Yeni Dünya, Yeni Eğitim



“Yeni normal” dünyanın, toplumların ve ekonomilerin hızlı değişimini ifade eden bir kavram olarak hayli popüler bir kavram oldu. . Bu kavram, daha önceki dönemlerde kabul edilmiş “ortalama değerlerin”, “standart kabullerin”, 20’inci yüzyıl ve öncesinin alışılmış tarzlarının değiştiğini ifade ediyor. Bilişim ve iletişim ile başlayan teknolojik değişimin, sosyal yaşama olan “net” etkilerinden söz ediyor.

Sosyal yapı değişmeye başladığında bunu durdurmak, kısıtlamak mümkün değil. Hızla yaşamın tüm alanlarına yayılıyor. Bu nedenle küresel değişimin etkilerini eğitim alanlarında da gözlemliyoruz. Bilimdeki hızlı gelişmeye eşlik eden yeni teknolojiler kendi aralarında yeni kombinler oluşturarak değişimi hızlandırıp çeşitlendiriyor.

Geçmişte hayal bile edilemeyen yaklaşımları, eğitim için de kullanmaya başladık. Bu vesile ile dün garip bulunan bugün ise “yeni normal” sayılan bazı eğitim fikirlerine değinmek istiyorum.

öyle anlaşılıyor ki, eğitim malzemesi olarak kullanılan kitapların yerini başka malzemeler alacak. önümüzdeki dönemlerde teknolojiden daha yoğun olarak yararlanan eğitim-öğretim malzemeleri kullanacağız.

Bilişim ve iletişim alanındaki gelişmeler, yeni araç ve ortamların üretilmesine yeterli gelişkinliğe varmasına karşın düşünsel anlamda henüz yeterliliğe ulaşamadık. Yeni araçların yaratılmasında ve kullanılmasında farklı yaklaşımların pek de uzak olmadığı bir başka gerçek…

İnternet’in, sanal platformların, ağların ve çoklu ortamın (multimedyanın) önümüzdeki dönemde çok daha yaygın olarak kullanılacağından hiç kuşku yok. Artırılmış gerçeklik teknolojisi uygulamaları olağan yaşamın unsurları haline gelecek.

Teknoloji bir yana; eğitimde bakış açısında da değişmeler olması beklenir. örneğin ilköğretim düzeyinden başlayarak “öğretmenlerin öğretmesi” yerine “öğrencinin öğrenmesi” anlayışına geçilmesi üzerine kafa yoruyor eğitim düşünürleri… Toplumu oluşturan her bireyin “öğrenci” kavramının yeni tanımına uyması gerekliliği de bir başka gerçek olarak karşımızda duruyor.

“öğrencilerin öğrenmesi” yerine “öğrencinin öğrenmesi” ifadesini özellikle seçtim. çünkü yeni eğitimde yaklaşımlardan bir başkası, eğitimin bireyselleşmesi… Kişinin kendi yetenek ve becerilerine uygun bir eğitim alması ön planda tutuluyor.

Yeni eğitim tartışmalarında dikkatimi çeken noktalardan birisi, mesleki eğitim ile ilgili. örneğin okulların, öğrencilerin “ormana salınmak” üzere kapatılıp beslendikleri mekânlar olmaktan çıkarılıp teknoloji ile donatılmış kişisel öğrenim merkezlerine dönüştürülmesi fikri giderek ilgi görüyor.

Hızlı değişim, meslekleri de eritiyor. Bir meslek, bir insan yaşamı için yeterli olamayabiliyor. Bu nedenle yaşam sürecinde tek meslek yerine çok meslek yaklaşımı tartışılıyor.

Ekonomimizi bugünden etkileyecek bir başka yönelim ise mesleki eğitimin mekânının değişmesi… Yeni dönemde artan oranlarda mesleki eğitimin bir seçenek olarak okullardan iş yerlerine taşınması bekleniyor. Yeni döneme hazırlanmak isteyen işletmelerin ve ulusal eğitim-öğretim sorumlularının bu noktayı göz önünde bulundurmalarında yarar var. Bir diğer seçenek olarak ise “eğitim ağları” diye nitelenecek yeni platformlara tanık olacağız. Bu yeni platformlar bilginin edinilmesinin şartlarını bir hayli değiştirecek.

öyle anlaşılıyor ki; yeni eğitim açısından alınması gereken hayli yol var. Konunun önemine uygun farkındalığımız var mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi