"Çalışanlarda tükenmişlik artıyor"
Eskişehir’deki sağlık örgütleri tarafından yapılan ortak açıklamada; “Hekimler kendileri dışında çözülmesi gereken problemlerin parçası haline getirildi. Hekimlerin çoğu tedirgin olarak evine gitmekte, ailesine hastalığı bulaştırma kaygısı yaşamakta ve iş yükleri nedeniyle de tükenmişlik ve demoralizasyonları da hızla artmaktadır” denildi.
Grup adına açıklama yapan Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Akif Aladağ, Sağlık Müdürlüğü ve Valilik’in ketum tutumunu sürdürdüğünü, sadece sağlık çalışanlarını değil tüm Eskişehir kamuoyunu da bilgilendirmekten imtina etmeye devam ettiklerini söyledi.
Eskişehir-Bilecik Tabip Odası, Eskişehir- Bilecik Diş Hekimleri Odası, Bilecik Eczacı Odası, Eskişehir- Bilecik Veteriner Hekimler Odası, Eskişehir Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası tarafından düzenlenen ortak basın açıklamasında, COVİD- 19 ile mücadele de tespit ve önerileri kamuoyu ile paylaşıldı.
Grup adına açıklama yapan Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Akif Aladağ, ne yazık ki Sağlık Müdürlüğü ve Valilik’in ketum tutumunu sürdürdüğünü, sadece sağlık çalışanlarını değil tüm Eskişehir kamuoyunu da bilgilendirmekten imtina etmeye devam ettiğini söyledi.
“TüKENMİŞLİK HIZLA ARTIYOR”
Aile sağlığı merkezlerinde hasta sayılarının oldukça azalmakla birlikte poliklinik çalışmalarının da devam ettiğini kaydeden Mehmet Akif Aladağ, “Yeterli koruyucu donanım temininde zorluk devam etmekte, hekim ve sağlık çalışanlarımızın riski artarak devam etmektedir. 65 yaş üstü evde kontrol görevi de eklenmiştir. Binlerce 65 yaş üstü vatandaşımızın telefon ile kontrolü gibi normalde sağlık müdürlüğünün birkaç kişi ile belli bir merkezden halledebileceği bir şey için hekimleri kullanmak, salgının artacağı günlerde sağlık personelinin diri kalmasını etkiler ve bir süre sonra ikinci plana ötelenecek bir iş haline gelir. İşyerlerinden yaşlı, kronik hastalığı olanlar rapor alması aksi takdirde ücretsiz izinli sayılacağı baskısı ile ASM’lere yönlendirilmektedir. Hekimler kendileri dışında çözülmesi gereken bu problemin bir parçası haline getirilmişlerdir. Yoğun iş yükü altında çalışan hekimlerin birçoğu tedirginlikle evine gitmekte, ailesine hastalığı bulaştırma kaygısı yaşamaktadır. Ayrıca evde küçük çocuğu olan kadın hekimlerin iş yükleri artmış, tükenmişlik ve demoralizasyon hızla artmaktadır” dedi.
“BAZI öZEL HASTANELER ‘PANDEMİ HASTANESİ’ OLARAK BELİRLENDİ”
İlimizde ki bazı özel hastanelerin bakanlık genelgesi ile “Pandemi Hastanesi” olarak belirlendiğini dile getiren Aladağ, “Bu şu demektir; COVİD şüpheli vaka gelirse testleri yapılacak ve hastanenizde gözlenecektir. Pozitif çıkarsa hastanenizde yatırılacaktır. özel hastanelerin bu tanım altında değerlendirilmeleri olumlu olmakla birlikte; her özel hastane bunu kaldıracak kapasitede midir? özel hastanelerin koruyucu donanımları yeterli midir? Kendileri tarafından karşılanacağı söylenmekle birlikte çoğunda donanım yetersizdir ve maske, özellikle N95 gibi özellikli donanımları yoktur. Alalım deseler de piyasada bulunmaları çok zor olup mevcutlarda fahiş fiyatlarla satılmaktadır. Bu da özel hastanede çalışan sağlık personelini ciddi risk altında çalışamaya zorlamaktadır. özel hastanelerin çoğu az sayıdaki hekim ve sağlık çalışanı ile hizmet vermektedir. Yoğun bakımların fazla sayıda hastanın yatması durumunda hekim ve sağlık çalışanı sayısının nasıl organize edileceği muammadır” dedi.
“SüREç ŞEFFAF OLMALI”
Süreç şeffaf yürütülmesini isteyen Aladağ, “Sağlık Müdürlüğü halkı günlük olarak bilgilendirmelidir. En önemli konu “Hızlı Test Taraması” konusudur. Sağlık müdürlüğü hızlı testlerin ne zaman geleceği, nerede yapılacağı, kimlere yapılacağı hastanelere gelmeleri gerekiyor mu yoksa şüpheli, şüpheli ve kesinleşmiş kişilerle temaslı kişilere evde mi test uygulanacaktır. ASM’lerde test olacak mı? Gibi hem sağlık çalışanlarının hem halkımızın kafasında sorulara cevap verilmesini beklemektedir. çünkü öncelikli olarak sağlık çalışanlarına(kamu-özel ayrımı yapılmadan) ve şüpheli /şüpheli temaslı vakaların test yapılması ve evde istirahata alınması hastalığın yayılmasını önlemek açısından çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
“çAĞRI MERKEZİNE İHTİYAç VAR”
Aladağ, vatandaşların 24 saat arayabileceği bir telefon merkezinde sağlık durumlarına ait bilgilendirme alabilecekleri bir çağrı merkezine ihtiyaç olduğunu da aktararak, “Sağlık bakanlığına bağlı 184 hattı vardır ama dijital ses kaydı çıkmakta ve sonuçta kişiyi bir sağlık kurumuna başvurmasını önermektedir. Burada bahsedilen kişinin sağlık durumunun detaylı olarak bilinmesinden sonra önerilerin ilk ağızdan kişiye aktarılmasıdır. Böylece kişileri evde kalmaya ikna daha kolay olacak ve hastanelerin yükü azaltılacaktır” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.