İYİ Parti, milletvekili genel seçimlerinde hayal kırıklığına uğradı.

Oy oranı yüzde 10 bile yok.

Çıkarttığı milletvekili sayısı da çok az…

Bu sonuç, seçimler öncesinde kendisini gösteren sıkıntıları daha da büyüttü.

Meral Akşener, bir-iki hamle yaptı ama boşuna…

Sıkıntılar giderilemediği gibi daha da büyük boyutlara ulaştı.

Eskişehir’de yaşananlar ortada…

Partinin Eskişehir’deki tek milletvekili olan Nebi Hatipoğlu istifa etti.

İstifasından hemen sonra da AK Parti’ye geçiş yaptı.

Bu, ‘’sürpriz’’ sayılmaz…

Tam aksine ‘’beklenen gelişme’’ dense bile olur.

Bu gelişmeyle birlikte ‘’eski defterler’’ açılmaya başladı.

Parti kulisleri iddiadan geçilmez oldu.

Parti kulislerindeki iddialar kamuoyuna da yansıdı.

İlk yansıtanlar da Hulusi Ayrancı ve eşi Özlem Ayrancı…

Partide önemli konumlarda bulunan iki isim…

Her ikisi de Emine Edizgil başkanlığında oluşan yönetimlerde yer aldı.

Özlem Ayrancı, milletvekili genel seçimlerine de 2’nci sıra adayı olarak katıldı.

Ayrancı çifti, Yazı İşleri Müdürümüz Özge Zaim’e konuştu.

Neler söylediler neler?

‘’Yumdular gözlerini, açtılar ağızlarını’’ dense yeridir.

Yönelttikleri suçlamalar oldukça ağır…

Ortaya attıkları iddialar da inanılır gibi değil…

Suçlama ve iddialar karşısında ‘’İYİ Parti’de neler olmuş neler’’ dememek olanaksız…

Ayrancı çiftinden hemen sonra açıklama yapan bir başka isim var.

O da Nusret Kabasakal…

Tepebaşı İlçe Başkanı iken yönetim kurulu ile birlikte görevden alındı.

Alınırken kendisine haber verme gereği bile duyulmadı.

O da hem üzüntülü hem öfkeli…

Kamuoyuna yansımayan gelişmeleri aktardı.

Onun aktarımları da ‘’suçlama’’ içerikli…

Hedefindekiler de Emine Edizgil ve yakın çalışma arkadaşları…

Onun söyledikleri de ‘’neler olmuş neler’’ dedirtiyor insana…

Ayrancı çifti ve Nusret Kabasakal’ın söyledikleri kamuoyunda büyük yankı yaratırken gözleri çevrildiği bir isim var.

O da Milletvekili Nebi Hatipoğlu…

AK Parti’ye geçtikten sonra kendisine yöneltilen suçlamalar daha da ağırlaştı.

‘’Teşvik karşılığı AK Parti’ye geçtiği’’ bile ileri sürüldü.

Sonunda o da suskunluğunu bozdu.

TBMM Genel Kurulu’nda konuştu.

Önce kendisine yöneltilen iddiaları yanıtladı sonra da İYİ Parti’den istifa gerekçesini açıkladı.

‘’…Şirketimin aldığı teşvikin siyasi herhangi bir yanı yoktur. 3 kuşaktır ne ailem ne de ben devletimin bir kuruşuna göz dikmemişimdir. Gırtlağımızdan haram lokma girmemiştir, girmeyecektir. Yüce Meclis kürsüsü iftira ve yalan siyasetine alet edilecek yer değildir. Benim partinizden istifa etme nedenim teşvik değil, bugün ayyuka çıkan rezil dedikodulardır. İftira siyasetinizdir. Parti dediğiniz şeyin aslında bir sekreterin CEO olduğu bir aile şirketi olmasıdır. Bu iftirayı atanlar sizin ağababanız, feriştahınız, patronunuz gelse beni bir milim geri attıramaz. Sözlerime bir atasözü ile son vermek istiyorum: Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.”

İstifa gerekçesi olarak ortaya koydukları ağır suçlamalar içeriyor.

Dayanaklarını bilemiyoruz…

Ancak, Emine Edizgil’in il başkanlığına atanmasında bugüne kadarki gelişmelere bakıldığında söylediklerine itiraz etmek çok zor.

Okurlarımızdan anımsayanlar olacaktır.

O gelişmelerde önemli bölümünü sütunlarımızdan aktardık.

Ne parti tüzüğü dikkate alındı ne de siyasi gelenekler… Bugüne kadar hiçbir partide benzeri görülmeyen işler yapıldı.

Onlar anımsandığında Nebi Hatipoğlu’nun söylediği ‘’bir sekreterin CEO olduğu bir aile şirketi’’ tespitine itiraz etmek çok zor.

İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı Oktay Vural dün Eskişehir’e geldi.

Yerel seçimlere kendi adayları ile gireceklerini vurgulayıp tüm partilere ‘’hodri meydan’’ dedi.

Demesine dedi de dediklerine kendisi inanıyor mu bilmeyiz…

İYİ Parti, bugünkü haliyle yerel seçimlere kendi adayları ile girse ne olacak?

‘’Kazanan’’ olması olanaksız…

Olsa olsa ancak ‘’kaybettiren’’ olur.