Zaman Üzerine Düşünmek


İş yaşamını önemli ölçüde değiştiren cihazlardan bir tanesi, (diğer ev donanımı da önemli olmakla birlikte) özellikle çamaşır makinesidir. Evde yarattığı zaman boşluğu sayesinde kadınların iş yaşamına daha fazla dâhil olmaları sonucunu doğurdu. Bir diğer ise zamanı hassas biçimde gösteren cihaz ise saattir. Saat sayesinde, çalışanların işe toplu halde ve eşzamanlı olarak yönelmeleri sağlandı. Gene bugünün iş, üretim ve yönetim metodolojilerinin neredeyse tümünde saat önemli bir araç olarak yer alıyor. özetle; bu iki buluşun da zamanla, zamanın algılanması ve kullanılması ile çok yakından ilgisi var.

Yaşam ve Zaman
Alışkanlıklarımız ve ezberlerimiz, zaman konusunu yeterince doğru algılamamız ve anlamımızda engeller oluşturuyor gibi… Daima aklımızdan uçup gidiyor. Bize ait olan belki de yegâne hazine, kendi yaşamımız... Ama yaşam süremizi yeterince doğru değerlendirip değerlendirmediğimiz ise su götürür bir gerçek. Zamanla yarışmak gereksiz. çünkü zamanın ömrü bizimkinden uzun... Bunu iyi bilmemize rağmen bu kısacık yaşamı, ‘tahliyeyi bekler’ gibi yaşamaya devam ediyoruz. “Yarın olsa; gün doğsa; olsa bitse …” derken bir yaşamı kum taneleri gibi avucumuzdan akıtıp yok ediyoruz. Sorunlar, şikâyetler, sızlanmalar ve daima bir şeylerin eksikliğini hissiyle daralmalar; sonuçta gözümüzü bir korku bürüyor.

Hâlbuki yaşamın güzel olması için eksiksiz –ve hatta mükemmel– olması gerekmiyor. Sorunlar akıp gidiversin diye zamanı hızlı ilerletmeye çalışırken hayatın yaşla değil, yaşamakla ilgili olduğunu gözden kaçırıyoruz.

Yaşam ve Sınavlar
Yaşamın her anında sınavlar var. Bunların bazılarında daha başarılı, kimilerinde ise başarısız olabiliyoruz. Başarı ve başarısızlık, insanlar için. Yaşamın lezzeti, doğru yapılanlar kadar hatalardan da oluşuyor. Hataları olan bir yaşamın, atalet içinde ve tek bir dikili ağacı olmadan –maddi ya da manevi anlamda her ne ise o ağaç– geçirilen içi boş bir ömürden daha kötü olduğunu kim söyleyebilir?

ünlü bir siyaset adamı, yaşamı bir bisiklete benzetiyor. Düşmemek için pedal çevirmeye devam etmemiz gerektiğine işaret ediyor. Yaşamın pedalını çevirmeye devam etmek, doğruların yanında yanlışlar yapılabileceğimize ikna olmak anlamına gelir. Her an daha kaliteli hale gelecek bir yaşam için yanlışlar ve başarısızlıklar kadar doğrular ve başarılar da ders niteliğine sahiptir. Yaşam, komediden trajediye kadar değişen farklı yönleriyle iyi öğretebilecek bir kitaptır.

Yaşam Kalitesi ve Zaman
Yaşam kalitesini zamana, zamanın uzunluğuna veya kısalığına bağlamamak gerekiyor; çünkü iyi bir yaşam, uzun bir yaşamla eşdeğer değil çünkü her yaşamın kendisi, bir sonsuzlukla çevrili… Bizi saran sonsuz gizemin ruhunu yakalayabildiğimizde, yaşamın farklılığına yaklaşmış oluyoruz. İşte bu nedenle yaşamın anlamı, yaşadığımız andadır. Her an, kendi anlamını kendi içinde taşıyor. Ne yazık ki, yaşamı anlamlandıranın kendimiz olduğunu hayli geç fark ediyoruz.

Yaşamımızın unsurlarını anlamlandıranın kendimiz olduğunu fark edersek, o zaman yaşamımızın her biri bir anlam sonsuzluğu olan ‘şimdilerden’ meydana geldiğini kavrayabiliriz. Bir anı kaçırmak, bir anlam sonsuzluğunu yitirmeye benzer. Yaşamın her anını yaşamak için ise –sırf sınavlardan, dolayısıyla sorunlardan kurtulabilmek için– zamanı yapay olarak ‘hızlandırmamak’ gerekir mi? İyice bir düşünmeli bunun üzerinde.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi