Asgari ücrette rekor öneri

Türk Harb-iş Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak, Asgari ücret ile ilgili değerlendirmelerde bulunundu.
Atak, “Toplumda son zamanlarda tartışılan bir asgari ücret konusu var. Asgari ücret artırıldığı zaman piyasada bütün ürünlere zam yapılacağından dolayı, enflasyonunda artacağı bu durumda bir paradoks olacağı şeklinde. Ben buna katılmıyorum. Asgari ücret kesinlikle 35 bin lira altında olmamalı. Asgari ücretle ilgili önlemler alınacaksa devletin en büyük yapması gereken kamudaki tasarrufu yapması ile gerçekleştiriyor. Kamudaki tasarruf söyleniyor ama bu gerçek manada yapılmıyor. Kamu harcamaları sadece orada çalışan kişilerin emekleri ve ücretleri üzerinden oluşmuyor. Kamunun yaptığı her alanda yatırımdan oluşuyor. Bu yatırımında verimli bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Verimli şekilde yapılan yatırımlar asıl tasarruftur. İşin doğrusunu söylemek gerekirse arabaların ve yakıtlarının kısılmasıyla, elektriğin azaltılmasıyla tasarrufun olacağına ben inanmıyorum. Kamuda da bu tasarrufu yapan yok açıkçası. Birtakım ‘miş’ gibi görünmek için kararlar alınıp uygulanmasına gerek yok. O nedenle asgari ücretin birinci ayağı kamuda gerçek bir tasarruf gerçekleştirilerek oraya alan açılmalı. İkincisi Milli Savunma Sanayisinde çalışan işçiler olarak vergide gerçekten adalet sağlanmalı. Vergide adaleti bütün çalışan maaş bordrolarına göre yükleniyorsunuz. Çünkü en kolay yol basit toplayabildiğiniz vergi o. Ama Türkiye’de çok kazanandan çok vergi almayı bir türlü başaramıyorsunuz. Eğer vergide adalet sağlanırsa asgari ücrete yine alan açmış olursunuz” şeklinde konuştu
“KAYIT DIŞI ÖNLENMELİ”
Kayıt dışılığının önlenmesi gerektiğini söyleyen Atak, kayıt dışılığın önlenmesiyle asgari ücrete daha çok zam yapılabileceğini aktardı. Atak, “Türkiye’de çok fazla kara para giriyor. Çok fazla kontrol edilemeyen kayıt dışı para giriyor. Kayıt dışı ekonomi var. Kara paradan yasal olmayan işler anlaşılmasın sadece. Adamın biri, asgari ücretin biraz üzerinde veriyor. Bazı teknik işlerde biraz daha fazla vermek zorunda kalıyor. Ama sürekli olarak asgari ücret üzerinden göstermek zorunda kalıyor. Açıktan ödemeler yapılıyor. Devlet bunun bir türlü kontrolünü sağlayamadı. Bu durum sendikasızlaşmadan örgütsüzleşmeden oluyor. Aslında orda bir sendika olsa, iş veren ne SGK kayıtlarında bir kaçak yapabilir ne de vergide bir kaçak yapabilir. Gerçek vergilendirme sistemine gidilmiş olabilir. Dediğim gibi, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alırsanız, hem de kayıt dışılığı önlerseniz bu şekilde sistemde asgari ücretliye daha çok zam yapabilirsiniz. Türkiye’de ısrarla belirtmek istediğim bir nokta var. Ağır sanayi ve teknolojiye iş yapan üretim fabrikaları artırılmalı. Dünya çapında rekabet edebileceğimiz teknolojik anlamında uluslararası anlamdaki ülkelerle mücadele etmemizin tek geçerli çıkar yolu budur. Bunu başarabilirsek biz ileriye dönük adım atabiliriz. Şu anda yaşadığımız kısır döngüyü kırabiliriz. Aksi takdirde ne yazık ki kıramayız” şeklinde konuştu.
“ACİL TEDBİR ALINMALI”
Milli Savuma Sanayisinde çalışan işçilerin ücretlerinin son 20 yılda geldiği son duruma dikkat çeken Atak, “Asgari ücret anlamında, Milli Savunma Sanayisi sektörümüzde bundan 20 yıl önce değerlendirirsek, ortalama bir 10 yıllık işçimizin asgari ücrete istinaden almış olduğumuz maaş 4,5 katıydı. Biz bu ekonomik büyük ölçekteki krizden en az etkilenmesi gerekirken, en fazla etkilenen sektörlerden bir tanesi olduk. Şu anda maaşlarımızın ortalaması asgari ücretin 1.7 katına kadar düştü. Bu olası Ocak ayındaki zamdan sonra 35 bin liralara gelse bile, ücret talebimize yaklaşırsa bizler de asgari ücret fiyatlarına çalışan bir sektör haline geleceğiz. Asgari ücretlerin bir tık üzerine çalışıyoruz şimdi, daha fazlasını alamıyoruz. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Çok acil bir şekilde tedbirleri alınmalı” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Haber Merkezi