1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Etrafını saranlara teslim olanlar...



Zaman zaman bu köşeden Eskişehir'i yöneten seçilmiş ve atanmışları uyarıyoruz.
Yaptıkları bazı uygulamaların yanlış olduğunu söylüyoruz.
Bizim gibi, çoğu meslektaşlarımız da benzeri uyarılarda bulunuyor.
Fakat...
Koltuğa oturan her kim olursa olsun, çevrelerini sıkı sıkıya sarıp sarmalayanların oluşturduğu çemberden midir bilemiyoruz ama, gerçeği bir türlü göremiyor.
Ya da görmek istemiyor.
Çünkü...
Çevrelerinde olan insanlar, kendisi ne yaparsa yapsın "Doğruyu yaptınız" diyor.
Meslek yaşamımız boyunca, bir çok makam sahibi insanı uyardığımız olmuştur.
Bir tanesi de çıkıp;
-"Doğru söylüyorsun, ben yanlış yapmışım" demedi.
Taa ki, oturduğu koltuğu kaybettikten sonra anladı gerçeği.
O zaman da iş işten geçmiş oldu.
Üstelik.
Biz ve bizim gibilerin uyarılarına zamanında kulak asmadığı ve yanlışta ısrar ettiği için kaybetti altında ki koltuğu.
O yüzden, bugünkü yazıyı Eskişehir'i yöneten ve altlarında koltukları olan kişileri bir kez daha uyarmak için kaleme aldık.
Zamanında Hüsamettin Cindoruk anlatmıştı.
-"Yönetenlerin yanında her zaman, hapşırdıklarında 'Çok yaşa' diyen insanlar vardır. Hiç kimse çıkıp 'Neyiniz var? Hasta mı oldunuz?' demez. Halbuki yönetenlerin 'Çok yaşa' diyecek insanlardan çok 'Neyiniz var?' diyecek insanlara ihtiyacı var" derdi.
Netice itibarıyla...
Koltuklar kimseye baki değil.
Ancak...
Koltuğa oturan, o koltukla mezara gideceğini düşünüyor.
Bu yüzden de, olabildiğince yanlış yapıyor.
Dahası...
Yaptığı yanlışı birileri söylemesine rağmen inanmıyor.
Çünkü...
Yanı başında olanlar, her zaman doğru yaptığını söylüyor.
Şimdi bu yazıyı okuyup; "Kimi kastediyorsun?" diye soracaksınız...
Hiç boşuna yorulmayın çünkü yazı o,şu yada bu için yazılmadı.
Zaten her karar veren aynı durumda değil mi ki? İsim verelim...
İnanmıyorsanız bakın Belediyelere, partilere hatta oda ve derneklere.
Hepsinde durum aynı değil mi?
Her yöneticinin yanında sözünü ettiğimiz türden isimler yok mu?
Ve bu yöneticiler bu isimlere sonuna kadar sahip çıkmıyor mu?
.........



Emeğe saygı olsaydı...

Siyasette bir kural var ki hiç değişmiyor...
Parti için emek verip, zamanını ve parasını harcayanlar, iktidar olunur olunmaz bir kenara itiliyor.
Tıpkı "Karıncalar toplar deve gelip yer" misali...
Diğer taraftan...
Parti sayesinde bir yerlere gelmiş insanlar, iktidardan düşer düşmez ortadan kayboluyor.
Tıpkı "Gemiyi ilk terk eden fareler olur" misali.
Bu değişmeyen kuralı önümüzdeki süreçte Eskişehir'de de bizzat göreceksiniz...
Eskişehir'de iktidarını kaybeden partiyi ilk terk edecek olanlar, bu güne kadar partinin etinden-sütünden ve havasından yararlananlar olacak.
Öte yandan...
Eskişehir'de iktidarı yakalayan partide de bu güne kadar çile çekip, para ve zaman harcayan insanlar bir kenara itilirken, yerlerini parti ile hiç alakası olmayan insanlar alacak.
İşin ilginç tarafı:
Siyaseti vatandaşın beklentilerine ve isteklerine göre değil de, kendi şahsi ego ve çıkarları için yapanlar da buna çanak tutacak.
Ne diyelim?
Yukarıda da söyledik:
Siyasette bu kural hiç değişmiyor.
Değişmeyen bu kural aslında siyasette ki adaletsizliği de ortaya koyuyor...
Partinin bu zor günlerinde emek verenler, gün geliyor kenara itiliyor...
Bu zor günlerinde olmayanlar ise, gelip işin başına konuyor.
Zaten ne demişler...
Emeğe saygı olsa, dünyanın yükünü çeken kara öküze bıçak vurulur muydu?
.........

Şehrin ortasında İstanbul trafiği

Gar binasının önü...
Eğer o saatte Tren geldiyse...
Yanındaki Gar düğün salonunda da aynı anda bir düğün varsa...
Hele bir de tam o anda yağmur başlamışsa...
O sırada bir de Bursa'ya gidecek otobüsler yanaşmışsa...
Hapı yuttunuz demektir.
Zira...
Kilitlenen trafiğin içinden yarım saat 45 dakikada çıkamayacağınız anlamına geliyor tüm bunlar.
Nitekim çıkamıyorsunuz da...
Eskişehir'in trafik anlamında en sıkıntılı yeri sözünü ettiğimiz bu yer.
Yayaların da araç şoförlerinin de illallah dediği bir yer.
Aynı zamanda...
Hiç bir şeyin yapılmadığı bir yer.
Yapılmadığı gibi, bundan sonra da yapılması için kimsenin kılını bile kıpırdatmadığı bir yer...

.........


Partilerine ders vermek adına oy vermeyenler...

Her seçim öncesi aday listeleri açıklandığında, partilerde bir dalgalanma olur.
Aday listeleri süreci, pek çok insanı kendi partilerine düşman eder.
Haksızlık ve cüretkarlık karşısında kendisine hakim olamayan insanlar, kendi partilerini cezalandırma yoluna gider.
Bu seçim öncesi de partilerde aynen bu oldu.
Listelere duydukları tepki nedeniyle pek çok insan kendi partisine oy vermedi.
Amaç: yukarıda da söylediğimiz gibi cezalandırmak, aday belirlemede böylesine adaletsiz davrananlara bir ders vermekti.
Bu şekilde düşünen insanların partilerine seçim kazanma ya da kaybettirme adına ne kadar katkıları oldu bilemiyoruz...
Ama bildiğimiz şu:
Seçimi kaybeden partide, partilerine ders verme adına oy vermeyenler başarılı olurken, seçimi kazanan partide, partilerine ders verme adına oy vermeyenler başarısız oldu.
........


Biraz da gülmek lazım

Bir öğrenci üniversitenin tatile girmesinin ardından köyünün yolunu tutmak için hazırlık yapıyormuş. Bu sırada bu genç, arkadaşına notları açıklanınca evine telefon etmesini istemiş ve eklemiş; notlarımı öğrendiğinde ve bize telefon ettiğinde telefona ben değil de annem çıkarsa eğer ona bu durumlarda şunları söyle:
Eğer bir zayıfım varsa oğlunuza Hz.Ebu Bekir'in selamı var dersin. Olmaz ama eğer iki zayıfım varsa Hz.Ebu Bekir ve Hz.Ömer'in selamı var dersin. Hiç olmaz ama üç zayıfım varsa Hz.Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz.Osman'ın selamı var dersin. İmkansız ama olur ki dört zayıfım olursa Hz.Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz.Osman ve Hz.Ali'nin selamı var dersin diyerek tembihler ve köyünün yolunu tutar.Notlar açıklanır ve arkadaşı telefon eder.Karşısına gencin annesi çıkmıştır.Arkadaşı gencin annesine şöyle söyler:
-Teyzecim oğlunuza söyleyin ki tüm Ümmet-i Muhammed'in selamı var .



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi