“Barınak değil, ölüm kampı”
Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu, 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun uygulama yönetmeliğini protesto etmek amacıyla Kanatlı AVM önünde bir eylem düzenledi. Platform adına açıklama yapan Merve Akbulut, yönetmeliği sert bir dille eleştirerek hayvan ölümlerinin durdurulması konusunda çağrıda bulundu.
Akbulut, yaptığı açıklamada, “13 Aralık 2024 tarihinde, 7527 sayılı sözde hayvanları koruma (!) kanununun uygulama yönetmeliği Resmî Gazete’de gece yarısı yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hazırladığı Hayvanların Korunması Hakkında Uygulama Yönetmeliği; kanlı dediğimiz yasanın kendisinden daha da kanlı olup, bir türün bireylerinin öldürülerek yok edilmesine, tür kırımına zemin hazırlıyor. Bir türü diğerine göre daha ‘öldürülebilir’ sanan zihniyetin karşısında biz, tüm türlerle dayanışmamızı sürdüreceğiz!” diye vurguladı.
Akbulut, “Yönetmeliğin yayımlanması üzerine açıklama yapan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yönetmeliğin hayvan refahının korunması ve hayvanların sağlıklı koşullarda yaşamlarını sürdürmeleri için düzenlemeler içerdiğini, hayvan refahını gözeten hayvan ‘sahiplerinin’ de haklarını koruduğunu iddia etti. AK Parti ve küçük ortaklarının bakanlığını yapan bu kişiye ve akıl hocalarına soruyoruz: Refah, öldürmenin neresindedir? Sağlıklı koşullar öldürmenin neresindedir? Gebze’deki barınakta yaşananların sonrasında, artık bu barınağa başka hayvanlar da hapsedilmesin diye nöbete geçen hayvan dostlarının nöbet çadırlarını yakıp yıkmak, hayvan hakları aktivistlerini, vegan aktivistleri gözaltına almak, tam olarak hangi hayvanı korumaktadır? Ümraniye de dahil olmak üzere, ölüm kampı barınaklarınızda hayatta kalmayı başaran hayvanları kucaklayıp güvende olacakları yerlere götüren arkadaşlarımıza dava açmak, kimin haklarını gözetmektedir?”
“SİZ HİÇ ‘YARIM’ KÖPEK GÖRDÜNÜZ MÜ?”
Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi’nin basın açıklamasına da değinen Akbulut, “Hukuka aykırı bir kanundan hukuka uygun bir yönetmeliğin doğamayacağını ifade etmişti. ‘Hayvanların davranışsal ve fizyolojik özelliklerini göz ardı eden ve 5199 Sayılı Kanun’un uygulanmamasından doğan sorumluluğu, suni bir hayvan düşmanlığı yaratarak örtmeye çalışan yasadan daha da kötü bir yönetmelikle karşı karşıyayız. Kısırlaştırmadan vazgeçen düzenlemeler rasyonel değildir ve hayvanların yaşam hakkına aykırıdır’ denmişti. Bir yılı geçkindir sokaklarda bunları anlatıyoruz. Tüm belediyeleri, ‘Bu yasayı uygulamayacağız,’ demeye, etik ve bilimsel çözüme çağırıyoruz çünkü bu yasa henüz uygulanmasa bile ölümlerin önü kesilemiyor. Birkaç gün önce bu ölümlere Mamak barınağı eklendi. Gönüllülerin barınağa gitmesi üzerine çok aç hayvanlarla karşılaştık, birbirlerini parçalamış hayvanlar gördük. Vücudunun yarısı olmayan köpekler gördük. Siz hiç ‘yarım’ köpek gördünüz mü?” diye sordu.
“ÇÖZÜM OLARAK ÖTENAZİ ÖNE SÜRÜLÜYOR”
Platform adına konuşan Akbulut, yönetmeliğin belirsizliklerle dolu olduğunu vurguladı ve hayvanların keyfî şekilde öldürülmesine olanak tanıdığını belirterek, “Geniş çaplı çözüm olarak ötenazi öne sürülüyor, ‘veteriner hekim tarafından uygun görülen durumda’ ibaresiyle belirsizlik pekiştiriliyor. Bu belirsizlik, hayvanların keyfî biçimde öldürülmesine geçit veriyor. Ateşli silah kullanarak hayvanları öldürme yetkisi, yine veterinerin keyfine bırakılıyor. Barınak kapasitesi ve yetersizliği nedeniyle bu uygulama, hayvanların hastalığa, strese, açlığa, yavaş ölüme terk edilmesi demektir” sözleriyle tepki gösterdi.
Kaynak: Haber Merkezi
