İş-işletme kültürü, ekonomik ortama göre farklılaşmalar gösterebilir. Ama bir varlık asla önemini yitirmez. Bir ekonomik işletmenin en değerli varlığı, müşterileridir –mevcut müşterileri ve gelecekte var olacak müşterileri. Onlar var olmazsa işletme de temel varlık nedenini yitirir. Bu nedenle bir işletmenin çok boyutlu olarak yatırım yapması gereken varlığı, müşterilerdir. Onu yeterince dikkate almayan ve önemsemeyen bir işletme yönetimi,  başarısız olmaya adaydır. özetle; bir ekonomik işletme; ürün kalitesinden çeşitliliğine, teslimattan satış sonrası servislere kadar ilgili tüm alanlarda müşterisine yatırım yapmayı ufkunda tutmalıdır.

Nakit Yönetimi

Genç işletmelerin başarısız oldukları alanlar içinde, nakit yönetiminin özel bir yeri var. Başarısız nakit yönetimi, sonuç olarak başarısız işletme sonuçlarına yol açıyor. Diğer yandan nakit yönetimi başarısızlıkları sadece genç işletmelere ait değil. Bazı firmalar başlangıç dönemlerinde yüksek gelir elde ediyorlar ve bu dönemde bu verimli akışın görkemi ile nakit yönetimini gözden kaçırıyorlar. Nakit devri yavaşladığında veya değişik nedenlerle müşteri sayısında düşüş olduğunda, nakit akışını ödemekte zorluklar çekiyorlar.

Nakdi doğru yönetememek, öncelikle firmanın ödemelerinin akması anlamına gelir. ödeme aksaklıkları ise firmanın tedarikçiler ve kredi verenler açısından firmanın olumlu imaj kaybı ile sonuçlanır. özetlersek; genç işletmelerin mutlaka çok sağlıklı ve ayaklarını yere basan bir nakit akışı yönetimi oluşturmaları gerekir.

Yatırım ve Tasarruf

Her işletme, kazandıklarının bir bölümünü sermayesini artırmak için yatırıma dönüştürmelidir. Bu durum, günlük işleri çevirmek için kullanılan işletme sermayesinin artırılması şeklinde olabileceği gibi firmanın ihtiyacı olan yeni sabit yatırımın yapılması biçiminde de gerçekleşebilir.

İşletmenin sermaye artırımına gitmesi veya yeni yatırımlar yapması için belli bir birikim politikasının olması gerekir. Her işletme, mevcut donanımını yenilemek, işletmeyi büyütmek veya işletme sermayesini artırmak için eline geçen kazancın bir bölümünü tasarruf etmelidir. Bu tasarruf, aynı zamanda risk ve kriz durumlarında tehditlerin ve olumsuz durumların savuşturulması amacıyla da kullanılabilecektir.

Verimlilik

Her işletme, kaynaklarını daha verimli kullanmak ister. Bunun en önemli yollarının başında işletmedeki israf, fire, atık ve ıskarta miktarlarının azaltılması yer alır. Bu amaçla işletme sahibi veya yöneticisi, üretilen mal ve hizmetlerin maliyet yapısına hâkim olmalıdır. Elde ettiği maliyet bilgilerinin ışığında, toplam tedarik sürecinde iyileştirmeler yapmayı düşünmelidir.

Her işletmede kazanç elde edilmesine yönelik olarak satılan ürüne ve hizmete doğrudan katkı yapan faaliyetler bulunur. Bunlar dışında doğrudan ürüne veya hizmete katkı yapmasa da bir işletmede bulunması gereken muhasebe, lojistik, insan kaynakları gibi başka faaliyetler yer alır. Sözünü ettiğim bu iki faaliyet grubunda da ürün veya hizmet kalitesini düşürmeden,iyileştirmeler yapmak mümkündür. Yapılmalıdır da.

Bir diğer faaliyet grubu ise, yapılmadığı zaman herhangi farklılık yaratmayan atık temelli faaliyetlerdir. İşletme, bunları tespit etmeli ve bunlardan kurtulmalıdır. Eğer yeni bir işletme kuruluyorsa bu tür atık, fire, ıskarta ve israf ‘üreten’ faaliyetlerin iş süreçlerinden yer almamasına özen göstermelidir. İş, daha baştan itibaren yalın olarak düzenlenmelidir.