“Çevre koruma ilkeleri hiçe sayılıyor”

Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği Başkan Yardımcısı Ayfer Çelik Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan ve maden ile enerji şirketlerine yeni ayrıcalıklar tanıyan torba yasa teklifine tepki gösterdi. Çelik, söz konusu düzenlemenin çevre koruma ilkelerini hiçe saydığını ve Türkiye’nin dört bir yanında yaşam alanlarını tehdit edeceğini ifade etti.
“BU Düzenleme Madencilik Şirketlerine Doğayı İstedikleri Gibi Talan Etme İmkânı Tanıyacak”
13 Ağustos 2025 tarihinde AK Parti milletvekilleri tarafından TBMM’ye sunulan 95 Sayılı Kanun Teklifi hakkında konuşan Çelik, “Madencilik ve enerji şirketlerine doğayı istedikleri gibi talan etme imkânı tanıyacak, yalnızca kâr hırsıyla hareket eden bu anlayışa hizmet edecek yeni bir maden ve enerji düzenlemesi gündeme getirildi. Bu düzenleme, ülkemizin birçok bölgesinde yaşam alanlarını tehdit edecek sonuçlar doğuracaktır. Şirketlerin talepleri doğrultusunda, AK Parti Grubu milletvekilleri tarafından 13 Ağustos 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na, “95 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” adı altında, ekinde koordinatları belirtilmiş ve krokileri bulunan torba yasa teklifi sunulmuştur. Bu teklif; Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu çevre koruma sözleşmelerine, Anayasa’ya ve mevcut koruma yasalarına açıkça aykırıdır. Yeni düzenlemeyle birlikte, ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) süreçleri çevre koruması açısından bir güvence olmaktan çıkarılmakta, her şeye rağmen izin verebilecek yeni bir kurul oluşturulmaktadır. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, maden şirketlerinin her türlü yetkiyi elinde tutan vekili konumuna gelmektedir” ifadelerini kullandı.
“Yasa Teklifi, Ülkemizi Enerji Ve Maden Şirketleri İçin Adeta Dikensiz Bir Gül Bahçesine Çevirecek”
Tüm bu düzenlemelerin, çevre koruma ilkeleri yerine şirketlerin çıkarlarını öncelediğine dikkat çeken Çelik, “Stratejik ve kritik maden” adı altında şirketlere yeni ayrıcalıklar tanınmakta, Zeytincilik Kanunu'na eklenen geçici bir maddeyle RES, GES, JES ve MER gibi enerji alanlarının tahsisi için mevcut alanlar değiştirilebilecektir. 2030-2035 yıllarına kadar acele kamulaştırma yetkileri verilmekte, ÇED ve ruhsat süreçleri kısaltılmaktadır. ÇED sürecinde diğer izinlerin de alınabilmesi sağlanmakta, maden alanlarına denk gelen ormanlar ise Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'ne ücretsiz olarak devredilecektir. Kurum görüşleri yalnızca Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü üzerinden alınacak, stratejik ve kritik madenlerde acele kamulaştırma yapılacaktır. Aynı alanda birden fazla maden olması durumunda artık birden fazla ruhsat verilebilecek. Ege bölgesindeki termik santrallere kömür sağlamak amacıyla zeytinlikler madenciliğe açılacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, enerji ve maden yatırımları için imar planı yapabilecek, bu yatırımlar için inşaat izni düzenleyebilecektir. Kamulaştırma kararları tartışılmaz hâle getirilecek, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na da acele kamulaştırma yetkisi verilecektir. Yapı ruhsatı almadan işletmeye geçmiş enerji yatırımlarından da bu belgeler istenmeyecektir. Bu yasa teklifi, ülkemizi enerji ve maden şirketleri için adeta dikensiz bir gül bahçesine çevirmeyi hedeflemektedir. Bu teklifin yasalaşmaması için demokratik kitle örgütlerini ve siyasi partileri birlikte hareket etmeye çağırıyoruz. Doğamıza dokundurmayalım. Bu yasa teklifine karşı demokratik tavrımızı birlikte ortaya koyalım” şeklinde konuştu.
Kaynak: Haber Merkezi