını kanıtlıyor.


   Dergicilik; kültür, sanat, edebiyat ve düşünce hayatındaki canlılığın bir göstergesidir. Eskişehir, bu açıdan adeta bir harman yeri olma özelliği taşımaktadır. Eskişehir’de  kültür ve sanat etkinliklerinin kalite ve sayıca yüksek bir seviyede olduğunu görmekteyiz. Bu bağlamda; ‘’Porsuk Kültür Aylık Kültür ve Sanat Dergisi’’ ne kültür ve sanat çevresinin ilgisini değerlendirir misiniz? Eskişehir kültür ve sanat ortamını nasıl buluyorsunuz? Bu konudaki düşünceniz nedir?


    Eskişehir'de  kültüre ve sanata verilen bir değer olduğu konusunda sizinle hemfikirim ancak durağan bir kitle daha var. Maillerimize ve sosyal medya hesaplarımıza gelen yazılar ve görüşler bunu kanıtlar nitelikle. özellikle öğrencilerden çok fazla içerik alıyoruz. Bu da gösteriyor ki bunca zamandır Porsuk gibi bir mecra beklenmiş.  


   Var olan kültür ve sanat çevresinin ilgisini ise yavaş yavaş çekebiliyoruz, diyebilirim.  Umuyorum ki kısa süre içerisinde bizim yazılarımız daha çok kişi tarafından okunur, zira söylemek istediğimiz daha çok şey var.


    Eskişehir kültür ve sanat camiasının  işbirliği yapma konusunda bir dağınıklık içerisinde olduğu malumunuzdur. Herkes tarafından özlemi çekilen  işbirliği nasıl sağlanabilir?


   Bir önceki sorunuzda bu nedenle 'yavaş yavaş' diyerek temkinli davrandım. İnsanoğlu var olanı kabullenip ona methiyeler düzerken, kısık olsa da farklı bir sese tepki gösterebiliyor. Buna rağmen ben ortada birlik olunmayacak ve dahası tepki gösterilecek bir ayrılma olduğunu düşünmüyorum. İlk sayımızdan itibaren şehrin önde gelen kalemlerinden destek aldık ve almaya devam ediyoruz.


    Cemil Meriç’in  ; ‘’ Dergi hür tefekkürün kalesi.’’ Sözü dergicilikte bir anayasa kabul edilmektedir. Bu sözü;okuyucu, imtiyaz sahibi, editör ve yazar ilişkisi açısından  nasıl değerlendirirsiniz?


 


   Cemil Meriç'in bu sözü birçok yayının mottosu haline gelmiş güzel bir sözdür. Hür düşünce okuru daha çok okumaya iter ve yazarın işini kolaylaştırır; zira bu şekilde kalemi sekteye uğramaz. Ancak maalesef  'hür tefekkür' dozunda olmazsa yayıncının da editörün de kalemi kırılabilir.  Yazı, yazıldığı andan itibaren artık önü alınamaz bir olgu haline gelir.  Hür tefekkürünüzün amacı iyi işler yapmaksa başarısız olmak için bir neden yoktur. Güzel düşünüp, güzel işler yapanların sayısı umarım artar.


   ‘’Porsuk Kültür Aylık Kültür ve Sanat Dergisi’’ sadece dergi yayımlamakla kalmayıp çeşitli kültür ve sanat etkinlikleri de düzenlemektesiniz.  Bu konuda bilgi verir misiniz?


     Etkinliklerimizin asıl amacı bir araya gelmek aslında. Yazar ve okur arasındaki o kağıttan duvarı yıkmak istiyoruz.  İlginç ve bir o kadar gerekli olduğunu düşündüğümüz pek çok etkinlik projemiz var.  İrtibatta olduğumuz değerli yazarlar, oyuncular ve akademisyenler var. Programlarımız uygun olduğu sürece güzel işler yapacağımıza inanıyoruz.


   Belediyelerin salonları da dahil bu etkinliklere ev sahipliği yaparak bizi destekleyen birçok dostumuz var. Okurlarımız gelişmeleri sosyal medya hesaplarından takip edebilirler.


  İlerde dergi ve etkinlikler hususunda yapmayı planladığınız konular nelerdir?


    Yeni sayı matbaadan her geldiğinde bir öncekinin önüne geçmiş gibi geliyor bize. Bence sürekli gelişim halinde olmak başarının devamlılığı için gerekli bir husus. İlerde yapmayı planladığımız birçok şey var, bunların başında da Gökçe Güneyoğlu'nun her ay devam ettirdiği  'Rölanti Supi' yi bir tefrika olarak basmak geliyor. Diğer yandan kapaklar ve dergide bulunan illüstrasyon okurlar tarafından çok beğeniliyor. Bunları bir araya getirip sergi açmayı çok istiyoruz.


 


EZGİ SARIKAYA’NIN öZGEçMİŞİ 


    1991 yılında Bursa'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Bursa'da tamamladı. Lise branşı yabancı dillerdi ve ardından Eskişehir Osmangazi üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünden mezun oldu. Lisansı devam ederken çocuk ve Gençlik Edebiyatında yan alan programını tamamladı.


    İletişim Yayınlarında staj yaptı. Mezun olduktan sonra Eskişehir Fikir Gazetesinde editörlük yaptı. 2017'de Porsuk Kültür ve Sanat Dergisi'ni kurdu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7-Ahmet URFALI (DOLUNAY) Arşivi