8-Sümeyye EROĞLU (Diyetisyen)

8-Sümeyye EROĞLU (Diyetisyen)

AĞIRLIK KAYBETMEK İÇİN DİYET Mİ EGZERSİZ Mİ ?


Diyetisyen olduğumu bildiğiniz için sorunun cevabı zaten ‘diyet’ diyebilirsiniz. Evet cevap: Diyet. çünkü bilimsel araştırmalar obezitenin/şişmanlığın tıbbi beslenme tedavisinin %70 – 80’inin diyet; kalan %30 – 20’lik kısmının ise fiziksel aktivite olduğunu ortaya koyuyor.

Beslenme; kişinin büyümesi, gelişmesi, sağlıklı üretken bir birey olabilmesi için alınması gereken besin maddelerinin alınması ve vücut için kullanılması demektir. Vücudun; yenilenmesi, büyümesi, gelişmesi için besin ögelerinin vücuda yeterli miktarda ve kişinin besin ögelerinden gereken düzeyde tüketmesi yeterli ve dengeli beslenmek demektir.

Fiziksel aktivite ise vücudun gelişmesini, direncini artıran fiziksel uğraşılardır. Spor da sözlük anlamı olarak belli kurallara ve tekniklere uyularak yapılan, bedensel gelişmeye yararlı, eğlenmek ve yarışmak amacı da bulunan beden hareketlerinin tümünün ortak adıdır. Sadece tıbbi durumlar, hastalıklar söz konusu olduğu zaman değil, diyet; yeterli ve dengeli beslenmektir. Sadece vücut geliştirmek veya ağırlık kaybetmek (zayıflamak) için değil sağlık veya sağlığa katkı için de spor yapmak gereklidir.

Ağırlık kaybetmek veya kilo kontrolünde, beslenme tedavisi/diyet; bilimdir. Sağlığı sağlamak veya katkıda bulunmak, kişiye özel, diyetisyen tarafından takibi sağlanan danışmanlık veya beslenme tedavisi hizmetidir.

Ağırlık kaybetme sürecine giren hasta veya danışan birey tarafından yapılan egzersizlerin; motivasyonu yükselttiği, stresten uzaklaştırdığı, özgüven sağladığı, vücudun deformesini azalttığı da bilinen gerçekler arasındadır. 

Diyet için yazılan sıralananlar direkt sağlıkla ilintilidir. Fakat diyet noktasında şu uyarıyı yapmalıyım ki başvurduğunuz kişinin diyetisyen olduğuna emin olmanız çok önemlidir.

Yukarıda fiziksel aktivite için yazdığım amaçlar zinciri egzersiz yapmak için yeterli sebeplerdir. Bunun için salonlara, kulüplere yazılmak elzem değildir. Herkes ve her şey için spor anlayışı son zamanlarda gelişme kaydetmiş ve birçok insana çeşitli hizmetler sunmuştur. Evde kendi kendinize yapacağınız basit hareketlerle ve günlük yürüyüşlerinizi artırarak fiziksel aktivitenizi artırabilir, sağlığınıza katkıda bulunabilirsiniz. Egzersiz noktasında da fizyoterapist eşliğinde yapılacak olan egzersizlerin bilinçli ve bilimsel olabileceğini söylemek gerekir. Bahar aylarına yaklaştıkça birçok kişi zayıflamak amacıyla ilk adres olduklarını düşündükleri için spor salonlarına akın eder. Halk arasında doğru bilinen pek çok yanlışın içerisinde zayıflama tabuları da vardır.

Yapılan araştırmalar incelediğinde spor salonlarına, spor yapmayı sevmedikleri halde giden kişiler olduklarını, bu kişilerin beklentilerinin büyük oranda zayıflama (ağırlık kaybı) olduğu fark edilir.

çalışmalar incelendiğinde spor salonlarına giden kadınların %60’nda kilo (ağırlık) sorunu yaşayan kişiler olduğunu, yine yapılan çalışmalar bilinçsiz şekilde zayıflamaya çalışan kadınlarda hipotirodi geliştiğini tespit etmişlerdir. Bir başka araştırmayı incelediğimizde sağlık profesyoneli olan diyetisyenler eşliğinde ağırlık kaybeden (zayıflayan) kişilerin yaşam tarzlarında olumlu değişiklikler olduğunu görüyoruz. Ancak her iki konuda da kişinin eski alışkanlıklarına dönüş yapması başarısızlığı beraberinde getirecektir.

Sadece ağırlık kaybı hedefiyle yapılan egzersizlerin devamlılığı sağlanmadığında vücudun harcadığı enerji eski düzeye döneceğinden beslenme alışkanlığı aynı kaldığı takdirde tekrardan ağırlık kazanımı olacaktır.

Basit formül; sağlıklı beslenmek ve fiziksel aktivitenin bulunduğu hayatı devamlılık haline getirmektir.

Sağlıcakla kalın .


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8-Sümeyye EROĞLU (Diyetisyen) Arşivi