“Devlet okulunda okumak bile lüks haline geldi”

2025-2026 eğitim öğretim yılı başlarken, okul masrafları velilerin belini büküyor. Kırtasiye, okul kıyafeti, çanta, beslenme çantası ve servis ücretleri gibi kalemlerle birlikte bir öğrencinin okula başlama maliyeti asgari ücretin büyük kısmını oluşturuyor. Konuya ilişkin açıklama yapan Eğitim İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Fadime Arslan, “Devlet okulunda okumak bile artık lüks haline geldi” dedi.
“KIRTASİYE MASRAFLARI BİLE EN AZ 2500 TL TUTUYOR”
Arslan, “Okullar açılıyor. Okulların açılmasıyla birlikte veliler, öğrencilerinin ihtiyaçlarını almak için ellerinde listeler kırtasiye ve giyim mağazalarına gidiyor. Kalemi, makası, cetveli, boyası derken alışveriş listesindeki her ürün ekrana para olarak yansıyor. Bugün kırtasiyede alışveriş sepetine en uygun ürünü eklesek bile ödeyeceğiniz para 2500 TL’dir. Okul kıyafeti ortalama 2500 TL. , çanta 1500 TL, beslenme çantası 400 TL'den başlıyor. Servis ücretleri en az mesafede 2.050 TL’den başlıyor. Kilometre arttıkça ücret de artıyor. Çocuğunu okula servisle göndermek isteyen bir veli rehber personeli de dahil ortalama 3.500 TL ödemek zorundadır. Asgari ücretin 22 bin 104 TL olduğu bir yerde, kontrolsüzce artan enflasyon, özellikle eylül ayında velileri daha zor durumda bırakıyor” şeklinde konuştu.
“DEVLET OKULLARINDA OKUMAK LÜKS HALİNE GELDİ”
Arslan ayrıca, eğitimde fırsat eşitsizliğine ve altyapı eksikliklerine de değinerek şunları söyledi: “ Okul servisi, kayıt parası, güvenlik ödemesi, temizlik gideri, fotokopi malzemeleri derken öğrencilerin eğitim giderleri arttıkça artıyor. Kısaca devlet okullarında okumak bile lüks haline geldi. Parası olanın çok iyi koşullarda eğitim aldığı, olmayanın beslenme çantasını bile dolduramadığı bir sistemde her öğrencinin eşit imkanlarda eğitim alması Anayasal haktır, demek inandırıcı değildir. Çocuklarımıza bir öğün bile bedava yemek veremiyoruz. Kantinlerde denetim sağlayamıyoruz. Tuvaletlere tuvalet kağıdı, sabun koyamıyoruz. Okul güvenliğimiz yok. Sınıf mevcutlarımız çok fazla. Okullar hijyenik değil, çoğu okulda temizlik personeli yetersiz. Öğrencilerin çoğu temiz suya bile ulaşamayıp çeşme suyu içiyor. Öğrencilerin sosyal ve kültürel alanda kendilerini geliştirebilecekleri imkanları yok. Okul binaları öğrenci ihtiyaç ve ilgilerine cevap veremiyor. Öğrenciler eski ve bakımsız binalarda eğitim görüyor. Çoğu okul güçlendirme ya da yıkılıp yeni bina yapılması için boşaltılmış ancak ne güçlendirme ne yeni bina yapılmıştır. Üç senedir güçlendirmesi yapılmadığı için tek binaya sıkışıp kalmış ya da başka okullarda misafir olarak eğitim öğretimine devam eden okullarımız vardır. Çocuklarımız taşımalı eğitim nedeniyle her gün kilometrelerce yol gitmek zorunda kalıyor. Eğitim İş sendikası olarak laik, çağdaş, bilimsel, kamusal, karma eğitimin altını çiziyor; her bir çocuğumuzun Anayasal bir hak olan eşit imkanlarda eğitim alması gerektiğini savunuyoruz.”