Bir maç gelir... Öyle kritiktir ki, usulüne uygun biçimde kazanmak gerekir.
Dün Trabzon karşısında öyle yaptık.
Çünkü bazı maçlar futbol oynanır. Bazı maçlar yaşanarak kazanılır.
Bizim için tek ihtimalli bir mücadeleydi. Ve kendi gerçeğimize sığınarak kazandık...
İnandık...
***
Attığımız gole kadar, topun bizde daha çok kalır gibi olması sanki yapaylıktı. Üretken olamadık. Trabzon'un ayağında topun futbola yansıması daha gerçekçiydi.
Ancak onların da kendilerine kilitlenme sebeplerini biz oluşturduk.
Son düdük çaldığında ise hakkımız olanı aldık.
***
Takım ikinci yarıda oyundan düşer gibi gözükse bile şüphe duymadım.
Çünkü dün 3 puan yerin yedi kat dibinde olsa yine de alırdık.
Düşünce ve taktik disiplin bizdeydi.
İnanç da...
***
Bu galibiyet Mersin'den sonra Trabzon karşısında da futbolcuların saha içindeki dik duruşunun yansımasıdır.
Onlar taraftarın sevgisine karşılık vermeye çalışan, bu şehrin artık tek davasının yol arkadaşları...
Böyle mücadele ederek, kendilerini o armaya adadıkları sürece kazansın ya da kaybetsinler...
Hepsinin başımızın üstünde yeri var.
Çünkü ölümün bile erkekçesi güzeldir...
***
Maçın ve galibiyetin önüne geçemez!
Ama dün Atatürk stadında hakem gerçeği vardı.
Halis Özkahya'ya, hakem diye kim verdiyse o düdüğü.
Ülke futbolunda hakemliğin bu noktalara gelmesinin hesabını da o versin
Trabzonsporlu futbolcuların maçın başında ki gösterdiği tavrı doğrularcasına, ne yazık ki saygıyı hak etmiyorlar.
Eskişehirspor, o penaltı olmasaydı da Trabzon'u yenerdi.
Özkahya'nın verdiği kararın etkisiyle ikinci yarıda Eskişehirspor adına veremediği iki penaltı neyin nesiydi?
Tam usulüne uygun maç yönetimi bu demek ki!
Halis Özkahya'ya önümüzdeki hafta bir maç daha versinler. Ödül olarak!
***
Böyle bir düzende bu penaltıları yaratan, olanı da çalamayan hakemlere nasıl güven duyalım!
İntikam ve dengeleme duygusuyla sahalarda çalan düdüklerin haftaya Antep'te bizi yakmayacağına nasıl inanalım?
Hiç olmazsa bu mücadelenin hatırına, hakemlerden 3 haftalık adil bir yönetim talep ediyoruz.
Sezon başından beri yarattıkları haksızlık ortamından kalanları biliyoruz.
O yüzden adam ayıran, takımları kayıran kim varsa kenara çekilsin!
Çünkü biliyoruz ki.
Bazı hakemler futbolun başına da beladır.
Sonuna da!
Ve böylesine bir kritik süreçte bizler saygıyı istiyorsak, her takımın mücadelesine saygı duyalım.
Şuanda bir mucizeye gerçeğe dönüştürmeye çalışan, hatta bu yönetime rağmen direnen ve canını dişine takan Eskişehirsporlu futbolculara alkışlarımızı gönderirken, hakemlere de mesajımızı gönderelim. "Lütfen dürüst olun!"
3 haftalığına da olsa!
Çünkü Eskişehirspor takımı böyle bir duruş sergiledikçe ligde kalma umuduna sahip olmaktan çok daha fazlasını hak eder.
Şuanda ligde kalmayı dahi Kayseri'den daha çok hak ettiyse eğer.
Usulüne uygun işler olmadığı müddetçe bu takım şartların eşit olduğu her sahada Gaziantep'i de yener.