“Öğretmen ücretli köle olarak görülüyor”
Türkiye’de örgün eğitimde (resmi + özel) 17,5 milyon öğrenci bulunduğunu söyleyen Eğitim İş Şube Başkanı Fadime Arslan, bu öğrencilerin yüzde 81’inin devlette, yüzde 19’nun özel kurumlarda eğitim aldığını belirtti.
Özel okullardaki bu öğrenci artışını eleştiren Başkan Arslan, “AKP iktidarından önce yüzde 2 olan bu oran şu anda yüzde yirmiye dayanmıştır. Bu da eğitimde özelleştirme, eğitimin piyasalaştırılmasının sonucudur. Devlet sosyo ekonomik düzeyleri farklı olan öğrencilerin eğitimlerinin de farklı olmasına neden olmaktadır. Bu da Anayasal hak olan eğitimde fırsat eşitliğine aykırıdır” dedi.
“ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIŞAN ÖĞRETMENLER MAĞDUR EDİLİYOR”
Özel sektörde çalışan öğretmenlerin en büyük probleminin “eşit işe eşit ücret” uygulamasının olmaması olduğunu savunan Arslan, şu anda bazı kurumlarda çalışan özel öğretmenlerin asgari ücretten bile daha düşük ücret aldığını açıkladı.
Özel okullarda çalışan öğretmenlere karşı büyük bir emek sömürüsü olduğunu belirten Arslan, “Özel sektör öğretmenleri aynı kurum içinde bile farklı ücretle çalıştırılır. Ücretlerinde bir standart yoktur. Hatta girdikleri sınıflar bile farklıdır. Sözleşmesi yapılan öğretmenlerin ne kadar ücret alacağını diğer öğretmen bilmez. Özel kurumlarda görev yapan öğretmenlere nöbet ücreti ödenmez. Ek ders ya da sosyal faaliyet yapıldığında fazladan ücret ödenmez. Yani özel sektör öğretmenine devletle aynı parayı vermediği gibi öğretmenini mesai saatleri dışında da çalıştırarak emek hırsızlığı yapmaktadır. Sermaye sahipleri zengin olurken devlette ataması yapılmadığı için özel kurumlarda çalışmak zorunda bırakılan öğretmenler mağdur edilmektedir” dedi.
Özel sektörde çalışan öğretmenlerin ücretli köle gibi çalıştırıldığını savunan Başkan Arslan çalışma koşullarında şu şekilde bahsetti:
“Hafta sonu sınavlarla, etüt çalışmalarıyla, afiş dağıtmakla , hiçbir şey bulamazlarsa veliyle irtibat kurma zorunluluğuyla öğretmenlere iş yükü getirilmekte ancak öğretmenin ekonomik koşullarınım iyileştirilmesi asla ve asla akıllara getirilmemektedir. Öğrencinin müşteri, velinin velinimet, öğretmenin ücretli köle olarak görüldüğü sistemde öğretmenler müşteri memnuniyeti sağlamak için birer meta haline dönüştürülmektedir. Mesai saati yok, özlük hakkı yok, izin hakkı yok. En temel haklarından mahrum olarak komik ücretlerle çalıştırılmaktadır. Daha da vahim olarak tatil dönemlerinde çoğu özel kurum öğretmenine maaş vermemekte ve öğretmenlerin sigorta primleri de imzalanan sözleşme hükümlerince değil, asgari ücrete göre ödenmektedir.”
“ÖZEL EĞİTİM KURUMLARINDA ÇALIŞAN ÖĞRETMENLERİN SORUNLAR YOK SAYILIYOR”
Türkiye’de özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin mağduriyetlerinin yok sayıldığını söyleyen Arslan, ÖMK’de hiçbir şekilde bu öğretmenlerle ilgili bir madde almadığını vurguladı. Öğretmenlerin açlığa mahkum edildiğini belirten Arslan, “Zaten itibarsızlaştıran ve meslek onuru bırakılmayan öğretmenlerin durumu her geçen gün kötüye gitmektedir” dedi.
“İNSANCA YAŞAM İÇİN ÇALIŞMA KOŞULLARI İYİLEŞTİRİLMEDİR”
Acilen devlet ve özel eğitim kurumunda çalışan öğretmenlerin sorunlarının masaya yatırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini açıklayan Arslan, “Özel eğitim kurumları öğretmenleri Meclis bahçesinde nöbet eylemlerini devam ettiriyor. Bu eyleme sınıf ve emek mücadelesi veren Eğitim İş de destek vermektedir” diyerek bu mücadelelerini sürdüreceklerini aktardı.
