Ali Paşa Şanlı’dan “Bayram ikramiyesi” açıklaması

Tüm Emeklilerin Sendikası Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı Kurban Bayramı öncesinde emeklilerin içerisinde bulunduğu ekonomik durumu değerlendirdi. Emeklilere verilen bayram ikramiyesinin yetersizliğinin altını çizen Şanlı, sendika olarak taleplerini dile getirdi.
Şanlı, “Tüm Emeklilerin Sendikası olarak bayram ikramiyelerine yönelik taleplerimizi sürekli alanlarda dile getiriyoruz. Talebimiz şudur: En az asgari ücret düzeyinde, ikisi milli, ikisi dini bayramlarda olmak üzere yılda dört ikramiye verilmesini bir hak olarak görüyoruz ve bunu savunuyoruz. Kurban Bayramı Haziran’ın ilk haftasında olacak. Buradan özellikle ülkeyi yönetenlere, Cumhurbaşkanı’na, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e, Cevdet Yılmaz’a sesleniyoruz. Cevdet Yılmaz bugünlerde yaptığı programlarda açıkça “Emekliler 15 bin lira alıyor” diyor. Düşünün ki bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı, hazineden sorumlu bir kişi, emeklilerin 15 bin liranın altında maaş aldığını bile bilmiyor. Gerçekten bu duruma üzülüyorum. Çünkü yaklaşık 10 milyon emekli hâlâ 14 bin 500 lira maaş bile alamıyor; 14 bin 469 lira alıyor. Bunu bilmeyen bir bakan olması gerçekten üzücüdür. Yine de buradan sesleniyoruz; Hiç olmazsa bu bayramda, emekliler bayramı gerçekten bayram gibi yaşayabilsin diye en düşük bayram ikramiyesinin bizim savunduğumuz şekilde, asgari ücret düzeyine çıkarılması gerekiyor. Yani en az 22 bin liranın üzerinde olmalı. Bizim düşündüğümüz rakam 25 bin liradır. En azından bu bayramda emekliler çocuklarıyla, torunlarıyla bayramı bayram gibi geçirsinler istiyoruz. 4 bin lirayla bir emeklinin bayramı bayram gibi yaşaması kesinlikle mümkün değil. Şu anda bayram ikramiyesi 4 bin lira. Zaten yöneticilerimiz bunu biliyordur. O yüzden ayrıca değinmedim ama bu rakamın 25 bin liraya çıkarılmasını özellikle talep ediyoruz. Bu konuda alanlarda eylemlerimiz olacak. Temmuz ayı yaklaşıyor, maaş zamlarına yönelik eylemlerimizi de artıracağız” diye konuştu.
“Adaletsiz Bir Gelir Dağılımı Var”
Emeklilerin zor durumda olduğunu aktaran Şanlı, bir emeklinin elinde yarım litrelik suyla akşama kadar idare etmeye çalıştığını bir çay bile içemediğini söyledi. “Emeklinin durumu budur. Tabii biz sadece emeklilere değil, çalışanlara da bakıyoruz. Onların durumu da iyi değil. Yoksulluk sınırı 83 bin lirayı geçti. Şu anda çalışanlar bile yoksulluk sınırının altında. Yani çalışanlar da kötü durumda ama emekliler çok daha kötü durumda. Temmuz ayına dair şu anda yetkililerden net bir açıklama gelmiyor. Maliye Bakanı Şimşek de, Hazine Bakanı Cevdet Yılmaz da rakamları yuvarlayarak ya da hiç söylemeyerek geçiştiriyorlar. Çalışma Bakanı da aynı şekilde. Ancak şunu biliyoruz: Mevcut ekonomik kriz ortamında, emeklilere bizim düşündüğümüz anlamda bir iyileştirme yapılacağını sanmıyoruz. Yine de umudumuzu yitirmek istemiyoruz. Ama şunu da biliyoruz ki biz emekliler örgütlenmediğimiz sürece ne bugünkü iktidar ne de gelecekteki iktidarlar bizim hakkımızı vermez. Biz buna inanıyoruz. Bu nedenle emeklilerin mutlaka örgütlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Zaten bu ülkede emekliler insanca yaşayabilecekleri adil bir gelir dağılımına sahip olurlarsa, çalışanlar da o düzeyde daha iyi koşullarda yaşarlar. Çocuklarının ihtiyaçlarını daha rahat karşılarlar. Biz meseleye bütüncül yaklaşıyoruz. Buradaki kıstasımız emekliler olsa da, genel olarak Türkiye’de adaletsiz bir gelir dağılımı var. Bunun düzeltilmesi lazım. Biz bu konuda çaba gösteriyoruz” şeklinde konuştu.
“Emekli Tatili Bile Hayal Edemez”
Mevcut ekonomik şartlarda emeklinin tatil yapmasının mümkün olmadığını belirten Şanlı, emeklinin karnını bile doyuramadığını söyledi. Şanlı, “Emekli karnını doyuramazken, yaşamını sürdüremezken tatili hayal etmesi mümkün mü! 14 bin 500 lira maaş almayan bir emeklinin kendi ihtiyaçlarını bile karşılaması mümkün değil. Zaten evi yoksa, yaşamı sürdürmesi neredeyse imkânsız. Eskişehir’de en düşük kiralar 10 bin liradan başlıyor ve 15 bin liraya kadar çıkıyor. Eğer bir emeklinin evi yoksa yaşaması çok zor. Bu nedenle tatil hayal bile edilemez. Rüyalarında görseler bile inanmazlar diye düşünüyorum. Yaklaşık 10 yıl önce emekli oldum. O dönemde emekli maaşıyla bugünkü alım gücü kıyaslandığında, maaşın alım gücü daha yüksekti. Yeterli olmasa da daha anlamlı bir gelirdi. Ama zamanla maaşlarımız aşağı doğru bastırıldı. Buna karşın zorunlu gıda ihtiyaçlarımız her geçen gün zamlandı. TÜİK ne kadar düşük enflasyon açıklasa da, bizim yaşadığımız hayatın enflasyonu yüzde 100’lerin üzerinde. Her hafta markete gittiğimizde fiyatların arttığını görüyoruz. Bu nedenle maaşlarımızın alım gücü 10 yıla göre ciddi oranda düşmüş durumda. Gerçekten çok daha kötü bir noktadayız" ifadelerini kullandı.
Kaynak: Haber Merkezi