Girişim İle Para Kazanmak



Bir ekonomik girişimde bulunmak ve bir işletme açmak, teknik heyecandan ve ilgiden fazla bir şeydir. Ama nabzı tutmak adına yakın çevremizde iş dünyasından birileri ile karşılaştığımızda “İşler nasıl?” diye sormak adettendir. En az bu soru kadar alışılmış olan bir diğer şey de bu soruya verilen şikâyet içeren cevaptır. Ya piyasada para yoktur ya da müşteri… Şikâyet odak noktası daima soruya muhatap olan iş sahibinin veya yöneticinin dışındadır. ABD Merkez Bankası’nın faiz oranlarını yükseltmesi, çin’deki gelişmeler, yabancı paranın kaçışı, kaliteli insan kaynağı bulunamaması ya da piyasada nakdin azalması gibi işletme dışı bir dizi ‘sorundan’ şikâyet edilir.

Hâlbuki işletmeler denizin kıyısına yakın yerde demirlenmiş küçük deniz taşıtları gibidir. Sular yükseldiğinde tüm kayıklar, mavnalar veya küçük gemiler birlikte yükselirler. Sular aşağı indiğinde ise bunların tümü birden iner. Alçalan veya yükselen sular hiçbir bir deniz taşıtına ayrıcalık tanımaz. Ekonomi de böyledir. Genel ekonomik yönelimler işletmeler arasında ayrımcılık yapmaz; tümünü indirir ya da kaldırır. Bu nedenle işletme olarak genel şartlardan şikâyet etmenin fazlaca anlamı yoktur. Başarılı bir işletme inişte de yükselişte de para kazanmayı bilir.

İş Fikri
Girişimcilik eğitmeni olan bir arkadaşımın da bulunduğu ortamda sürdürülen eğitimin gidişi üzerine konuşuyoruz. Eğitmen bazı katılımcıların taklit edilme çekincesiyle iş fikirlerini açıklamak istemediklerini söyledi. Eğitime katılacakların seçmelerini yapan bir başka arkadaş ise katılım için yapılan karşılıklı görüşmelerde de buna benzer durumların yaşandığından söz etti.

Girişimcilik eğitimine başvuran kişiler arasında ilginç iş fikrine sahip olanların sayısı pek yüksek olmuyor. Genelde girişim fikirlerinin geleneksel iş alanlarında kilitlendiğini görüyoruz. Böyle bir durumda fikrin taklit edilme ihtimali de pek yüksek değil çünkü iş fikirlerinin büyük bölümü pek çok insanın akıl edebileceği türden oluyor. Girişimcilik alanında yüksek katma değerli, inovasyon içerikli, yaratıcı iş fikirleri olması ümit edilir.

Geleneksel ya da yenilikçi; İş fikri ne olursa olsun, bir iş kuruluşunun ilk adımı iş konusunu yeterince açıklığa kavuşturmak olmalı. Bu nedenle yeni bir iş kurmak isteyen kişiye ilk önerim, işi yeterli açıklıkta tanımlamaktır. Bu amaçla iş tanımı, bir sayfada –ki yaklaşık 200 sözcük yapar– yeterli açıklıkta yazılabilmeli. Ayrıca yazmak yeterli değil. Bu metni, fikri ‘taklit etmeyeceğine’ inandığımız güvenilir birkaç kişiye –örneğin yakınlarımıza, arkadaşlarımıza veya farklı alanlardaki uzmanlara– okutmalı. Okuma için seçeceğimiz kişilerde yaş, cinsiyet veya kültürel farklılık gibi unsurların çeşitliliği yararlı olur. Eğer onlar da okuduklarından yazdığımız tanımı çıkarabiliyorlarsa birinci adım başarı ile tanımlanmış demektir.

Müşteri
Bir iş, gelir elde etmek için kurulur. Gelirin kaynağı ise piyasaya sunduğunuz ürün veya hizmetleri satın alacak olan müşterilerdir. Müşterisi olmayan bir iş olmaz. Müşterisi belli olmayan bir işin başarısızlığa uğraması hiç de şaşırtıcı değildir. Dolayısıyla daha başlarken hangi müşteri kitlesine hitap edeceğiniz konusunda net olmanız gerekir. Ayrıca sunduğunuz ürün ve hizmetlerin bu müşteri topluluğu için uygunluğundan emin olmalısınız. ürün ve hizmetiniz ne denli kaliteli olursa olsun, bunun alıcısı yoksa ya da müşterinin istek ve ihtiyaçlarının tatminine hitap etmiyorsa beklenen son başarısızlık olur.

Müşteri demişken pazarın büyüklüğünü de dikkate almak gerekir. Müşteri olarak tanımladığınız topluluğun büyüklüğü nedir? Gelecekte sizin ürünlerinize müşteri olması beklenen yeni kişiler olacak mıdır? İşinizin başarılı olması için mevcut olması gereken en düşük müşteri sayısı nedir? Bu işin amacı olan geçimi sağlamak için satmanız gereken ürün ya da hizmet sayısı kabul edilebilir miktarda mıdır? Bu sorulara açık yüreklilikle doğru ve sağlam cevaplar verebilmek gerekir. Bunlara yeterli cevapları verdiğinizde işin kalıcılığı ve sürdürülebilirliği yönünde önemli bir adım atmış olacaksınız. Geleceği belirsiz bir iş başarısız olmaya adaydır.

Rakipler
Piyasa sadece size ait değil. Rakipler de var. Bunlar sizinkine eşdeğer ya da benzer ürün ya da hizmetler sunuyorlar. Ayrıca rakipleriniz sadece ürün veya hizmet olarak sizinkini andıranları piyasaya sunanlar değil. Müşterinin istek ve ihtiyaçlarını karşılamak üzere benzer tatmin sağlayan ürün ve hizmetleri sunanlar da olabilir. çaya karşı kahve, gazoza karşı meyve suyu, çikolataya karşı fındık ezmesi gibi – örnekleri çoğaltabilirsiniz. özetle; rakiplerle nasıl baş edeceğiniz konusunda da ön görüşlü, açık, kararlı ve planlı olmanız gerekiyor.

(Devam edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi