“Gündelik hayatımızın içinde çocuk emeği var"

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan İYİ Parti Eskişehir Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Leyla Çam, çocuk işçiliğinin çok boyutlu bir sorun olduğuna dikkat çekerek hem bireylere hem de ilgili kurumlara büyük sorumluluk düştüğünü vurguladı.
Leyla Çam, sorunun temelinde yoksulluk, göç, eğitime erişimdeki eşitsizlikler, işsizlik, yasaların yetersizliği ve denetim eksikliğinin yer aldığını belirtti. Çam açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Mevcut ekonomik krizin getirdiği sağlıktan beslenmeye hemen her alanda sorunlarla boğuşan çocuklarımız, eğitim sistemindeki problemlerin de etkisiyle okulda olmaları gereken yaşlarda ağır koşullarda, çalışma hayatına girmek mecburiyetinde kalıyor. 2020 yılında %16,2 olan 15- 17 yaş grubu çocukların iş gücüne katılma oranı 2024 yılında %24,9'a ulaşmıştır. MESEM kapsamında çalışmaya başlayan çocuklar ilave edildiğinde çocuk işçi sayısı 1 milyon 474 bine ulaşıyor. Yine aynı rapora göre çocuklarımız orta öğretimden (9-12 sınıf) itibaren eğitimin dışınaçıkmaya başlamaktadır. 2023-2024 eğitim ve öğretim döneminde okullaşma oranları ilkokulda(1-4 sınıf) % 95, ortaokulda (5-8 sınıf) %91,5 iken ortaöğretimde (9-12 sınıf) ne kadar üzücüdürki % 88 ’e düşmektedir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği meclisinin Çocuk İş Cinayetleri Raporuna baktığımızda 2013-2024arasında 0-14 yaş çocuk işçi ölümü 256, 15-17 yaş çocuk işçi ölümü 486 olmak üzere toplam742’dir. 2025 yılının ilk dört ayında ölen çocuk sayısı ise 23. Bu ölümlerin %54’ü tarım/orman,% 12’i inşaat/yol ve % 7’sinin metal iş kolunda olduğunu görüyoruz. Çocuk işçiliğin en kötü biçimleri arasında sayılan tarım, Türkiye’de 5-14 yaş arası çocukların en yoğun çalıştırıldığı iş koludur. Yani soframıza gelen yiyeceklerden giydiğimiz giyeceklere gündelik hayatımızın içinde çocuk emeği var. Bunun önüne geçebilmek için asgari yaş sınırı ile ilgili yasal düzenlemeye gidilerek İş Kanunu’nda yer verilmeyen işleri de (Çocukların yoğun şekilde çalıştırıldığı 50 ve daha az işçi bulunduran tarıma dayalı işlerin gerçekleştirildiği işletmeler gibi)içerecek şekilde çocuk işçiliğini önleyici, çocukları koruyucu ve destekleyici mevzuat düzenlemeleri yapılmalı, yasaların uygulanması ve işverenlerin denetlenmesi kararlılıkla takip edilmelidir.”
Mesleki Eğitim Merkezleri’nin (MESEM) işçi bulma kurumu haline dönüştüğünü ifade eden Leyla Çam, “MESEM’lerde 2023-2024 MEB İstatistiklerine göre 385 bin 956 öğrencibulunmaktadır. Arzu edilen mesleki eğitimin gerçekleştirilmesi, çocuklarımızın güvenliğininsağlanması ve eğitim sistemi dışına çıkmaması için kamu kaynakları gerçek ve nitelikli birmesleki eğitim için meslek liselerinin güçlendirilmesi amacıyla kullanılmalıdır. Staj alanlarıçocukların fiziksel, ruhsal ve mesleki gelişimleri için uygun olmalı, çalışma koşulları ÇSGBmüfettişleri tarafından düzenli olarak denetim ve takip edilmelidir. Unutmayalım ki her çocuk kaç yaşında olursa olsun bireydir. Çocukluk dönemi birey olma yolunda karşılaşılan fırsatlar dönemidir ki; devletin ve toplumun görevi, çocuğun birey olma sürecindeki karşılaşabileceği tüm engelleri ortadan kaldırmak ve bu yoldaki fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek kendilerini gerçekleştirebilmeleri için çocuklara imkan tanımaktır” şeklinde konuştu.
Kaynak: Haber Merkezi