KUR'AN'A GÖRE RUH-2


Geçen haftadan kaldığım yerden devam edeyim.


Bu duruma göre iman etse de etmese de insan, Ruh kısmının hafızasında Din denilen Muhkem /değişmez kesin kuralların Kur’an’da olması nedeniyle Allah'ın tek dini olan İslam'a yatkın yaratılmış olmaktadır. Fakat sonra anne-babasının inancına veya inançsızlığına uygun devam etmekte veya nadiren bilinç altında saklı olan İslam dinine kendi gayreti ile yönelmektedir. Kendi gayreti ile diyorum, çünkü bir peygamber ile toplumsal yönlendiriliş Hz. Muhammed ile sona ermiş ve kişisel çaba ile her kişinin imana kendi gayreti, sorgulaması ve eleştirel, araştırıcı aklı ile ve hiçbir dini lider olmaksızın Kur'an'ı anlaması ile ulaşması dönemi başlamış olmaktadır. Yani taklid değil, Hz. Muahemmed'den sonra başlayan tetkik etme devrine girilmiştir ki, son yıllardaki sorgulayıcı /İndigo Nesil, bunu gerçekleştirecek olan nesil olacaktır diye umuyorum. Diyebiliriz ki, insanlar nasıl Tek din olan İslâm'a yöneleceklerse, aynı şekilde Tek İnsanlık nesli düşüncesine de ulaşacaklardır.


Mümin-15. Dereceleri Arş’a kadar yükselten ve her şeyin yönetildiği Arş'ın sa­hibi olan Allah, mahşer gününün olacağı hakkında uyarılmak üzere, uygun görmesi ve kendi emri ile hak eden kullarına Ruhu vermiş ve eğitilsin diye de dünyaya göndermiştir.


Allah’ın ruhundan üfleme ifadesi, yaratılan insan vücudunun Allah’ın yarattıklarından Ruh enerjisine giydirilip bilinçlenmesi ve son olarak insan vücudunu kullanırken maddeye hakimiyet ve maddeye esaretten kendini kurtarma sınavlarına tabi tutulması ve böylece güçlü bir iradeye ulaşması demektir diye düşünüyorum. Peki bu nefs sınavlarından ve maddeye esaretten kendini kurtarıp, ona hakim olması ile Dünya okulundan mezun olmayı başarınca ne olacak? Bu sorunun cevabını A’raf-20 nci ayette buldum.


A’raf-20. Şeytan, Âdem ve eşinin içlerinde gizlenmiş olumsuz hırs ile yemek yeme (veya cinsellik düşüncesine ait) nefslerinin uyanması üzerine, kendilerine musallat olup sinsice telkinde bulunarak “Rabbinizin ikinize bu ağacın /şecerenin meyvesini /cinselliğinizi yasaklamasının sebebi, ikinizin birer melek ve ebedi yaşamlı olmamanız içindir" deyip kandırmaya başlamıştı.


Kur’an’ın bir bilgiyi açıklaması yöntemlerinden biri, olumsuzluktan gerçeği olumlu olarak algılatarak olmaktadır. Ayette “Melek olmamak ve ölümsüzlüğe kavuşmamak için” ifadesinin olumlusu, Dünya okulundan mezuniyet Meleklik görevi almayı sağlayacak olup, biz insanlar Dünya’da Meleklik adayı ve öğrencisiyiz demektir. Ve bizden başarılı olup Meleklik aşamasına yükselmemiz /Tekamül etmemiz beklenmektedir. Dolayısıyla Ruhun tekamül etmesi için mutlaka toplumda ve madde çeşitlerinin bulunduğu çevrede yaşaması gerekmektedir. Ruh’un eğitimi madde olarak sıra ile mineral, bitki, hayvan ve en son insan bedeninde gerçekleşmektedir.


Kaf-48. Ve hepsi saflar halinde Rabbine sunulduklarında, onlara "Gerçek şu ki Biz, ilk başta sizi nasıl yaratıp anlaşma yapmak üzere huzurumuza aldıysak, şimdi de hesap vermek üzere huzurumuzda toplandınız. Oysa siz, vaadimiz olan böyle bir toplanmanın olmayacağını söyleyip duruyordunuz” diyerek de hatırlatmamızı yapacağız.


İns /Ruh kısmımızın sözünde durup durmadığının hesabını vermek üzere de tekrar Allah'ın huzuruna döndürüleceği açıkça belirtilmektedir.


Nebe-38. O gün, Ruh ve Melek'ler saflar halinde Allah'ın huzu­runda toplanırlar. Rahman olan Allah'ın izin verdiklerinden başkası da konuşamaz. Konuşan da sadece gerçeği söyler.


Mearic-4. Ve O Allah ki, Meleklerin ve Ruh'un, kendisine Dünya zamanı ile her elli bin yılda bir gün, huzuruna çıktıkları Allah’tır.


*Burada son Mahşer toplantısı ve ince hesaptan bahsediliyor. Kur’an’a göre ise bizler her an gözetim ve kayıtlanmadayız. Dolayısıyla pozitif veya negatif puanlar alıyoruz. Buna göre de ölüm anında kaba puanlarımız bellidir ve hemen akabinde bireysel veya birlikte vefat edenlerle toplu halde mahşer hesabı yapılmaktadır diye düşünüyorum.


*Her 2 ayette de Ruh tekil, Melekler ise çoğul olarak ifade edilmektedirler. Dolayısıyla hesap verecek olanlar Ruh ve Melekler olmaktadır. Hesaplaşmada vücutla ilgili bir bilgi bulunmamaktadır. Bu din günü denilen hesap gününde, biz Beşerlerin İnsan denilen vücudumuz değil, vücudumuzu okul üniforması olarak kullanmış olan ve Dünya okulunda eğitim gören öğrenci Ruh damlalarımız nefs derslerinden, Saik denilen Rehber Melek ve yardımcı Melekler ise görevlerinden hesaba çekilmektedir. Böylece de öğrenci Ruh ve Melekler bir eğitim birimi oluşturmaktadırlar diyebiliriz.


Kaf-21. Ve o gün öğrenci Ruh’un yanında, Ruh’un Dünya okulu dersleri olan nefsler, dünya hayatında saiki /yol göstericisi /rehberi /yönlendiricisi olan Rehber Melek ve nefsin bütün amellerine şahit olan diğer görevli melekler hep birlikte Allah’ın huzurunda olacaklardır.


Görüşüme göre, Ruh tek ve Ruh okyanusu şeklinde bir bütün olarak ana varlıktır. Eskilerin deyimiyle bu Ruh, "Külli Ruh" diye tanımlanmaktadır. İns diye de tanımlanan dünya öğrencisi olan Ruh ise tek olan ve Arş denilen İlahi İdare Merkezinde bulunan ana Ruh'a bağlı Ruh damlalarıdır /Ruhçuklarıdırlar. Kaf-48’de “Allah’ın Ruhundan üfleme” ifadesindeki Ruh, Allah’ın yaratmış olduğu bir yapıdır diye düşünüyorum. Ruh damlalarının Dünya eğitimine gönderilmeleri de pozitif enerji kapasitelerini arttırmak ve bu sayede ana Ruh kitlesinin pozitif enerji yüküne katkı sağlamaktır diye düşünüyorum. Tabi gerçeği ancak Allah bilir.


Ruh’lar Dünya’ya,



  • Ya sadece sınavlara tabi tutulacak bir öğrenci olarak gelmekte, ki çoğunluk böyledir

  • Bazısı Muhsin veya Mümin aşamaya uygun puanlarını Kamil insan düzeyine çıkarmak isteği ile gelmekte

  • Bazısı mezuniyete yakın olan puanını geçer nota yükseltmek amacıyla gelmekte

  • Bazısı başkalarının sınavlarında görevli olarak gönderilmekte


Mümtehine-5. "Rabbimiz! Küfre sapmışların kötülük yapma veya kötülük görmelerinde bizleri birer sınav aracı /fitne aracı kılma /kötülüklerine musallat etme ve bizi bağışla. Rabbimiz! Sen her şeyden üstünsün /Aziz'sin ve her şeye hakim olansın" diye dua ettiler.



  • Bazısı ise Nefs derslerinden eğitimlerine kaldıkları yerden devam etmek üzere gönderilmekte


Hz. Muhammed’e atfedilen söz: “Allah-ü ta’ala bir kavme azap gönderdiği vakit, o azap, orada bulunanların iyi ve kötü hepsine erişir. Sonra da herkes niyet ve amellerine göre yeniden diriltilir.” (Buhari-Fiten-19, Müslim, Cennet-84-Kütubu sitte-5752)


Ruhun hafızasında olup, uyulacağına söz verilen bilgiler, Ruh ve beden birlikteliği olan Beşerin neresinde oluyorlar? Kanaatime göre Ruh denilen enerji yapısı, Bilinç olarak Beyin^de, Bilinçaltı olarak da vücudun çevresinde Astral Alan şeklinde bulunmaktadır. Bu konuyu ayrı bir yazımda gündeme getireceğim. İnşallah…


NOT: NöVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp öğrencilerine burs veriyoruz. özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: "DİN VE BEYİN", "SON DAVET KUR'AN Tercümesi", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "OKU! Konularına göre Kur'an ayetleri", "KUR'AN'IN KULU KöLESİ MEVLANA", “TEVRAT VE İNCİL’DE öNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM” ve “ALLAH İLE


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gazi Özdemir Arşivi