6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

CAMİLER KABE'NİN ŞUBELERİDİR

Camilerimiz günde beş vakit minarelerinden okunan ezanlarıyle tüm insanlığı tevhide, namaza kurtuluşa, huzur ve mutluluğa gafletten uyanmaya ve manen dirilişe çağırmaktadır. Nitekim bir Ayeti Kerimede bu çağrı şöyle ifade edilmektedir.
“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman Allah’ın ve Rasülünün çağrısına uyun ve bilin ki Hz.Allah kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki O’nun huzurunda toplanacaksınız” (Enfal suresi Ayet 24)
Şüphesiz insanlara hayat verecek onları maddeten ve manen diri tutucak, gönülleri manevi ölümden kurtaracak şey Allah ve Rasülünün emir ve yasaklarına bağlılıktır. Namaz ibadetide bunların başında gelir.” Hz.Allah (c.c) esenlik yurduna çağırır ve dilediğini doğru yola iletir” (Yunus Suresi Ayet 25)
Yüce Rabbimiz biz kullarına peygamberi aracılığıyle esenlik (cennet) yurduna davet ediyor. Minarelerden günde beş vakit okunan ezanlarla bu davet tekrarlanmaktadır. İnanç iklimine henüz girememiş yaratıcısını tanıyamamış olan kişiler imana, müminlerde namaza ve ahiretle kurtuluş ve mutluluğa, dolayısıyle cennete davet etmektedir.
Bir başka Ayet-i Kerime de şöyle buyuruluyor:
“O halde Hz.Allah’a koşun. Şüphesiz ben size O’nun katından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım. Hz.Allah ile beraber başka bir ilah edinmeyin” (Zariyat Suresi, Ayet 50-51)
Her türlü maddi ve manevi sıkıntılardan kurtuluş için yalnızca Hz.Allah’a sığının ona inanın ona güvenin.

Camiler manevi sığınaktır:
Sevgili Peygamberimiz (a.s) zaman zaman beş vakit namazın dışında sıkıntılı zamanlarda rahatlamak için abdestini alır ve mescide girip namaz kılardı. özellikle şiddetli bir fırtına çıktığında kaygılanır, yaptığı işleri hemen bırakıp kıbleye döner:
“Ya Rabbi gelmesi muhtemel olan felaketlerdensana sığınırım” derdi. Hava açıldığı zaman da Allah’a hamdü sena ederdi (Tirmizi Deavat 87)
Hz.Peygamberimiz (a.s) Hicret ettiğinde ilk vardığı yer Kuba’dır. Medine merkezine beş km. olan bu yerde ilk işi bir mescid yapmak oldu. Medine’nin içine yerleşincede ilk işi mescidini bina etmek oldu. Bugün milyonlarca müslümanın gidip namaz kıldığı onun şefaatine istediği mubarek Ravza-i Mutahhare senenin her günün de dolup taşmaktadır.
Rasülü Ekrem Efendimiz cami yapmış, camilere hizmet etmeyi teşvik etmiş ve şöyle buyurmuştur.    
“Bir mescid yapana Hazreti Allah cennette bir köşk yapar” (Buhari)
Tarihimizde Osmanlıların Balkan ülkelerinden Bursa ve İstanbul’da yapdırdıkları camiler görenleri hayrette bırakmaktadır. Sultan Ahmed, Süleymaniye, Selimiye ve daha niceleri asırlardan beri müslümanların gönüllerini ferahlatan mübarek mabetlerdir.
Fatih Sultan Mehmed’in oğlu II.Beyazid’in kendi malıyle yaptırdığı Beyazid Camiinde çalışan usta ve işçilerin gün bitiminde terleri kurumadan ücretlerini alıp gitmelerini emreder. Ayrı iki küp içinde ustalar kendi küpünden, işçiler kendi küpünden yevmiyelerini alıp giderlerdi. İşçi yevmiyelerinin bulunduğu küpte her gün bir işçinin ücretini almadan gittiği görülür. çok üzülen padişah II. Bayezıd bunun bulunmasını emreder. Sıkı bir araştırmadan sonra işçi bulunur. Padişah II.Bayezid sorar:
-Evladım yevmiyelerinin niçin almadan gidersin, fermanımızı duymadın mı? diye sorar.
İşçinin verdiği cevap, hayır yapmanın önemine işarettir.
-Benim ne malım ve ne de mülküm. Şu fani dünyada hiçbir hayır yapamamanın ızdırabını çekiyorum. Bari şu caminin inşaatında para almadan çalışayım da hayır yapayım, diye düşümdüm der.
Padişah işçiyi bağışlar ve bütün yevmiyeleri verilir. Cenabı Hak, rızası için çalışan herkesi bağışlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA) Arşivi