İçimdeki öfkeyi kontrol edip,  yazıma  masum bir başlık seçtiğimi belirtmeliyim öncelikle.. Kişilere kızmak yerine, koskoca bir camianın içine düştüğü durumu görüp üzülmek ve başlığı “Düşmeye Gör” diye atmak daha doğru olacaktı aslında…Zira” Konuşana Değil ,Konuşturana Bak” demiş eskiler…

            Bu bilmece gibi girişi yapıp, sadede gelmeden önce-konuyu pekiştirmek adına- birkaç da anekdot verelim:

           “Ateşten gömlek giyen Yılmaz Vural Eskişehirspor’ u kurtardı.”

           “Eskişehir’de yollarda yürürken bana gösterilen sevgi çok mutlu ediyor.” 

            “Eskişehirspor Teknik Direktörü Vural ,Cumhurbaşkanı'nın Gaziantepspor'da yaşanan sorunlara çözüm bulmasını istedi: "Vur yumruğunu masaya düzelsin".

            Görüleceği üzere, yukarıda yer alan cümleler ; geçtiğimiz günlerde, teknik direktörümüz Yılmaz Vural ‘ın söylediği ve Yerel ve Ulusal Medya tarafından manşete çekilen sözlerinden bazıları.

            Spor camiasının yakından tanıdığı yılların kurt hocasının, yetkilerini aşarak Es-Es üzerinden kurban kesip, kendi reklamını yapmasına - Es-Es yöneticisi olmadığımız için- diyecek bir şeyimiz yok elbette. Yumruk vurma meselesini de hocanın demokrasi anlayışına verelim.  Yine, sekiz yüz bin kişinin yaşadığı koca bir şehirde kendi çapında saygı (!)  görmesine de eyvallah… Hadi yiğidi öldürüp hakkını da verelim; Her türlü riski alarak  görev kabul ettiğine ve Es-Es ‘ i  ligde tuttuğuna göre sonuna kadar saygıyı da hakkediyor pekala.. ANCAK;

           üstadın, ilk geldiği günlerde ve Adana maçından sonra söylediği iki cümlesi var ki yenilir yutulur gibi değil;

         “Tamamen amatörce, yürekten ve camiaya destek olmak için geldim” ve

         ”Geldiğim günden beri alt yapının bütün çocukları ile yakından ilgilenip, onları eğittim ve forma verdim”…

         Şimdi, ilk bakışta gayet masum gibi gözüken bu cümleleri biraz irdeleyelim ve bu noktada sayın Vural’ a birkaç soru soralım.

         1-Es-Es’ e gelişiniz tamamen duygusal( !) olduğuna ve sözleşme süreniz de çok kısa bir dönemi (Başlangıç: 18 Nisan 2018; Bitiş: 30 Haziran 2018)*  kapsadığına göre, bu kısa çalışma süresi için kulüpten herhangi bir ücret talep ettiniz mi? Ettiyseniz bu paranın miktarı nedir.?**

        2--İleride ödenmeyen alacaklarınız için ES-Es ‘i İcraya verecek misiniz.?.

        3-Görev yaptığınız yaklaşık bir aylık sürede genç  oyunculara teknik anlamda vereceğiniz katkı sınırlı olacağına göre, bu gençlere  motivasyon( gaz verme) dışında ne  eğitimi verdiniz.?

         4- Gerek Yerel basına, gerekse Ulusal medyaya yaptığınız açıklamalarda hep kendinizi ön plana çıkartırken; o gençleri yetiştiren “Alt Yapı Antrenörlerimizden ”  bahsetme gereği bile  duymayıp, gecesini -gündüzüne katarak  çalışan bu futbol  emekçilerinden , neden kuru bir teşekkürü bile esirgediniz.?

        5-Takımımız son Adana maçına Ligde kalmış olarak değil de sıkıntılı bir durumda çıkmış olsaydı ,bu gençlere yine forma verme cesareti gösterebilecek miydiniz?.

       Soruları uzatmak elbette mümkün. Ayrıca, amacımın; asla Sayın Yılmaz Vural’ ı hedef tahtasına koymak olmadığını da belirteyim. Benim isyanım,ucuz demagojiye  ve emeğe yapılan saygısızlığa…

       O nedenle de attığım başlığı bir kez daha yineliyor ve sayın Vural ‘a;  “EMEĞE ve -kültür seviyesi oldukça yüksek olan-  ES-ES  KAMU OYUNA  BİRAZ SAYGI LüTFEN” diyorum.

*Kaynak: TFF Sitesi

**Gerçi,  Yılmaz Vural’ ın aldığı ücreti sorgulayacak yer bu satırlar değil Genel Kuruldur. O soruyu da Sayın Kongre üyeleri Kamuoyu adına sorarlar herhalde..

MOLA…

 Değerli okuyucularım;

        Yaklaşık iki aydır ,haftada 2 kez( çarşamba ve Cumartesi günleri )  o hafta sonu  Eskişehirspor ‘ un oynayacağı ya da oynadığı maça, farklı bir gözle ve “ GENİŞ AçI”  dan bakıp,  yorumlamaya çalıştım.

        Yazılarımda, maçın teknik analizini yapmak yerine, bazen futbolcu kardeşlerime seslenmeyi  yeğledim; ( ES-Es ‘ li FUTBOLCULARA AçIK MEKTUP)…  Kimi, iç dünyamdaki metaforları  köşeme taşıdım; (ES-ES DüŞMEYECEK)…  Kimi zamanda Türk Futbolunun içine düştüğü  hazin tabloyu dile getirdim.(İMAM ARANIYOR-) …

       Acısıyla-tatlısıyla lig bittiğine göre, haftalık-yazılarıma ara vermek ve yeni  sezon başlayana kadar arada bir Türk Futboluna ve sporuna ilişkin yazılar yazmak  üzere sizlerden izin istiyorum.