"Emekliler kışın nasıl idare edecekler?"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun bu yılsonunda yüzde 30 seviyesinde gerçekleşeceğini belirtti. Yapılan açıklamaya bağlı olarak, emeklilere yılsonunda yüzde 14 zam yapılaması bekleniyor. Ortaya çıkan tabloyu Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı değerlendirdi.
Şanlı, “Sadece bu dönemdeki açıklamalar değil, geçmişten bugüne kadar yapılan altı aylık ve yıllık dönemsel açıklamalarda da hem Maliye Bakanı hem de Merkez Bankası’nın verileri ortada. Ancak TÜİK, sonuçta Merkez Bankası’nın verilerini doğru çıkarabilmek için enflasyonu düşük gösteriyor. Oysa biz, ekonomik anlamda bilim insanlarından oluşan kurulların enflasyon rakamlarına baktığımızda, bu oranların her zaman TÜİK’in açıkladığı rakamların iki katı olduğunu görüyoruz. Bugün yapılan açıklamalardan da görüyoruz ki, aslında emeklilerin yaşadığı sıkıntıları ülkeyi yönetenler de biliyor. Şu anda en düşük emekli maaşı 16 bin 881 lira. Biz özellikle Maliye’de örgütlü olan Büro Emekçileri Sendikası’nın verilerini dikkate alıyoruz, çünkü bu veriler gerçek yaşama daha uygun. Ekim ayı itibarıyla açlık sınırı 37 bin lirayı, yoksulluk sınırı ise 92 bin lirayı geçti. Bekâr bir çalışanın aylık yaşamını sürdürebilmesi için en az 62 bin lira gelirinin olması gerekiyor. Bu verilere baktığımızda, Maliye Bakanlığı aslında taleplerimizi bastırmak için bir kamuoyu yaratmak istiyor. Ayrıca şu da bir gerçek: Ülkeyi yönetenler siyasi gündemi sürekli oyunlarla, entrikalarla oyalayarak ekonomik krizi gizlemeye çalışıyorlar. Ancak bu ekonomik krizi bu haliyle kapatmaları mümkün değil” diye konuştu.
“Adaletli Bir Gelir Dağılımı Sağlanmalı”
Biz her zaman söyledik: Bu veriler açıkça ortadayken, en düşük emekli maaşı en düşük memur maaşına eşitlenmeli. Bu da yaklaşık 55 bin liraya denk geliyor. Şu anda 17 bin lira bile emekli maaşı almayan bir emeklinin maaşını yüzde yüz artırsalar dahi, bu artış açlık sınırının üzerine çıkmıyor. Çünkü açlık sınırı 37 bin lirayı geçti. Bu koşullarda çare ne? Çare halkta, emeklilerin kendisinde. Bunu özellikle belirtmek istiyorum. Biz emekliler ve asgari ücretliler örgütlenmediğimiz, haklarımız için mücadele etmediğimiz sürece, hangi siyasi parti veya iktidar gelirse gelsin, bize insanca bir yaşam sağlayacak adımları atacağına inanmıyoruz. Bu nedenle mücadele etmek zorundayız. Akşam saatlerinde emeklilerin pazarda çürük sebze meyve toplaması bir gerçek. Biz onu o an itibarıyla, yazın da söyledik. Sıcakta emekliler sokakta idare edebilir ama kışın nasıl idare edecekler? Evi olmayan bir emeklinin yaşamını sürdürmesi zaten bu maaşlarla mümkün değil. Bırakın yakıt, doğalgaz, elektrik, su parasını ödemesini, yaşamını sürdürmesi bile mümkün değil. Bu nedenle, sosyal devletin gereği olarak devleti yönetenlerin, yasal sosyal güvence haklarımızı gözeterek ekonomik anlamda adaletli bir gelir dağılımı sağlaması gerekiyor. Yoksa, inandırıcı olmayan, gerçek yaşamla ilgisi bulunmayan enflasyon rakamları ve maaş artışlarıyla insanların yaşamlarını sürdürebilmesi mümkün değil” ifadelerini kullandı.