“Değişiklikler öğrencilerin mi sermayenin mi yararına olacak”
4+4+4 şeklindeki 12 yıllık zorunlu eğitimin son 2 yılına, yani lise 3 ve 4'üncü sınıf zorunlu eğitime daha esnek bir model bir gündeme getirildi. Üzerinde çalışmaların yapıldığı yeni sistem ile ilgili Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol, değerlendirmelerde bulundu.
Demirkol, “4+4+4 programı ilk çıkmadan önce biz Eğitim Sen olarak sürekli eğitim planlaması yapılırken eğitim bilimcilerden yararlanmalıdır diyorduk. Eğitime kafa yoran insanlardan görüş alınmalı, eğitimin içerisinde olan sendikalardan, kuruluşlardan görüş alınarak planlamaların yapılmasının daha sağlıklı olacağını hep vurguladık. Bu 4+4+4 ilk çıktığında da Meclis’te hiç eğitimle ilgisi olmayan bir önerge şeklinde verildi. ve kabul edildi bu hayata geçti. Şimdi de baktığımızda 4+4+ 4 uygulamasının son dördünün 2+ 2 şeklinde dönüştürmeye çalışıldığını görüyoruz. Bu dönüştürülmeye çalışılan sistemde öğrencinin yararı değil de sermayenin yararının daha çok böyle göz önünde bulundurulduğunu, ön plana çıkarıldığını görmekteyiz. Çünkü bununla ilgili Sayın Bakan ağzından bir şeyler kaçırdı. Şunu söyledi, sermaye kesiminin özellikle son dönemlerde ara eleman sıkıntısı var. Buna yönelik düzenlemelerin yapılması gerekli, bizden böyle talepler var şeklinde bazı açıklamalar oldu. En son baktığımızda MÜSİAD Başkanı da buna yönelik bir açıklamada bulundu. İşte zorunlu eğitimin liselerde ara eleman sıkıntısını çoğalttığını, daralttığını ve bunun bir şekilde düzenlemeye tabi tutulması gerektiğini ile ilgili söylemleri var. Şimdi buradan sormak istiyoruz. Bu düzenlemeler öğrencilerin yarına mı yoksa sermayenin yararını mı yapılmak isteniyor” diye konuştu.
“Niye Çocukları Ucuz İş Gücü Görüyorsunuz”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in öğrencilerin eğitimin yararını gözetmesi gerektiğinin altını çizen Demirkol, sermayenin yararının gözetilmemesi gerektiğinin eğitim camiasını sermaye ile ilgilenmemesi gerektiğine vurgu yaptı. Demirkol, “Bu çocuklar 18 yaşına kadar çocuk kabul ediliyor. Bu öğrencilerin, bu bireylerin toplumsallaşma araçlarından bir tanesi. Toplumsallaşma araçlarından bir tanesi, bu çocuklar okullara gelerek arkadaşlarıyla, akranlarıyla birlikte iletişimde bulunarak, onlarla davranışlarını görerek, olumluluk, olumsuz davranışların neler olduğunu sezinleyip kendilerini hayata hazırlıyorlar. Bu anlamda da lise önemli bir seviyedir. Diğer taraftan baktığımızda MESEM’ler yoluyla son zamanlarda çocuk işçiliklerin önü açıldı ve yaygınlaştırılmaya başlandı. Biz eğitim bilimcilerin eğitimle ilgili söylemiş oldukları kaldı ki sendikaların görüşleri, velilerin görüşleri artı ya bu çocuklar kendi hayatlarını, kendi geleceklerini kurmak istiyorlar. Bu çocukların görüşleri anlıyor mu? Soruluyor mu? Yani düzenlemelerin yapılırken Bunların dikkate alınması gerekiyor. Yani bu çocukların yararına olması gerekiyor. Bir başka boyut. Şimdi bazı iş çevreleri bununla ilgili görüş bildiriyor. İşte zamanın zorunlu eğitimin çok uzun olduğu, ara eleman sıkıntısı yaşanıyor diye. İyi de Türkiye'de olunca işsizlik var. İşsizlik rakamları ortaya çıkmış durumda. Sizler çalışma şartlarını düzenleyin. O insanların hayatlarını, yaşam standartlarını yükseltecek ücretler verin, yaşamlarını sürdürecek açlık sınırının üstünde, yoksulluk sınırının üstünde maaşlar verin, para eleman sıkıntısı da yaşamazsınız. Niye çocukları ucuz iş gücü olarak görmeye çalışıyorsunuz. Yani yapılan düzenlemelerin hepsinin eğitim bilimine kafa yormuş bilim insanları, veliler, öğrenciler ve eğitimde bizler içinde yer aldığımız için eğitim sendikalarının görüşleri alınarak o şekilde düzenlemelerin yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
