"Hüzün"


Bugün ne yazacağımı bilemedim.


İnanın.


Epey zorlandım.


Yazdım, sildim.


Yazdım, sildim.


Absürt bir şeyler yazmayı denedim ilk etapta…


Yok artık Özge, o kadar da değil dedim?


Artık herkes bu kadın da hayatı hep tiye alıyor diye düşünecek…


Yüreği bu kadar kaldırmaz okuyucularımın dedim.


Onlara bugün hüznü anlatayım diye düşündüm sonra içimden…


Bıktım ekonomiden, işsizlikten, siyasetten…


İnsanların bam teline dokunabilmek en hassas iş bana kalırsa…


Hatta belki de en önemlisi…


Hüzün adını verdim o yüzden bugünkü konuma…


Hüzün…


Sevincin bir tık yukarısında, acının arkasında kalan…


Biraz araya sıkışmış…


Bu yüzden tatlı bir his…


Kaynağını mutluluktan aldığı için, acıyla da demlendiği için kim bilir?


Tecrübeler “demlenmeyi” sever…


O zaman rahatça sözcüğe dönüşür.


Yoksa kimse iyileşemezdi değil mi?


O yüzden tavsiyemdir ki acıyla kavrulmaktansa hüzünle demlenin…


Hüzünle olgunlaşın…


Bu sebepten eskiler hep çayı demli içer…


Dikkat edin…


Biraz hüzün vardır içinde biraz tecrübe…


FALANLAR FİLANLAR…


Kadın köşe yazarları her konuda yazamaz-mış…


Kadın köşe yazarları her konudan anlamaz-mış…


Kadın köşe yazarlarına istihbarat gelmez-miş, çok fazla gündem olmaz-mış…


Kadın köşe yazarları yazınca eriyip gider-miş konu…


Kimse anlamaz-mış…


Kadın köşe yazarları kültür, sanat, laylaylom işlerle uğraşır-mış...


Yazarsın, öyle bir yazarsın da…


Falanlar filanlar işte…


 


 


 


 


 


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özge Zaim Arşivi