Eskişehirspor-Hatay maçının  analizini yapmak üzere klavyenin başına oturunca; Mustafa Denizli hoca geldi aklıma nedense.. Hani, şu 2 yıl önce Antalya’ da, Göztepe ile oynadığımız ve son beş dakikasına 1-0 önde girdiğimiz  Play-Of  finalinde ; iki değişiklik hakkını  ( herhalde, maçın uzatmalara gidebileceğini  düşündüğü (!)  için) kullanmayan ve böylece Es-Es ‘ i yakan teknik adam… 

            Bay  Denizli,89-90 sezonunda  Alman 2. liginde oynadığı 10 maçta, 1galibiyet 9 yenilgi ile sonuncu sırada bulunan Alemannia Aachen  takımının başına geçmiş ve  bu takıma  üst-üste 5 galibiyet aldırmış (mağlup  edilen takımlar arasında namağlup lider Wattenschied de vardı) ve Alman basının gündemine” Sihirbaz” manşetleri ile oturmuştu. Sonrasında peş-peşe  yenilgiler yaşanmaya başlayınca; aynı Alman basını Denizli’ye” plato's closet store ( Hikaye Bitti)  diyerek kapıyı göstermişti. Yani  bu, Türkçe deyimle “HARç BİTTİ YAPI PAYDOS ” demekti…Alman meslektaşların köşe yorumları da “Denizli ‘inin iyi bir motivasyon ustası olduğu ama her şeyin sonu olduğu gibi aşarı motivasyonun da bir gün işe yaramayacağı, hatta ters tepebileceği”  şeklinde idi. 

         Sahamızda  topladığımız puanlar sonrası gelen bu yenilgiye bakarak “ Acaba.? “…dedim kendi kendime; “Taraftarın verdiği motivasyon  buraya kadar mı.?”…

         Tam,  şahsına münhasır Denizli’ ye  veda edip, Hatay maçını  yeşil sahadan klavyenin tuşlarına taşımak ve sportif anlamda “ iç sahada kazandığımız puanların sonu mu geldi ?”diye sormak    üzereyken; bu kez de teknik sorumlumuz Fuat  çAPA  ‘ nın sözleri bomba gibi düştü  gündeme:” Biz Eskişehirspor’u ayakta tutmak adına bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Gereken gayreti gösteriyoruz. Ama sıkıntı. …Elimizdeki malzeme bu İlk devrenin bir an önce bitmesi için gün sayıyoruz açıkçası...Bir an önce devre arası bitsin, önümüzü görelim ne olacak diye sportif anlamda. Ama transfer yasağını açmazsak bence ikinci devreye başlamamak lazım"..

          Kulübün içinden birisinin söylediği bu sözler , insanını kanının donması için yeterli sebepti  elbette ..Es-Es için gerçekten HARç bitmiş miydi? Bu durumda YAPI ( Es-Es Sevdalıları) PAYDOS mu diyecekti? Gelinen bu noktada ben de, Hatay maçını bir kenara bırakıp bu konuyu ele almaya karar verdim.

          öncelikle belirtmeliyim ki ,sayın çAPA ‘ nın söylediği bu sözler;  Eskişehirspor kulübünün kurumsal kimliğe kavuşamamasına  tipik bir örnek teşkil etmektedir. Zira sportif başarı için takımın başına getirilen birisinin, kendi yaptığı işi bırakıp takımı sahiplenmesi  -kulübün yönetimi anlamında - eşyanın tabiatına aykırı bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira profesyonel  bir platformda  boy gösteren bir kuruluşta, bu türde bir açıklama zorunluluğu doğmuş ise; bunu Teknik adam değil, yöneticinin yapması gerekir. Ayrıca, kulübün  hem maddi , hem de yönetimsel anlamda sıkıntıları olabilir. (Bırakın TFF 1 .ligi , Süper ligde bir Fenerbahçe  yada  bir Beşiktaş  gibi büyük bütçeli takımların içinde bulunduğu durum ortadadır.) Bu sıkıntıların aşılmasında her kesim üzerine düşeni yaparsa, çözüme ulaşmak da o denli kolay olacaktır.

         Sanırım,  Eskişehirspor ‘ un içinde bulunduğu mali sıkıntıyı  bilmeyen yoktur .Kulübün  üst düzey bir ligde gençlerle oynadığı da bir başka gerçeğimizdir. Yine, şehirden destek alınmadığı, kulübün kaderine terk edilmiş görüntü çizdiği Eskişehir kamuoyunca( özellikle Es-Es sevdalılarınca) bilinen bir durumdur .Ancak , yaşanan tüm bu olumsuzluklar ve çözüme giden yolun tıkanmaya başlaması bile Es-Es ‘  in  LİGDEN çEKİLMESİNE ve –maazallah- KAPANMASINA  GEREKçE OLAMAZ…

          Geldiği günden beri sportif  anlamda, Es-Es ‘ i daha yukarılara taşımak  için  elinden geleni yapmaya çalışan ve iyi niyetinden asla şüphe duymadığım  Sayın çAPA’ ya ( Altmış kusur senedir bu şehirde yaşadığımı , 53 senedir Es-Es ‘ in peşinden koştuğumu  ve amacımın sadece  yol göstermek olduğun u belirterek) diyorum ki;

          Korkma hocam

         HARç (Para ) BİTSE DE,  YAPI( Şehir)  ASLA PAYDOS  ETMEZ…