Deprem, bir doğa olayı… Meydana gelmesi önlenemez…

Deprem kaçınılmaz bir doğa olayı ancak felaket yaratması kaçınılmaz değil.

Depremi felaket yaratıcısı hale getiren tek faktör var.

O da insan…

‘’Deprem öldürmez bina öldürür’’ denir.

Bu tartışma götürmez bir gerçek.

Defalarca kanıtlandı. Bilmeyen de yok.

Bu gerçek, depremin felaket yaratıcısı olmasını önlemenin yolunu da gösteriyor.

Yerleşim birimlerinin deprem gerçeği dikkate alınarak yapılaştırılması gerekiyor.

Gereken o da yapılan tam tersi…

Deprem riski bilindiği halde ‘’deprem olmayacakmış’’ gibi hareket ediliyor.

‘’Can’’ yerine ‘’rant’’ öne çıkartılıyor.

Yapılması gerekenler yapılmadığı gibi hiç yapılmaması gerekenler arka arkaya yapılıyor.

Öncelikle yapılması gerekenler belli…

Öncelikle yapı stoğunun ciddi bir kontrolden geçirilmesi gerekiyor.

Sonrasında yapılacak iş de tespit edilen dayanıksız yapıları dönüştürmek…

Eskişehir’de yapı stoğu ile ilgili olarak geç de olsa başlatılan bir çalışma var.

Yürüten İnşaat Mühendisleri Odası… Belediyelerle imzalanan protokol doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor.

İlk etapta 22 Bin bina kontrolden geçirildi.

2’nci etap kapsamından kontrolden geçirilecek 28 Bin bina var. Onun da 12 Bini kontrolden geçirilmiş durumda…

Kontroller tamamlandıktan sonra kontrol sonuçları belediyelere iletilecek.

Sonrasındaki aşama da belli…

Riskli alanlarda ‘’kentsel dönüşüm’’ yapılacak.

Elbette ki yapılabilirse…

‘’Kentsel dönüşüm’’ yetkisi tam anlamıyla belediyelerde değil…

Asıl yetki sahibi bakanlık…

Bu başlı başına büyük bir sorun…

Kente ve kentlilere karşı tüm sorumluluk belediyelere yükleniyor ama sorumluluklarını yerine getirme konusunda belediyelere tam yetki verilmiyor.

Bunun yarattığı sıkıntı büyük…

Eskişehir’de ‘’kentsel dönüşüm alanı’’ ilan edilen yerler olduğu gibi ‘’afet riskli alan’’ olarak ilan edilen bölgeler de var.

İlan edilişlerin üzerinden yıllar geçti.

Buna karşın ciddi bir adım atılamadı.

Bakanlık ile belediyeler arasındaki yazışmalar sürüp duruyor.

Sonuç alınacağa da pek benzemiyor.

Nedeni belli…

Kısaca ‘’siyaset’’ dense olur.

‘’Siyaset üstü’’ olması gereken bir konu ‘’siyasi malzeme’’ olarak kullanılıyor.

Bugün gündemde yerel seçimler var ya, ‘’kentsel dönüşüm’’ de hemen en fazla kullanılan ‘’siyasi malzeme’’ oluverdi.

Son derece yanlış…

İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Orkun Kılıç siyasetçilere bir çağrıda bulundu.

Diyor ki;

“Kentsel dönüşüm siyasetin çok üstünde olması gereken, siyasetten bağımsız konular. Kentsel dönüşüm çalışmalarını siyasi çekişmelere alet etmemek gerekiyor. Kentsel dönüşümü yaparken işi rantsal dönüşüme de döndürmemek lazım.

Vatandaşın lehine olacak rantları akılcı, bilimin ışığında çözümlerle üretmek lazım.

Siyasilere çağrımız; bu konuları siyaset, seçim malzemesi haline getirmemeleri, siyaset üstü tutmaları, vatandaşın lehine çalışmaları ve bunu yaparken de amaçlanan şeyin başta can sağlığı olduğunu düşünmelerini istiyoruz.’’

Çağrı böyle…

Dikkate alınması gerekir…

Peki dikkate alınır mı?

Hiç zannetmiyoruz…

Umarız yanılan biz oluruz…