"Bu bir iş cinayetidir!"

"Bu bir iş cinayetidir!"
Eskişehir Demokratik Kadın Platformu, Kocaeli'nin Dilovası ilçesindeki bir parfüm deposunda meydana gelen patlamada 6 kadın işçi yaşamını yitirdiği olay üzerine basın açıklaması yaptı.

Eskişehir Demokratik Kadın Platformu adına açıklama yapan Emek Partisi Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu şu ifadeleri kullandı;

"Geçtiğimiz günlerde Kocaeli'nin Dilovası ilçesindeki bir parfüm deposunda meydana gelen patlamada 6 kadın işçi yaşamını yitirdi. Bu kayıp, bir kez daha gösterdi ki bu memlekette işçinin yalnızca emeğinin değil, canının da hiçbir güvencesi yoktur. Patlamanın ardından ortaya çıkan bilgiler, bu iş cinayetinin ihmaller zinciri, denetimsizlik ve göz yumma politikalarıyla nasıl göz göre göre yaşandığını tüm açıklığıyla ortaya koyuyor. İşçilerin canı pahasına üretim sürdürülüyor, patronlar ise işçilerin hayatından çalarak servetlerine servet katıyor.

Yaşamını yitiren 6 kadın işçiden 3’ü çocuktu. Hepsi yevmiyeli, sigortasız ve güvencesiz çalıştırılan emekçilerdi. İşletmenin yangın söndürme planı yoktu, çalışma ruhsatı bile bulunmuyordu. İşçilerin patlamadan kaçma şansı dahi olmadı. Bu, açıkça bir cinayettir! Sorumlusu başta işletme sahibi ve yöneticileri olmak üzere; bu işletmeyi denetlemeyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, SGK ve İlçe Belediyesidir. Bu kurumlar, idari görevlerini yerine getirmemiş; işçilerin yaşamını hiçe sayan kölelik koşullarının sürmesine göz yummuştur. Bu bir kader değildir, fıtrat hiç değildir; bu bir iş cinayetidir!

Biliyoruz ki Saray düzeninin “Ailenin 10 Yılı” söylemleriyle ve 11. Yargı Paketi ile çizdiği tablo; artan güvencesizlik, yoksulluk, iş cinayetleri, şiddet ve eşitsizlikle geçen karanlık bir on yıldır. Çocuklar MEB’in “MESEM” programlarıyla okuldan koparılıp atölyelere, fabrikalara sürülürken; açlık sınırının bile altında, sigortasız ve güvencesiz çalışmaya mahkûm ediliyor. Bu politikalar çocukları yalnızca eğitimden değil, yaşamdan da koparıyor.

Daha bugün, Ağrı’da ayçiçeği hasadı sırasında biçerdöverin altında kalan 14 yaşındaki çocuk tarım işçi Nursefa Samur hayatını kaybettiği haberini aldık. Oysa Nursefa’nın yaşıtlarıyla birlikte okulda olması gerekiyordu. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi) ‘nin verileri 2025 yılı içinde Kasım ayı itibariyle 77 çocuk işçi hayatını kaybettiğini kayda düşüyor.

Öyle ki, daha dün mecliste görüşülen bütçede çocuk işçiliğiyle mücadeleye tek bir ek kaynak dahi ayrılmadı. İş sağlığı ve güvenliği için ayrılan payda da artış yapılmadı. Bu bütçeden işçiye, kadına, çocuğa yine pay çıkmadı!

Saray düzeni istiyor ki kadınlar ucuz iş gücü olarak fabrikalara sürülsün, güvencesiz ve sigortasız çalışsın, evde aileye, işte patrona biat etsin, Sesini çıkarmasın, başını kaldırmasın, hakkını aramasın. Saray düzeni istiyor ki bu memlekette ne işçi ne de çocuk hakkını savunsun.

Dilovası’nda işçilerin ölümünün hesabını sormayan iktidar; geçtiğimiz ay Tokat’ta, hakları için mücadele eden ve Birleşik Tekstil, Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası’nda örgütlenen Şık Makas işçilerinin grevine polis zoruyla saldırıyor. İşçi temsilcisi Buse Kara’ya, hakkını savunduğu için ev hapsi veriliyor. Bu, mücadele eden kadınlara verilmek istenen açık bir gözdağıdır! Tokat’ta ücretlerini ödemeden kaçan patron da, Dilovası’nda ruhsatsız işçi çalıştırma cesaretini kendinde bulan patron da gücünü Saray’ın sermaye düzeninden almaktadır.

Buradan haykırıyoruz. Bu düzen böyle gitmez. Bu sömürü ve cinayet düzeninin hesabı yalnızca mahkemelerde değil, emeğin örgütlü mücadelesinde sorulur. Tokat’tan Dilovası’na yükselen bu ses; emeği çalınan kadınların, işçilerin ve çocukların haklı isyanıdır. Eskişehir’den tüm işçilere, emekçilere, kadınlara, gençlere çağrımızdır. Yaşamak için örgütlenelim. Emeğimiz için mücadele edelim. Saray’ın sermaye terörüne hep birlikte dur diyelim.”

Etiketler :