Covid-19 ve Bazı Gelecek Öngörüleri - 2

Covid-19 süresince uzaktan çalışma, yeni teknolojilerin katkısıyla yaygınlaştı. Bu modelin kalıcılaşması ile birlikte yeni çalışma kural ve kalıpları ile kişisel yaşamın sınırları yeniden belirlenecek. Böylece özellikle ofis çalışanları için bu mekân gündüz çalışılıp akşam eve gidilen yer olmaktan çıkacak. Çalışma mekânı yaşamın diğer alanlarına da yayılacak. İş yeri insanların çalışma yeri olmaktan çıkarak yeni yaygın şekliyle artan bir biçimde işbirliği merkezi haline dönecek. Fonksiyonel ve buna bağlı mekânsal yayılmanın iş seyahati olgusunda değişiklikler yaparken, fiziksel olarak yüz yüze yapılan toplantı benzeri etkinliklerin daha fazla oranda sanal ortama aktarılmasına tanık olacağız. Sonuç olarak iş yeri kavramının değiştiği bir yeni duruma doğru gidilecek.


Günümüzde pek çok kentte iş ve konaklama mekânları birbirinden farklı yerleşimlerdedir. Genelde çalışma mekânları bir insan ve taşıt trafiği oluşturacak biçimde kentin merkezinde yer alır. Covid-19 sonrasında beklenen durumlardan biri, çalışma alışkanlıklarındaki değişim ile bu yoğunlaşmanın farklılaşması olabilir. Muhtemelen pek çok kentte çalışma alışkanlıklarındaki değişimin farklı türden bir kentsel dönüşüme yol açması beklenebilir. Hiç kuşkusuz, öncelikle bu gerçeğin kentsel gelişim planlarını yapanların farkında olması gerekir.


Diğer yandan değişen ticari faaliyetler ve çalışma modelleri ile birlikte, ofis yeri ve zorunluluğu üzerindeki baskının hafiflemesi sonucunda –orta vadede– ticari gayrimenkul maliyetleri azalan talebe bağlı olarak düşebilir. Yeni mekânsal ihtiyaçların alan paylaşımı, faaliyet bazlı kiralama ve işbirliği amaçlı mekân kullanma gibi şekillere dönüşmesi ihtimaller arasındadır.  Bir başka seçenek durum ise iş yerinin mekânsal düzenlemesinin yeni şartlara ve kullanımlara uyarlanma özelliği olacak durumda yapılmasıdır.


Covid-19 salgını, başta ekonomik olmak üzere işletmeleri ciddi boyutlarda etkiledi. Başta perakende, konaklama, eğitim, inşaat, sağlık hizmetleri, havacılık gibi sektörlerde kalıcı ve sürdürülebilir olmak için işletmeler yeni iş modellerine, değer zincirlerini yeniden yapılandırmaya ve bunlara bağlı olarak yeni becerilere ihtiyaç duyacak. Bu arada bilimsel ve teknolojik gelişmeler yol almaya devam ederken, otomasyon baskısını daha fazla hissetmeye başlayan iş gücüne yeni beceriler kazandırılması önemli bir öncelik haline dönüşecek. Bu da eğitim-öğretim kurum ve sistemleri için yeni ödev ve görevler anlamına geliyor.


Sürekli biçimde yeni teknolojilerin ortaya çıkışının çeşitli sektörlerdeki iş modellerini yenileşmeye teşvik edeceği anlaşılıyor. Gene bu teknolojiler sayesinde yeni işletmeler pazara girmeyi ve mevcutta yerleşik olanları ciddi biçimde tehdit etmeyi sürdürecekler. İşletmelerin kendi halinde ve alışılmış yüzdelerle düzgün büyüdükleri dönem çoktan gerilerde kaldı. Artık işletmenin büyümesi ve rekabette farklılaşması için girişimcilerin, yöneticilerin ve liderlerin yepyeni değer yaratmayı düşünmeleri ve buna uygun yenilikleri benimsemeleri gerekiyor. Bundan sonra iş olgusu, asla geçmişte alışıldığı biçimde olmayacak.


Bir işletmenin kazancı, onun tedarik zinciri ile çok yakından ilgilidir. Covid-19’un yaşattıkları yanında teknolojik gelişmeler tedarik zinciri kavramının da yeniden tanımlanmasını gerektirecek. Şöyle ki; teknoloji platformları tedarik zincirlerinin yeniden yapılanmasında etkili olacak. Sonuçta müşteri ilişkileri, envanter yönetimi, üretim ve dağıtımın iyileştirilmesi, lojistik yönetimi, nakit ve sermaye yönetimi gibi alanlarda yeni yaklaşımlar ortaya çıkacak. Diğer yandan 5G teknolojisi daha yaygın hale geldikçe, yerel ağlar ve İnternet üzerinden çevrim içi sistemlerin kullanımı artacak; bu da –yukarıda değindiğim– merkezsizleşme ve dağıtık çalışma yaklaşımlarını çoğaltacak.


Sözün kısası; yaşamın her alanında ‘konfor bölgelerinin’ yeniden tanımlanması gereken bir zaman dilimine doğru ilerliyoruz.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi