1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

İyi başlamış iyi sonuçlanmış il başkanlarının toplantısı...

AK Parti il başkanı Zihni çalışkan'ın daveti ile il başkanları geçtiğimiz günlerde kahvaltıda bir araya geldi.
Toplantı sonrasında Zihni çalışkan'ın testinin pozitif çıktığı duyuldu.
Dolayısıyla...
İl başkanları toplantısı ve bu toplantıda konuşulan konular, çalışkan'ın testinin pozitif çıkması haberinin gölgesinde kaldı, konuşulmadı.
Halbuki söz konusu kahvaltılı toplantı son derece verimli geçmiş.
Başından sonuna Eskişehir meseleleri konuşulmuş, tartışılmış.
En önemlisi de...
Eskişehir'i ilgilendiren çoğu sorun ve meseleyle ilgili il başkanlarının aşağı yukarı aynı düşünceye sahip oldukları çıkmış ortaya.
örneğin;
Eskişehir'in Güney ve Kuzey çevre yollarına acil ihtiyacı olduğu konusunda tüm il başkanları mutabık kalmış.
Yine...
Eskişehir sanayisinin daha da büyüyüp gelişmesi adına lokomotif bir yatırımın gelmesi gerektiği üzerinde durulurken, söz konusu lokomotif yatırımın, Demiryolu ya da Havacılık sanayi alanında olabileceği tartışılmış.
Bu bağlamda...
Yerli Otomobil üretim yeri belli olduğu için, Eskişehir'in Yerli Hızlı Tren ya da yerli Uçak üretim üssü fırsatını değerlendirmesi ve bu yönde şehrin tüm katmanlarıyla birlikte çaba harcanması konuşulmuş.
Bunun yanı sıra...
Hükmi şahsiyeti sona eren TüLOMSAŞ'ın, yeni kurulan şirket bünyesinde daha verimli üretim yapmasından yine TüLOMSAŞ arazisi ile ilgili imar planlamasının şaibe yaratmayacak bir şekilde yapılması üzerinde durulmuş.
Sonuç olarak...
İl başkanları toplantısı son derece olumlu başlamış, ufak fikir ayrılıkları dışında hemen her konuda mutabık kalınarak, olumlu bir şekilde de sonuçlanmış.
Hatta...
İl başkanları toplantılarının sürekliliği de kararlaştırılarak, bir daha ki davetin, CHP ya da İYİ Parti il başkanlarından biri tarafından yapılması kararlaştırılmış.
Dahası...
Söz konusu sohbette, Eskişehir Milletvekillerinin de bir araya gelmesi dile getirilmiş.
Yukarıda da söylediğimiz gibi her ne kadar il başkanları toplantısı, pozitif çıkan test sonucunun gölgesinde de kalsa, aslında son derece güzel ve olumlu bir toplantı olmuş.


.....


2023'de faturalara yansıyacak
denilince...


Nasreddin Hoca birine gidip borç istemiş.
Adam "Veririm vermesine de ne zaman geri ödersin?" diye sormuş.
Hoca da başlamış anlatmaya;
-"Senin verdiğin parayla dikenli tel alacağım. O teli koyunların yoluna gereceğim. Aralarından geçen koyunların yünleri telin üzerinde kalacak. Sonra o yünleri pazara götürüp satacağım ve senin paranı ödeyeceğim"
Adam başlamış gülmeye.
Hoca bunu görünce atılmış;
-"Peşin parayı görünce nasıl da gülersin değil mi?"
***
Nedendir bilmem, Maliye Bakanı'nın "Karadeniz'de bulunan doğalgaz 2023'den itibaren konutların doğalgaz faturalarına indirim olarak yansıyacak" açıklamasını duyunca bu fıkra geldi aklımıza...
Tabii, 2023 yılında seçim olacağı da...


.....


Keşke dürüst
olunabilse...


Televizyon kanallarından birinin haber programında vardı ilginç bir haber.
Sel felaketinin yaşandığı Giresun'da ekipler bir yandan yaşanan felaketin yarattığı felaketin yaralarını sarmaya çalışıyor, bir yandan da sele kapılan kayıp insanları arıyor.
İşte o hengâmenin ortasında kameramanın gözü köylü bir kadının ayaklarına takılıyor.
Elinde su bidonlarıyla çamurun içinde durak kadının ayağında eski bir lastik var.
Hemen gidiyor kadının yanına.
-"Abla ayaklarındaki lastikler sağlıklı değil. Gel sana şuradan bir çizme verelim de giy. Bak çamurun içinde kalmışsın" teklifinde bulunuyor.
Kanın "Olmaz oğlum" diyor.
Ardından...
-"Sen beni boş ver. Bak orada bir sürü insan var çamurun içinde çalışan. Devlet onlara versin çizmeleri. Yazık saatlerdir çalışıyorlar. Ben istemem yavrum ihtiyacı olana verin."
Ne dedilerse almıyor kadın çizmeleri...
-"İhtiyacı olan alsın" diyor ısrarla...
İzlerken insanın gözleri yaşarıyor resmen.
Yine...
İnsan kendi kendine "Bu ülkede yöneticilik yapanlar da en az bu köylü kadın gibi dürüst olabilse keşke" diye düşünüyor...
Hem de uzun uzun düşünüyor....


.....


Anlaşılır gibi değil...


Geçtiğimiz Mart ayını hemen herkes mutlaka hatırlıyordur.
Korona salgınının ilk günlerinde neler olmadı, neler yaşamadık ki?
Virüsü öldürdüğü söylenir söylenmez piyasada sıvı sabun kalmamıştı.
Yine...
Yine virüsü öldürdüğü açıklanır açıklanmaz marketlerde Kolonya tükenmişti.
Kinin'in iyi geldiği söylenince Tonik içmeye başladık sabah akşam.
Herkes vitaminlere yüklendi hasta olmamak için.
Virüs kapmamak için marketten alınan her şeyi sirkeye yatırıp, sabunla ovaladı herkes.
Bu arada bilimsellikle alakası olmayan dedikodudan ibaret öneriler de oldu.
"Kahve" dediler içtik.
"Turşu" dediler yedik.
Sonuçta...
Virüse yakalanmama adına her şeyi yaptık.
HHH
Aslında aynı endişelerimiz sona ermiş değil.
Osman Müftüoğlu çok güzel bir tespit yapmış.
Şöyle diyor;
-"Şimdi desem ki Sumak covid bulaşriskini yüzde 50 azaltıyor; aktarlarda Sumak kalmaz. Desem ki limon bulaş riskini yüzde 40 azaltıyor; manavda limon kalmaz. Desem ki sarımsak bulaş riskini yüzde 60 azaltıyor; ortalık kokudan geçilmez. Herkes maske taksa bulaş yüzde 95 azaltacak! Buna neden inanmıyorsunuz? Bu inat niye?"
Sahiden...
Virüs bulaşmasın diye başından beri ne gerekiyorsa fazlasıyla yapan biz, virüs bulaşmasını yüzde yüz önleyen maskeyi ısrarla niçin takmıyoruz?
Anlaşılır gibi değil.


.....


BİRAZDA GüLMEK LAZIM


Bir Fransız, İngiliz, Alman, Hollandalı, Rus, İranlı ve Türk bir araya gelmişler ve ülkelerinin özelliklerini anlatıyorlarmış...
Fransız :
- Bizim ülkenin kızları o kadar güzel, o kadar güzeldir ki, bakmaya, öpmeye kıyamazsınız....
İngiliz :
-Bizim ülkenin biraları, içkileri o kadar güzeldir ki içmeye doyamazsınız..
Alman :
-Bizde de öyle güzel, öyle sağlam arabalar var ki inanamazsınız. Hepsi müthişdir.
Hollandalı:
- Siz bizim ülkenin evlerini bir görseniz, içiniz gider..Mükemmel tasarımdırlar
İranlı:
- Bizim oraların halılarını bir görseniz, güzelliğine ve dokuma sanatına hayran olursunuz..
Rus:
- Arkadaşlar bizde bir gizli servis var, KGB, dünyada neler olsa anında haberi olur.. İnanılmazdır...
Sıra Türk'e gelir :
- Bizde öyle delikanlılar vardır ki... İnanamazsınız.
Alır Fransız kızını, atar Alman Arabasına, içer İngiliz içkilerini, gider Hollandalının evine, yatırır İran Halısının üstüne, değil Rusların gizli servisi, kocasının bile ruhu duymaz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi