MONOTONLAŞMA

Uzun süreli bir ilişkiyi yürütmek her zaman zordur. Çok fazla emek ister, efor ister. İlişkiniz eğer 1 yılı geçtiyse muhtemelen o ilişki artık monotonluğa geçmiştir. Aynı heyecanı, tutkuyu sağlayabilmek çok zorlaşıyor.  Belli bir süre sonra monotonluğu engellemek gerçekten büyük efor istiyor.

SIKILMA

Monotonlaşan bir ilişkide görebileceğimiz en büyük şeylerden biride sıkılma. Kısa süreli ilişkilerde de görülse çiftlerin birbirinden sıkılmaya başlaması en çok uzun süren ilişkilerin baş düşmanıdır. Uzun süreli ilişkilerde çiftler birbirinden sıkılarak başka şeylere yönelmeye başlıyorlar.

BASKI

Bir ya da birkaç yılı birlikte geçirmiş çiftlerde, çevre baskısı oluşmaya başlıyor. Ne zaman evleneceksiniz? Sorusu çiftleri bunaltmaya başlıyor. Çiftler birbirine baskı yapmasa bile çevreden ve aileden kaynaklı baskılar ilişkiye zarar verebiliyor.

CİNSELLİK

Uzun süreli ilişkilerde cinsellikte aslında monotonlaşıyor ve hatta azalabiliyor. Daima kendini yenileyen bir ilişki olmayınca ve paylaşım azalınca bu da büyük bir sorun haline gelebiliyor.

ALIŞKANLIK

Uzun süreli ilişkilerde çiftlerin birbirini alışkanlık haline getirmesi kaçınılmaz. Bir süre sonra birbirlerini kodlamaya başlıyorlar. Sürekli birlikte bir şey yapmaya alışmış çiftler birlikte bir şey yapamadıklarında “onu seviyor muyum? Yoksa bu sadece alışkanlık mı? “ Sorusunu kendilerine sormaya başlıyorlar.

HEYECAN EKSİKLİĞİ

İlişkinin en başındaki o ilişkiyi ayakta tutup tetikleyen heyecan, uzun süreli ilişkilerde kayboluyor. Zaman içerisinde yerini rutine bırakan heyecan, eksikliği ile özellikle uzun süreli ilişkileri tehdit ediyor.