Dünya yaşamına Nefs derslerinden sınavlara girmekteyiz. Allah bunlardan olumlu olanları Sıratan Müstakiym /itidal düzeyinde kullanmamızı, olumsuzları ise öldürmeyi başarmamızı istemektedir. Nefslerimize yönelik tabi tutulacağımız sınavlarda başarı elde edip Dünya Okulundan diploma ile mezun olmamız beklenmektedir. Ve Allah'ın Dünya Eğitim okulu projesinin amacı, özgür iradesi ile her türlü kararı alma ve eleştirel akıllı olarak bu okula gönderilen biz öğrenci Ruhlar arasından başarılı olanları seçmektir (Casiye-22. Şunu da iyice bilin ki Allah, gökleri ve yeri bir amaçla yarattı. Bu amaçlardan biri de, her nefsin yapacağı olumlu veya olumsuzlukların karşılığının tam olarak belirlenebilmesi ve haksızlığa uğramadan karşılığının tam olarak alınmasıdır. Kehf-7. Ya Muhammed! Sakın boş yere üzülme. Çünkü Biz, insanlardan kimlerin iman edip muhkem-kesin hükümlerimize uygun olumlu ameller gerçekleştireceğini, kimlerin de şımarıp yanlış yola sapacağını ayırt etmek için, dünyayı aldatıcı bir cazibe /ziynet merkezi yapmışızdır).
Dünya Okulundaki eğitimimiz sırasında yararlanmamız için, Peygamber denilen ilahi görevliler aracılığı ile ve her biri kendi dönemine göre uygun muhkem-kesin kurallar içeren vahiy kitapları denilen ve Allah'ın tek dini olan İslâm Dininin Anayasaları gönderilmiştir. Bu yöndeki ilahi yardım, Hz. Muhammed ve gelişmiş Anayasa kitabı olan Kur'an ile sonlandırılmış ve din kaynağı olarak sarılacak tek ip olarak kitabın da Kur'an olacağı vurgulanmıştır. Kur'an dışındaki ve Kur'an'ın açıklamaları temelli biz beşerlerin yazdıkları kitaplar ise sadece "Yardımcı Ders Kitapları" özelliğindedirler, Dinin kural koyucu kaynağı değildirler.
Asırlardır kabul edilen başlıca büyük günahlar şunlardır; "Allah'a şirk-ortak koşmak, Allah'a yakıştırmalar uydurup iftira etmek, haksız ve bilerek insan öldürmek, büyü-sihir yapmak, hak gasp etmek, yetim malı yemek, zina, meşru bir savaşta ordudan kaçmak, namuslu kadına ve suçsuza iftira etmek". Benim Elli yıldır olan Kur'an arkadaşlığım, 40 yıllık bilim adamlığım ve bu yöndeki çalışmalarım ile belirlemiş olduğum ve büyük günahlara şu 2 günahın da eklenmesi gerektiğini düşünüyorum; "Kur'an'ı anlayıp öğrenmek üzere okumamak ve faydalı bilimsel araştırmalar yapmamak".
Bu yazıda Kur'an'a göre "Hak Gaspı" konusuna değineceğim.
A'raf-33, Şuara-181, Mearic-24, Mutaffifin-1-3 ve Nisa-19 ncu ayetlerde, bir ibadet demek olan muhkem-kesin hüküm olarak Hak Gaspı yapılmaması belirtilmiştir (A'raf-33. Ey Peygamber! Söyle onlara: "Benim Rabbim sizlere şunları haram /yasak etmiştir: Açık veya gizli yapılan olumsuzlukları /kötülükleri, hak gaspı ile kazanımı, vahşeti, kibirlenip şımarmayı ve Allah'ın hiçbir ilahi yetki ve güç vermediği şeylere Allah'tan öncelik vererek Allah'a şirk-ortak koşmanızı ve hiçbir bilginizin olmadığı Allah hakkında konuşmanızı).
Hak gaspı veya diğer ifade ile haksız kazanım, ölçüyü eksik tartmaktan başlamak üzere çeşitli örnekleri olan bir konudur. Hak etmediği bir yolla para kazanmak, servet edinmek, layık ve ehil olmadığı halde, hak etmiş başka birinin yerine torpil veya rüşvet vererek kendini terfi ettirtmek, bir göreve getirtmek, başkasına ait bir bilgiyi, bilgi sahibinin oluru olmaksızın almak ve kendi bilgisi gibi kullanıp menfaat sağlamak, başkasının yapmış olduğu bir işi sahiplenip kendi yapmış gibi menfaat veya takdir beklemek, sayılabilecek örneklerdir. Bu hak gaspını yapan kişi bazen bulunduğu görev veya makamı kullanarak haksız kazanımı gerçekleştirebilir, bazen de tek bir kişinin hakkını gasp eder veya resmî bir görevde ise Devlet'in hakkını gasp ederek, toplumun hakkını gasp etmiş konumda olur.
Hak gaspı veya haksız kazanım, olumsuz nefslerden biridir ve Allah'ın bizlerden beklediği, Dünya Eğitimimiz sırasında bu nefsimizi de öldürmemizdir. Böylece Allah, ister bir başkasının bireysel hakkını, isterse Devlet hazinesinin, dolayısıyla da toplumun hakkının gasp edilmesi suçunu büyük günahlardan saymıştır. Çünkü böylesi bir girişim, hem hakkı yenen kişi veya toluma, hem de hak gasp eden kişinin inandığı dine ve o dine inanmak isteyenlerin bu yaklaşımlarını olumsuz etkiler, zarar verir. Bu konu ile ilgili Hz. Muhammed şunları söylemiş ve Kur'an'ın bu konuya verdiği önemi pekiştirmiştir (Bir sürüye salınan iki aç kurdun sürüye verdiği zarar, kişinin (haksız) mal ve şeref hırsıyla dine verdiği zarardan daha fazla değildir-Ka`b İbnu Malik- Kütubu sitte-1697". Yine başka bir hadiste bunun miktarı bile belirtilmiştir; "Kim Müslüman bir kimsenin hakkını, yemin ederek ele geçirirse artık onun için Cehennem vacib olmuştur. Allah Teala ona Cenneti de mutlaka haram kılmıştır." "Ey Allah`ın Resulü! Az bir şey olsa da mı?" diye sormuşlardı. "Misvak ağacından bir çubuk bile olsa!" cevabını verdi-Kütubu sitte-5822).
Maide-4 ncü ayet ile Allah, haksız kazanımla elde edilmiş gıdayı, yiyecek ve içeceği de haram ederek, İman etmiş olanları uyarmaktadır (Maide-4. Ey Peygamber! İman etmiş olanlar, Sana nelerin helâl olduğunu soruyorlar. De ki; "Size temiz olan /haksız kazanç karışmamış bütün yiyecekler helâl edilmiştir). Çünkü canlı ve cansız her yaratılmış bir maddedir ve her maddeyi oluşturan atomlar homojen, ahenkli ve dengeli bir çalışma frekansı /titreşimi halindedirler ve maddenin toplam enerji miktarı dengeli ve sağlıklıdır. İşte haksız kazançlı bir gıdanın, paranın veya elde edilen eşyanın bu dengeli enerji hali, düzensiz enerji demek olan haksız kazanım sırasında oluşan düzensiz enerjinin etkilemesi ile bozulmuştur ve bu bozuk enerjili para ile alınmış olan gıda da, haksız kazanım elde etmiş olanın vücudunun genel enerji dengesini bozacaktır. Sonuçta da, haksız kazanımın ilk anlarda oluşturacağı sevincin ve sanki bir şey başarma duygusunun yerine o kişide sıkıntı, huzursuzluk ve mutsuzluk halleri ve hastalıklar, olumsuz olaylar başlayacaktır.
Aynı konuya inşallah haftaya devam etmek ümidiyle.
NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi NÖVAK Vakfının "SON DAVET KUR'AN (Kısa tefsirli tercümesi)" ve "İSLÂM'IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL" kitaplarında bulabilirsiniz.
NOT-2: 30 Aralık Salı günü saat 17-30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "KUR'AN SOHBETLERİ"ne inşallah devam edeceğim.