KOD 29 İLE İŞTEN ÇIKARILAN KADINLAR...


Pandemiyle bir yıldır mücadele devam ediyor.


Yorulduk, bunaldık, sıkıldık…


Her anlamda…


Ekonomi bir yandan vatandaşın cebini zorlarken sosyal hayattan kopukluk da psikolojileri zorluyor.


Biliyorsunuz geçen yıl 17 Nisan tarihinde işten çıkış yasağı konulmuştu.


İyi niyet ve ahlak kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında iş akdini feshedilemiyordu.


Yukarıdaki sebeplerden birine dayanarak iş akdi feshedilmek istenen işçiler ise 29 koduyla SGK’ya bildiriliyor.


Tabi ki bunun da yaptırımları ağır oluyor.


Kod 29 ile işten çıkartılan işçi kıdem tazminatı alamıyor, işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor.


İşyerlerinde yeni tip korona virüs döneminde bu kodla işten çıkarma tehdidinin çok arttığı iddia ediliyor.


İşçiler bir yandan gerçeğe aykırı nedenlerle işten çıkartılırken bir yandan da yeni iş arama süreçlerinde karşılarına çıkan Kod-29 sebebiyle ciddi sorunlarla da karşılaşıyor.


Sicilinde Kod-29 uyarısını gören yeni işveren haliyle duruma ön yargı ile bakıyor.


Ben konuyu kadın işçiler üzerinden değerlendirmek istiyorum.


Çünkü işçi kadınlar için bu acımasızlık elbette ki ikiye katlanıyor.


“Çamur at izi kalsın” yaklaşımının tavan yaptığı günümüzde kadınlar daha kolay lokma görülüyor.


Çünkü işçi kadınlar ilgili Kod-29 iş akdinin “namussuzluk, ahlaksızlık, cinsel suçlar, ailenin ve iş arkadaşlarının yüzüne bakamaz hale gelme” olarak tanımlandığını söyleyerek karşılarında bir silah olarak kullanıldığını ifade ediyor.


Kadınlar işten çıkarılıyor.


Psikolojik şiddet ve baskı ile işten çıkarılıyor.


İftira ile işten çıkarılıyor.


Toplumda daha zayıf halka görüldüğü için işten çıkarılıyor.


Ama sorunlar bununla da bitmiyor.


Neden mi?


İşten çıkartılmak için ortaya atılan iftira “kadınların” ömrü boyunca karşılarına çıkıyor.


Çünkü Kod 29 ile işten çıkarılan kadınlar, ailelerinin “İşyerinde ne yaptığı, ne haltlar karıştırdığına” dair sorgulamalarına maruz kalıyor bu kez de…


Bu durum kimi zaman şiddete dönüşüyor, kimi zaman iş ararken karşılarına tokat gibi çarpıyor.


Konu kadınsa en modern erkeğin içinden bile cehalet akar kardeşim…


Çünkü Kod-29 ile işten çıkarılan bir kadın gördükleri zaman “farklı gözle ” bakan muhakkak olacak…


İşin en zor yanı ise kendini ispatlamayan çalışan o kadınlarımızın düşürüldüğü durumdur bana kalırsa…


Namussuzluk, haysiyetsizlik yapmadıklarını ispatlama çabası içine girdikleri o an…


Özetlemem gerekirse…


Kod-29 ile işten çıkarılma bir kadın için kara lekedir kardeşim!


Kadınların ömrü boyunca çaresizlik içinde kıvranmalarına zemin hazırlamaktır.


Kadınların geleceğinin işverenin iki dudak arasına bırakılmasıdır.


Ahlak ve namus kavramlarının kadınların sırtına yük edilmesidir.


Kadınların işsiz kalmaktan değil de damga yiyerek işsiz kalmaktan korkar olmasıdır.


Konu ciddidir.


Kod-29 ile işten çıkarılan kadınlarımızın ölüm haberlerini bile duyabiliriz.


Sorgulamadan, araştırılmadan, kanıtlanmadan “ahlaksızlık” gerekçesiyle işten çıkarılan yüzlerce kadının sonu da “ahlaksızca” olacaktır.


HOŞGELDİN RAMAZAN!


Ramazan ayının enerjisi yüksektir.


İnsanlar sevgi ile kokar.


Affetme ile beslenir.


Küslükler biter.


Kin uzakta kalır.


Birlik- beraberlik vurgusu yapılır.


Güzel mesajlar akar kalemlerden, dudaklardan…


Arınır insan bu kutsal ayda…


Kötülüklerden…


Temizlenir…


Yeniden doğar sanki…


 En baştan başlar.


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özge Zaim Arşivi