spor -9- N. Mesut KÜKRER (GENİŞ AÇI)

spor -9- N. Mesut KÜKRER (GENİŞ AÇI)

ARDA TURAN VAKASI; ENDÜSTRİYEL FUTBOLUN GELİŞİMİ ve ESKİŞEHİRSPOR ÜZERİNE YANSIMALARI... .

         Bu yazımda, Türk Futbolunun yetenekli  ama bir o kadarda  hırçın futbolcusu  Arda Turan’ ın;   geçtiğimiz günlerde karıştığı  bir kavgadan yola çıkarak, günümüz futbolunun geldiği son noktayı ve  gelinen bu son noktada şehrimizin  futbol  alanındaki temsilcisi Eskişehirspor’ un durumunu  ele alıp irdelemeye çalışacağım.


        Yazımın başında hemen belirtmeliyim ki; çocukluğunda kale arkasında top toplayan Arda Turan ‘ ın, önce G. Saray, ardından da ünlü İspanyol takımı F.C. Barcelona ‘ ya uzanan futbol kariyeri, bu makalenin konusu değildir. Yine, futbolcunun içinde bulunduğu ruh halini tahlil etme işinin, Psikiyatri Bilim Dalının alanına girdiğini; karıştığı aşk-meşk işleri ve kavgalarında boy göstereceği  yerin gazetelerin magazin sayfaları olduğunu; amacımın da ,sistemin ( Endüstriyel Futbolun) yarattığı Arda Turan’ ları  yargılamak değil,  sistemi sorgulamak olduğunu da  belirteyim.


         1800 lü yılların sonunda  halk oyunu olarak ortaya çıkan futbol, günümüzde endüstriyel futbol adı altında bir iş örgütüne dönüşmüştür. önceleri amatörce oynanan bu oyun, profesyonelleşme süreci içerisine girince ; sportif etkinliklerin bir oyun olma özelliğinden çıkıp ekonomik düzeyde işleyen bir alana dönüştürülmüş; bunun sonucunda  da ,dünyaya egemen olan ekonomik sistem (KAPİTALİZM),spora da egemen olmuştur. 2000'li yılların başından itibaren televizyonun, internet ve sosyal medya ile girdiği simbiyotik ilişki*, hem görsel teknolojiyi, hem de futbolu derinden etkilemiş; bu gelişim ve değişim süreci de futbolun ticarileşmesi ve parasallaşmasını çok farklı bir alana, yani finansallaşmaya taşımıştır. Ayrıca, UEFA’nın gelir maksimizasyonu odaklı organizasyonlara ağırlık vermesi ve bu kapsamda Şampiyonlar Ligi’ni yeniden dizayn etmesi, kulüpleri yüksek gelir ve gideri olan bütçeler yapmaya özendirmiş; sadece bu koşulları yerine getirenlerin bu yarışmalarda parasal gelirden pay almaları olurlu hale getirilmiştir.  Bu da, kulüplerin yeni bir finansal bir yapılanmaya gitmesine sebep olmuştur.(*Simbiyotik ilişki=İki canlının ortak beslenmesi.)


         Endüstriyel futbolun başlangıç tarihi 1992-1993 sezonudur. Bu sezonda hem Avrupa Şampiyonlar Ligi hem de İngiltere Premier Ligi kurulmuştur. Kulüplerin, yeni statlar inşa ederek gelirlerini artırma isteğiyle başlayan bu süreç devamında;  reklam ve sponsorluk gelirleri ile, satılan logolu ürünlerden elde edilen gelirleri de beraberinde getirmiş;  özel televizyon kanalları arasında yaşanan yoğun rekabetin kulüp lehine kullanılması, kulüp kasalarına önemli paraların girmesini sağlamış; tüm bu  gelişmeler de futbolu baş döndürücü bir hızla yeniden yapılandırmıştır. Bundan sonraki aşamada ise futbol kulüplerinin anonim şirketler kurarak bu şirketler aracılığıyla hisse senetlerini halka arz ettikleri ve borsalarda kağıtlarının işlem görmeye başladığını görüyoruz.


        Futboldan, hızla endüstrileşen yeni futbol anlayışına geçildikçe, futbolun sadece özü değil, hayatlarımız içerisindeki yeri de değişmeye başlamış; taraftarlar, oyunun özünden kopartılarak tüketim boyutuna indirgenmişler ve birer müşteriye dönüştürülmüşlerdir. Bu tarihten itibaren futbolun temel taşı olan taraftar grupları, kulüpleri yönetenler tarafından "tüketici" yani ürün ve hizmet satın alan müşteri olarak tanımlanmaya başlanmıştır. Müşteri haline getirilen bu  taraftarlara da, kulüplerin resmi ürün satış mağazalarında; giyim ürünleri, çanta, kravat, çorap, terlik, ayakkabı, pijama, küllük, seramik tabak, masa lambası, genç yatak odası,  taraftar albümü, cep telefonu, kulüp tarihini içeren kitap-VCD ve DVD’ler vb gibi. akla gelebilecek her türlü meta( ürün) para karşılığı satılmaya başlanmıştır.


        Kökleri çok derinlere gidebilecek konumuzu fazla uzatmadan, “futbolun sadece futbol olması” gerektiğini  savunanlar tarafından : “futbolun kanayan yarası ve  bu denli kalitesiz olmasının en büyük sebebi..” olarak gösterilen  Endüstriyel Futbolun; biz de kısaca “para karşılığında yapılan ve  futbolu bir pazar haline dönüştüren Show” olduğunu belirtelim ve bu kavramı, - Endüstriyel Futbolu- literatüre girmeden önceki hali olan   “Sokak Futbolu” kavramıyla kıyaslayıp,  yeni sistematik yapının Eskişehirspor üzerindeki yansımalarına geçelim.


       * Sokak Futbolu, GAZOZ’ unadır ; Endüstriyel Futbol, İDDİA OYUNUNA. 
       * Sokak Futbolunda KOLA Bir içecektir ;  Endüstriyel Futbolda SPONSOR.


       * Sokak Futbolu  LASTİK AYAKKABI ‘ dır ;Endüstriyel Futbol,  NİKE MARKA KRAMPON..


         1965 yılında ,Türk futbolunun “ 3 Büyükler “ adı altında tekelleşmesine bir tepki olarak kurulan Eskişehirspor ; kurulduğunun hemen ertesinde bir üst lige çıkmış ve hem  adını taşıdığı  şehrini hem de ülkesini her platformda başarı ile temsil etmiştir. 80 ‘ li yılların başında tökezleyen  daha sonra  da  (o dönemdeki yönetim  hataları, kulübün dışında gelişen  ve uygulanan  manipülatif oyunlar vb. gibi. nedenlerle)   alt liglere düşmüş ve  uzunca bir süre sonra  adı  ”Süper Lig” olarak değiştirilen  eski yuvasına dönmüştür. Ancak, temeli , kıran- kırana bir rekabete dayanan altta kalanının yok olduğu böylesine bir ortama ayak uydurması hiç de kolay olmamıştır. Dahası ayak uydurmak bir yana  dönmesi ile birlikte de -yukarıda uzunca değindiğimiz-  Endüstriyel futbolun acımasız yüzüyle karşı karşıya kalmıştır.


          Yeni futbol düzenini kavramaktan uzak yönetim anlayışına sahip yöneticileri sayesinde bu ligde tutunmak için oldukça zorlanan Eskişehirspor;  üstüne üstlük kurumsallaşmak için hiçbir adım atmamış ve mali yapısını da yönetimdeki  kişilerin “ inisiyatifi” ne terk etmiştir. Hal böyle olunca da kaçınılmaz son gelmiştir.


           Sonuç olarak; Eskişehirspor’ un sisteme ayak uydurabilmesi için kısa vadede şehir dinamikleri ile barışması; orta vadede de ( Futbolda şu an için  Endüstriyel Futbol dışında bir çözüm gözükmediği için) var olan sistemi işletmek üzere  sistemi bilen ve işletebilecek akıllı yönetimlere   ihtiyacı vardır.


Uzun vadede ise Eskişehirspor için tek kurtuluş yolu KURUMSALLAŞMAKTAN GEçMEKTEDİR.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
spor -9- N. Mesut KÜKRER (GENİŞ AÇI) Arşivi