Kadını, erkeği, yaşlısı, genci, çocuğu sokaklarda özgürce dolaşabildiği, koşabildiği, top koşturabildiği için…

Sıkıldıysa, bunaldıysa bulunduğu yerden başka yapabilecek bir alternatif bulabildiği için…

Canı ne istediyse giyebildiği, giyinebildiği, kısa ya da uzun hiç kimsenin umurunda olmadığı için…

ülkemizin geneline bakıldığı zaman ‘devrimci’ diyebilecek bir kent haline geldiği için…

Kadınların yüksek sesle kahkaha atabildiği, yine kadınların yüksek sesle kendini ifade edebildiği bir şehir olduğu için…

Sanat kenti olduğu için mutludur Eskişehir halkı…

Sanat demek demokrasi demek, sanat demek özgürlük demek, sanat demek çağdaşlık demek olduğu için de gülümsetir bu şehir…  

İşin ilginç yanı…

Burada yaşadığı için CHP’lisi, AK Partilisi, MHP’lisi, İYİ Partilisi, Saadetlisi, Demokratlısı da mutludur.

**************************************

BİR YABANCIYA DöNüŞME…

Dikkat ettiniz mi bilmiyorum.

çok fazla gergin bu ara insanlar…

Sinirler tavan yapmış, sabırlar tükenmiş, tahammülsüzlük giderek artış gösteriyor gibi…

O zaman ne yapmalı?

Huzurun sesini bulmalı…

Kuş sesini…

Rüzgar sesini…

Yağmurun sesini dinlemeli…

Dinledikçe gevşiyor.

Kendi iç sesini duyuyor insan…

İç sesini duydukça sakinleşiyor.

çünkü insan kendinden uzaklaştığı zaman…

Kendisinin bile tanıyamayacağı bir yabancıya dönüşür…