Hepimiz çok severek bir ilişkiye başlıyoruz ve çok sevmek kimi zaman bütün hataları tolere ediyor. Peki ya etmemeye başladığında ne olacak?

“Ben haklıyım sen haklısın” savaşına sebep olacak. Hepimiz hatalar yapıyoruz, bilerek ve ya bilmeyerek ama bir ilişkideyken hiç birimiz hatalarımızı kabul ederek çözüm üretmenin derdine düşmüyoruz orası kesin. Bunun sebebi doğru iletişim kuramamamızdan kaynaklanıyor. Aşk perdesinin kalkmasıyla birlikte görünen sorunlar artık bizi rahatsız etmeye başlıyor. Fark edilen hataları masaya döktüğümüzde de artık çözüm üretmek yerine yalnızca cevaplarına cevap üretebilmenin derdine düşüyoruz.

HATALARIMIZI KABUL EDİYOR MUYUZ?

Şimdi şöyle ki, hata kabul etmek tamamen kişilikle alakalıdır. Her zaman doğru söylediğini iddia edenler oluyor. Kimi kadınlar ya da kimi erkekler her ne olursa olsun o kavgadan mutlaka galip gelmenin derdinde ama burada önemli olan hatanın derecesi.

Her insanın kendince affedemeyeceği hatalar vardır. Mutlaka ki hepimizin bir ince çizgisi vardır. Mesela kimimiz tek gecelik bir aldatılmayı bile asla kabul edemeyiz. ( Bile diyorum çünkü bu o kadar normalleşti ki günümüzde, neredeyse her erkek eşini tek gecelikte olsa aldatıyor )

Bu çoğumuz için ince çizgidir. Her ne kadar çok seversek sevelim bu çizgi aşıldığında hatayı affetmeyiz. Ama bazı kadınlar da çok fazla sevdiği için ufacık bir “savunma cümlesine” bile tutunur. çünkü zaten beyninde affetmek vardır. Adam ne yaparsa yapsın ona olan sevgisinin bağımlılığından er ya da geç affedecektir. çünkü bağımlılık aslında en tehlikeli olan şeydir. Bir kişiye olan bağımlılık daima affediciliği getirir. Dolayısıyla daima da kendini suçlu karşısındakini haklı görür.

Erkekler de bu durum biraz daha farklı. Bir erkek çok sevse de ben affedeceğini zannetmiyorum. çünkü erkekler hayatına aldıkları kadını namusu gözüyle görüyor. çünkü o onundur ve onun olan bir şeye başka hiç kimse bakamaz dokunamaz. Kendileri ne yaparsa yapsın belki defalarca aldatabilirler ama kadın onu aldatsın dünyayı dar ederler.

Aldatmadan örnek verdim ama hata söz konusu olunca aslında birçok şey maddelenebilir. Birçok ilişki de sayamayacağımız kadar hatalar yaşanıyor ve affediliyor. Ve ya ilişki bitiyor. Ama burada asıl anlatmak istediğim şey, hataların sebebi her ne olursa olsun önce empati kurabilmemizdir. Bizim doğru olarak gördüğümüz şey karşı tarafın yaşam standartlarına göre, hayata bakış açısına göre ters anlaşılabilir. Bu yüzden onu iyi dinlemeniz ve sözlerine kulak asmanızda fayda olacaktır.

Partnerimizle doğru iletişim kurup sorunu konuşabilmemiz şart. Savunma mekanizması geliştirip daha da üste çıkmak olayı her zaman büyütecektir. Kadınlar erkeklere oranla hatalarını daha çabuk empati kurup fark eden taraftır. Erkekler genellikle hatalarını kabullenmek istemezler. Onlara göre ilişkide daima onlar haklıdır. çünkü eğer kabul ederlerse kendilerini savunmasız ve güçsüz hissediyorlar. “Sözünü geçirememe” gibi bir psikolojiye bürünüyorlar. çünkü erkekler ilişkilerinde sözü geçen taraf olmaya alışıklar. Kadının haklı olması, erkeğin hatasını kabullenmesi erkeklere güçsüz hissettirir.

Zaten dikkat edin, bir erkek bir hatayı örtmek için başka bir hata yapar; yalan söyler. Ve bu zincirleme devam eder. Bunun sebebi kesinlikle kaybetme korkusundan değildir. Tamamen üstün olma çabası.

Zaten kaybetmekten korkan bir erkek olsa yaptığı en ufak bir hata da hatasını anlamış olduğunu kadınına gösterir. Sözleriyle birlikte yaptıklarıyla kanıtlar.

Neyi kaybetmekten korkarız?

Bağımlısı olduğumuz şeyleri kaybetmekten korkarız. Bu korkuyu irdelediğimizde aslında bencilce bir duygu ortaya çıkıyor. Yalnız kalmak istemediğimiz için, ya da onun hissettirdiği o mutluluktan beslendiğimiz için bu korku mekanizmasını geliştiririz. Kaybetme korkusu olan kişilerin de ortak bazı davranışları vardır. Bu kişiler, ilişki içinde fazlaca! "uyum"ludurlar. Bazen de fazlaca" "uyumsuz"durlar. Korku duyguları dengeleri alt üst eder. 

KAYBETMEKTEN KORKTUĞUMUZ İçİN Mİ HATALARA GöZ YUMARIZ?

Az öncede bahsettiğim gibi eğer bir insana bağımlılık geliştirdiysek onu kaybetmekten korkarız ve bu sebeple çoğu zaman kendi içimizde affedemeyeceğimiz sorunlara bile perde çekeriz. Bu her hatada görmezden geldiklerimiz zamanla içimizde büyür büyür ve ilişki son derece sağlıksız bir noktaya gelir. Zaten bir şeyden korktuğunuz için o şeyi yapmak için çabalamayın. Korkmayın! Korktuğunuz şey zaten sizi kendi benliğinizden çıkartan bir şey.

Sağlıklı bir ilişki de değiştiğinizi hissetmezsiniz. Eğer sağlıksız bir ilişki yaşıyorsanız bütün hatalar ve sorunlar en sonunda sizi bir savaştan çıkmış gibi yorgun hissettirecektir. Göz yummak hiçbir zaman ilişkiyi kurtarmayacaktır. Karşı tarafın düzeltmediği davranışları varsa daha da uzatmadan ilişkinizi bitirin. çünkü sağlıksız bir ilişkiyi uzatmak da bir hatadır.

EMİNE GİRGİN