İşbirliği ve Kazan – Kazan



Aşağıda işletmeler arası işbirliğinden söz edeceğim. Ama daha önce bu konuyu aklıma getiren bir durumdan söz etmek istiyorum. Bir kentte bir sektörün veya iş kolunun gelişimini sağlamak için orada var olan işletmeleri desteklemek esastır. ürün ve hizmet alımı için başka kentlere yönelmek, ilgili sektörün söz konusu yerleşimde güdük kalmasına neden olur. Bir ülkenin ithalat bağımlılığına benzer bir durum oluşur. özellikle nitelikli insan emeği gerektiren bazı alanlarda bölge içi karşılıklı dayanışma ve desteklerin önemi ve katkısı büyük olur. Söz konusu sektörlerden birisi “eğitim ve danışmanlık” alanıdır. Başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere odaların, özel sektör firmalarının ve sivil toplum kuruluşlarının başka kentlerdeki eğitim ve danışmanlık firmalarına olan ‘hayranlıkları’ anlaşılır gibi değildir. Sözümüzü söylediğimize göre şimdi konumuza dönelim.

Girişimcilik
Yaşadığımız çağın özelliklerinden birisi girişimciliğin giderek artan ilgi görmesidir. Bireyler kendi işlerinin sahibi olmak için daha fazla hevesli olurken devlet birimleri de bu yönlü desteklerini geliştiriyorlar. Her geçen gün küçük ve orta ölçekli girişimlerin yer alabilecekleri yeni ihtiyaçlar ve pazarla oluşuyor. Gelişen teknoloji ile birlikte küçük ölçekte olmakla birlikte yüksek katma değer üreten yeni işletmelerin önü açılıyor.

Diğer yandan dünyadaki bir diğer yönelim ise iş konularının çeşitlenmesi yanında bağlantılılık niteliğinin artması… Artık bir işletmenin bir ürün ya da hizmetin tüm boyutlarını kendisinin gerçekleştirdiği örneklere fazlaca rastlamıyoruz. Gerekli tedarik zincirinin farklı halkaları farklı işletmeler tarafından yerine getiriliyor. Malzeme tedarikinden ürün dağıtımına kadar olan çeşitli aşamaların farklı büyüklüklerdeki işletmeler arasında paylaşıldığını görüyoruz. Bu da bu çağda neden işbirliği ve ortak çalışmanın (aynı zamanda rekabet öncesi işbirliğinin) öne çıktığını gayet güzel açıklıyor.

Kazandıran İşbirliği
Yaşadığımız çağ firmaların bir işbirliği ağı içinde yer aldıkları bir zaman dilimidir. Bu nedenle her işletmenin içinde yer aldığı ağ(lar)da iletişimi, ilişki çeşitliliğini ve işbirliğini geliştirmesi gerekiyor.

Günümüzün işletmesinin hiç kuşkusuz en değerli varlığı müşteridir. Ama en az onun kadar değerli olan bir diğer varlık ise ilişkiler toplamıdır. İlişki dediğimiz zaman genel anlamda bir iş ağından söz ediyoruz. Bu ağ (ilişkiler düzeni) içinde tedarikçiler, müşteriler, destek kuruluşları ve rakipler yer alıyor. Bu kadar farklı kişi, kurum ve kuruluşların içinde yer aldığı bir ağda var olmaya devam etmek için ağı bir bütün olarak tutan bir temel kural olması gerekiyor. Bu da kazan – kazan felsefesidir.

Kazan – kazan felsefesinin özü birlikte kazanma üzerine kurgulanmış sürdürülebilir işbirliğidir. Bir arada olmanın ve aynı konu üzerinde iş yapmanın tüm katılımcıları kazandırdıkları olmak durumundadır. Ortak kazanma işletmenin gelir düzeyini artırırken gelecekte yapılacak işbirlikleri için gerekli olan güven seviyesini de pekiştirip yükseltecektir. özetle; her işletme kendi çevresindeki (eko sistemindeki) paydaşlara “Daha yüksek katma değer için birlikte ne yapabiliriz?” şeklinde bakmalıdır. Bu yaklaşıma “ortaklaşa rekabet, rekabet öncesi işbirliği veya rekabet içinde işbirliği” gibi duruma uygun isimler verebiliriz.

Paydaşı Anlamak
İş dünyasında tedarikçi – müşteri ilişkisinin esası ihtiyaçlara ve bunların tatminine dayanır. Tedarik eden müşterinin sorun, ihtiyaç, istek ve beklentilerini doğru anlamak zorundadır. Ancak bu durumda gerekli tatmini sağlayacak çözüm bulunup müşteriye sunulabilir.

Kazan – kazan felsefesine dayalı işbirliği ve ortak çalışma konusunda da aynı yaklaşımı beklemek zorundayız. Taraflar birbirlerinin beklentilerini doğru anlamak durumundadırlar. İşbirliği sistemini de her katılımcı tarafından adil ölçülerde kazanabileceği şekilde kurgulamalıdırlar.

önemli bir noktayı daha vurgulamak isterim. İşbirliği veya ortak çalışma durumu yeni bir hukuk anlamına gelir. Böyle bir iklimin gerek şartlarından birisi sözleşme düzenidir. İşbirliğini bir hukuk çatısı altında oluşturmak için işletmelerin kendilerine yazılı sözleşme yapma ve bu hukuka uygun davranma anlayışını kazandırmaları gerekir. Unutulmamalı ki; en silik mürekkep bile en sağlam hafızadan daha iyidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi