Eskişehir'de süt üretimi ve hayvancılık bitme noktasında!

Ulusal Süt Konseyi (USK), 13,5 lira olan çiğ süt tavsiye fiyatının 1 Mayıs'tan geçerli olmak üzere yüzde 8,5 zam yaparak üreticinin eline litre başına net 14,65 lira geçecek şekilde belirlenmesine karar vermesi üzerine fiyatın yetersizliği ve süt üretimindeki sorun yeniden gündeme geldi. Eskişehir’de bu durum incelendiğinde ise hem sütte hem hayvancılıkta sıkıntılı bir sürecin ortasında olduğu görülüyor.

“GÜNDE 18 TON SÜT TOPLARKEN 8 TONA DÜŞTÜ”

Eskişehir Süt Üreticileri Birliği Başkanı Yüksel Gedik, “Şu anda üreticiye verilecek olan fiyat 14,65 lira. Biz bu fiyatı yeterli bulmuyoruz. Çok fazla bir talebimiz de yok en az 16 lira olmalı. Üreticilerimiz çok zor durumda. 1 lira zam yaptılar ve bu üreticiyi kurtarmıyor. Süt konseyi sanayicilerle giderler konusunda anlaşın 14,65’i üreticiye direkt verin diyor ama sanayici vermiyor. Soğutma tanklarımız var bunun giderleri, toplayıcı giderleri var, yem parası var. Hayvanlar devamlı kesiliyor, süt azalıyor. Yani süt bitmek üzere, çok azaldı. Bu gidişle süt bulamayacağız. Zaten Eskişehir’de üretilen süt şehre yetmiyor, dışarıdan da geliyor. Önceden günde 18 ton süt toplarken 8 tona düştü. Önümüz kurban, insanlar hayvanlarını kesime veriyor. Yakın da hayvan da kalmayacak” diye konuştu.

Yem giderlerinin süt fiyatını karşılamadıklarının altını çizen Gedik, “Girdilerimiz çok fazla, özellikle yem sütü katlıyor. Sattığımız süt yemin giderlerini karşılamıyor. Yem fiyatları da süt konseylerindeki gibi belirlensin. Arpa buğday yerinde duruyor fakat kafalarına göre yeme zam geliyor, 2 ayda bir fiyat yükseliyor. Sadece süt fiyatının yükselmesi de değil sorunumuz, bu giderlerimizin de dengelenmesi lazım. Biz süte zam istemiyoruz, yeter ki giderlerimiz, yem fiyatları yükselmesin” sözlerine yer verdi.

“HAYVAN SAYIMIZ YARIDAN DA AŞAĞIYA DÜŞTÜ”

Geçmiş dönemde kırsalda küçükbaş hayvancılığı destekleme projesi kapsamında 2022-23 yıllarında 30 haneye 300 tane küçükbaş hayvan dağıtımı yaptıklarını söyleyen Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, maliyetlerin artması dolayısıyla kırsalda üretimin yarı yarıya azaldığını söyledi. Tepe, şöyle devam etti:

“sütün litre fiyatının girdi maliyetlerini karşılamaması, yem fiyatlarının, saman fiyatlarının çok artmasıyla, en büyük problem maliyetlerinin artması ve o işi yapacak kişilerin bulunmaması durumu sıkıntılıydı. O yüzden yıllar boyunca bizim geldiğimiz dönemden baktığımızda büyükbaş hayvan sayımızın yarıdan da aşağıya düştüğünü görüyoruz. Özellikle bakıcı probleminin çözülmesi gerekir. Sonra süt litre fiyatının arttırılması gerekir ama litre fiyatının artmasıyla birlikte diğer maliyetlerin de dengelenmesi gerekir. Dolayısıyla bu ancak hem hayvan sayısının arttırılması hem problemlerin giderilmesiyle alakalı bir durum. Eğer bakıcı problemi çözülmezse, genç nüfus kırsalda kalmazsa ve maliyetler düşürülmezse bu sıkıntı artacaktır.”

Önümüzdeki dönemde belediye olarak belirli işbirlikleriyle çalışmalar sürdüreceklerini ifade eden Tepe, yaşanan hayvan ve süt sorunun genel bir durum olduğunu söyleyerek, “Bu bence ülkemizi ilgilendiren genel bir konu. Köyden kente yerine, kentten köye göç olmalı, kırsaldaki işletmeler desteklenmeli, hibeler verilmeli. Bunlar çözülebilirse bir de kırsalda işletmeler kurulup sütlerin katma değeri yükseltilebilir, ürün haline getirilebilirse bunun ben çiftçiye, hayvancıya geri dönüş olacağını düşünüyorum” dedi.

“SÜT DE HAYVAN DA BİTİYOR”

Konuyla ilgili olarak konuşan Eskişehir Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği Başkanı Gazi Küçükarslan ise, “Süt inekleri kesilmeye devam ediyor, daha da devam eder. Et para etmeye, süt para etmemeye başladı. Böyle olunca üreticilerimiz hayvanını kestiriyor, böyle daha karlı geliyor. Süt üretimi sıkıntıda, günden güne de üretimi düşüyor. Biz günde 30 ton süt toplardık, şimdi 15 tona düştü. Her gün 4-5 tane işletme kapanıyor” ifadelerini kullandı.