Bilal Erdoğan: Yeni bir aydın sınıfına ihtiyacımız var

Gerçekleşen söyleşide kişisel deneyim ve tecrübelerini, bilgilerini Anadolu Üniversiteli öğrencilerle paylaşan Bilal Erdoğan şunları söyledi: “Hem bizler hem de geleceğimiz olan sizler tarihimize ve kültürümüze sahip çıkarak, kültürel kodlarımızı koruyarak bağımsız ve güçlü olarak kalabiliriz. Bizim atalarımız, Selçuklular, Osmanlılar yüzyıllar boyu hükmettikleri topraklarda barışı, refahı, kardeşliği tesis ettiler. Onlardan sonra bugün baktığınızda aynı coğrafyada istikrar yok, barış yok, düzen yok. Batı, her toplumun tarihsiz ve kültürsüz kalmasını istiyor. O sebeple soykırımı ne Afrika’da ne Filistin’de önleyemiyor hatta destek oluyor.”

“Yeniliği çeşitliliğimize ve özgünlüğümüze odaklanarak gerçekleştirebiliriz.”

Söyleşide gençlerden gelen soruları da cevaplayan Bilal Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Başka kültürler, başka insanları tanımak, kaynaşmak elbette önemli. Ancak bunu sadece batı eksenli yürütmemek gerekiyor. Bizim, inanılmaz bir kültürel zenginliğimiz var. Zenginliğimiz bize yüksek sorumluluklar da getiriyor. Adaletsizliğin ortadan kalkması için kültürel devamlılığa ihtiyaç var. Kültürümüzü canlı tutmamız ve yeni nesillere aktarmamız bence hayati bir mesele. Kendinizi, çevrenizi, bilgilerinizi sürekli yenileyerek üretmek, gayret etmek hem size hem ülkemize olumlu neticeler sunacaktır. Yeniliği özümüze, kültürümüze sahip çıkarak, çeşitliliğimize ve özgünlüğümüze odaklanarak gerçekleştirebiliriz.”

Konuşmasında bilimin ve teknolojinin artan önemine de vurgu yapan Necmettin Bilal Erdoğan şunları söyledi: “Farklı teknolojik alanlarda ihtiyaç duyduğumuz yerlilik, millilik ve vatanperverliğe yavaş yavaş ulaşıyoruz. Ben, yeni bir aydın sınıfına ihtiyacımız olduğunu daha önce de dile getirmiştim. Yeni aydınlarımızın yerli, milli ve kendi milletinin menfaat ve değerlerini benimsemesi ve öncelemesi önem arz ediyor. Bunların yanı sıra bilimsel bilgi üretiminde, teknoloji rekabetinde, stratejik alanlarda da yeniliğe açık, üretken ve milli değerlerimizi benimsemiş gençler bizi daha ileriye taşıyacaktır kanaatindeyim. Her zaman bağımsız kalabilmiş, bu isteği hayata geçirebilmiş bir millet olarak bakıldığında özgün değerler üreten çalışmalar ve bu çalışmaların desteklenmesi geleceğe dair farklı bir açıyla, heyecanla bakmamıza vesile oluyor.

“Toplumun, hazır ve bilinçli olması gerekiyor”

Söyleşinin son bölümünde Türkiye tarihine değinen ve darbeler konusunda toplumun bilinçli olması gerektiğini belirten Necmeddin Bilal Erdoğan, “27 Mayıs, 28 Şubat, 15 Temmuz’lar büyük mağduriyetleri doğurdu. Farklı darbeler farklı halk kesimlerini mağdur etti. Bir deprem olursa ne yapacağımız veya bundan daha az etkilenmek için nasıl hazırlanmamız gerektiği konusunda bilinçli olmamız gerektiği gibi darbeler hususunda da hazır ve bilinçli olmak gerekiyor. 28 Şubat 1997 post modern darbesinden sonra Türkiye’de dindar kesim hedef alındı, cezalar, yasaklamalar ve engeller çıkarıldı. Bunların tekrar yaşanmaması için nasıl olduğu, ne pahasına olduğunun bilinmesi, paylaşılması elzem. Toplumun bu konuda hazır ve bilinçli olması gerekiyor.” diyerek gençlerin büyük beğenisini alan söyleşisini tamamladı.