Raylı Sistemler Sektörü ve Eskişehir

 


 


Eskişehir’in kentsel markasının yapısını oluşturacak bazı özellikleri var. Bunlardan bir tanesi; yer altı ve yerüstü su kaynakları nedeniyle bir “su kenti” oluşu… Bir diğeri, bir “üniversite kenti” olma sürecinde yol alışı… Daha başkalarının yanında; demiryolculuk geleneği nedeniyle “raylı sistemler kenti” olma niteliği de yeniden gündeme geliyor. 19’uncu yüzyılın sonlarında demiryolunun en önemli merkezlerinden birisi olan Eskişehir, 21’inci yüzyılda bu yönünü yükselen raylı sistemler sektörü ile bir kez daha öne çıkıyor.


 


Dünyada ve Türkiye’de Durum


Raylı sistemler sektörü, tüm dünyada giderek öne çıkmaya başladı. Bu sektör, Avrupa ülkelerinin yanında ABD’de, Japonya’da, Rusya’da ve çin’de kamu yanında özel sektörün de daha fazla ilgisini çekiyor. Havacılık sektörü yanında çevreye olan düşük zararı ile raylı sistemler sektörü, güncel çevreci politikalarla da uyuşuyor. Diğer yandan yolcu ve yük taşımacılığındaki öncü rolü ile son yılların en çok yatırım yapılan alanlarından birisi haline geldi. Sektörde raylı sistemler sektörünün dev küresel markaları var.


 


Türkiye’de demiryolu sektörü, Cumhuriyet’in ilk yıllarında “Demir ağlarla ördük yurdu” şiarı ile yola çıkmıştı. Sonraki yıllarda ise karayolunun baskı ve rekabetine dayanamadı. Uzun dönemler boyunca 1 metre demiryolu yapılmadı; demiryolu araçları kurum ve kuruluşları üvey evlat muamelesi gördü. Kamunun 2023 planları, raylı sistemler sektörünü yatırım yapılacak alanlar ve bütçe kalemleri arasında ilk sıraya taşıdı. 2023 hedefi ile düzenlenen hazırlıklar, çeken ve çekilen araçlara ilişkin sanayilerin yanında bu sektöre tedarikçi olacak yan ve yardımcı sanayilerin de geliştirilmesini öngörüyor. Bu sıralar kamunun finansman yönünden sıkıntılı olduğu gözlense de sektörün cazibesinin yeni çözümleri kolaylaştıracağı kanısındayım.


 


Bugüne kadar kamunun iştigal alanı içinde yer alan demiryolu sektörü, ciddi ölçüde özel sektörün iş alanları arasında yer almaya başladı. Bu konuda pek çok özel sektör firması, hazırlıklarını tamamladı ve sektörün farklı alanlarında iş yapıyorlar. TüLOMSAŞ, TüDEMSAŞ ve TüVESAŞ gibi kamu kurumları ile yardımcı ve yan sanayi olarak çalışan firmalar, küresel şirketlerle çalışmak ve diğer başka sektörel şirketlere iş yapmak üzere ciddi girişimler içindeler. Ana sanayi düzeyine terfi edecekler özel şirketlerimiz olmasını diliyoruz.


 


Eskişehir’de Durum


19’uncu yüzyılın sonlarında İstanbul-Bağdat Demiryolu’nun yapılması, Eskişehir’in bu hattın bir noktası olması ve Cer Atölyesi’nin kurulması ile Eskişehir, demiryolculuk geleneği konusunda önemli bir adım attı. Bu süreçte bugüne TüLOMSAŞ olarak uzanan kamu kurumunun, Eskişehir’in sektörde yol alması açısından büyük önemi var. Diğer yandan sektörel mükemmeliyet merkezlerinin kurulmuş olması Eskişehir’i kısa sürede bir “demiryolu kentinden raylı sistemler kentine” terfi ettirecektir. Tüm sıkıntılı durumlara rağmen Raylı Sistemler Ar-Ge Test Merkezi, Eskişehir’i bu sektörün marka isimlerinden birisi haline getirecek gibi görünmektedir.


 


Bir diğer gelişme ise Eskişehir sanayisinin raylı sistemler sektöründe yeni yapılanma çalışmalarıdır. Bu amaçla bölgesel ölçekte bir kümelenme çalışması başlamış durumda... Sektörün önemli firmaları ile akademik çevrelerin bir araya gelerek Raylı Sistemler Kümelenmesi’ni oluşturdular. Hiç kuşkusuz; raylı sistemler sektörü, önümüzdeki dönemde Eskişehir ekonomisinin lokomotiflerinden birisi olacaktır.


 


Türkiye’de iş dünyasının önemli sorunlarından birisinin işbirliği ve ortak çalışma zafiyeti olduğunu biliyoruz. Raylı sistemler sektöründe yapılacak sınai ve ticari çalışmaların, beklenen katma değer üretimi yanında karşılıklı güven ve işbirliği niteliklerini de geliştirecektir. Bu nedenle hem kümelenme çalışmaları hem de sektörün bir odak haline dönüşmesi, Eskişehir’de pek çok şeyi değiştirecek gelişmelere gebedir.


 


Ne Yapılmalı?


Eskişehir ekonomisi, ağırlıklı olarak raylı sistemler sektörünün çeken ve çekilen araçlar bölümü ile ilgili olacaktır. Bu belirleme, bir tedarik zinciri anlamına gelir. Dolayısıyla bu tedarik zincirinde eksik olan üreticilerin ve tedarikçilerin tamamlanması önemli adımlardan birisidir.


 


Gene bu bağlamda; insan kaynağının geliştirilmesi ve iyileştirilmesi ön duran işlerden bir başkasıdır. Firma kapasitelerinde çok boyutlu iyileştirmeler yapılması gerek olduğu ortadadır. Eğitim, danışmanlık, ar-ge ve inovasyon gibi çalışmalar kısa ve orta dönem ihtiyaçlarındandır. Hiç kuşkusuz; her gelişme ve iyileştirme bazı yatırımları gerektirir. Eskişehir’in; bu sektörün getirilerinin daha fazla farkına varması ve bu sektöre daha fazla sahip çıkması ile tüm darboğazlar aşılacaktır.


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi