MİLLET BAHÇESİ...

Millet Bahçesini yazacağım ne zamandır…


Kısmet bugüne oldu.


Geçtiğimiz haftalarda parkı gezdim,  inceledim.


Daha sağlıklı bir yazı olması için de biraz bekledim.


Ve beğendim.


Çok beğendim.


Şehrin ortasına yakışan, nitelikli bir park olduğu inancındayım.


Gezdiğim yeri betimlemelerle, bende yarattığı hislerle anlatmayı seviyorum.


Kalbimi pır pır eden, ince ince gülümseten duyguları karşı tarafa da yansıtmayı…


Parkta aile ile vakit geçirmek için harika yerler mevcut…


Çocukların gün boyu keyif alacağı parkur tarzı oyuncaklar güzel düşünülmüş.


Ferah…


Büyük…


Yeşil çok…


Romantik…


Duygusal…


İçeriye girdiğim an yer yer sonbaharı, hüznü anımsatan alanlar çok…


Sonbahar bende farklıdır.


Önceliklidir.


Hassas mevsimdir neticede…


Burası da öyle geldi.


Yürüyüş yolunda ilerlerken sonbahar renklerini anımsatan taşların arasında tek başına süzülen banka oturmak hüzünlendirdi beni…


Özlem yanıma konuk oldu.


Kendimi dinlemem için fırsat yarattı.


Şehrin ortasında süzülmesine rağmen araba kornalarını duymamak huzur verdi.


Gürültüyü hissetmedim.


O gürültü kafanın için de bile olsa atmosferin bir süre sonra huzura geri döndüğüne şahit oldum.


Çocuk seslerinin meditasyon müziğine döndüğünü gördüm.


Kafamı gökyüzüne kaldırdığımda mavi bana daha yakın geldi.


Bulutların gülümsediğine şahit oldum.


Açık alanın verdiği ferahlıktandı belki de…


Kentin gürültülü merkezine böyle temiz alanların çok yakıştığından ya da kim bilir?


Parkın içerisinde yavaş yavaş gezerken…


Geçmişe de gittim geleceğe de…


Aşkı da tattım o esnada, sitem duygusu da ele geçirdi bedenimi…


Umut her zerreme konuk oldu.


Rüzgârın yüzümü hafifçe öpmesi hoşuma gitti.


Tebessüm ettim.


Oturdum bahsettiğim o banka, saatlerce çocukları seyrettim.


Gülümsemelerine şahit oldum.


Teşekkür ettim.


Çocukların böyle güzel gülmesine vesile olan herkese…


Yetkiliye, siyasiye, iktidara, muhalefete, sivil toplum kuruluşu temsilcisine…


Çünkü herkes katkı sundu bu parkın oluşumunda…


Herkes söz söyledi yapımında…


Ama en çok da kime teşekkür ettim biliyor musunuz?


Parkın yapımında, her zerresinde emeği geçen, adı anılmayan yüzlerce emekçiye…


Emek emek, alın teriyle çalışan işçiye…


Bu park Eskişehir için demokrasinin örneğidir.


Herkesin emeği vardır.


Herkesin sözü…


Şimdi ise…


Git o parka…


Otur bahsettiğim o banka, ilham gelmesini bekle…


Mutlaka elinde şiirle geri dönersin gideceğin yola…


Sevdiğine hediye edersin belki iki mısra samimi sözü…


Tek eksik neydi diye sorarsanız?


 Henüz bir kafeteryanın olmaması…


O da zamanla olur elbet…


He kek mi?


Ücretsiz olan?


Vallahi bu yeşil alanı şehrin ortasına kazandırdık ya…


Kek olmasa da olur kardeşim!


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özge Zaim Arşivi