Eskişehir'de 2 günlük 'Yaşam Nöbeti'
Doğa ve Yaşam Platformu iki gün boyunca yaşam nöbeti gerçekleştirdi. Eskişehir Ulus Anıtı yanında bulunan Haller Parkı’nda yaşam nöbeti 20 Temmuz’da sona erdi. Gerçekleştirilen nöbette platform üyeleri maden kanuna karşı sloganlar attı.
Atıkları sloganlarla maden kanunu kabul etmediklerini vurguladı. Nöbet sonunda platform adına platform üyesi Esra Doğan açıklamalarda bulundu.
Doğan, “Akbelenli dostlarımız, Türkiye Büyük Millet Meclisi Cemal Süreya Parkı’nda 17 gündür nöbette, 4 gündür açlık grevindeler. Haklılığımızın onuruyla buradayız! İkizköylü arkadaşlarımızın haftalardır direngenliğiyle buradayız! Fakat görülüyor ki bu direniş tüm ülkede sürüyor. Çünkü saldırı artık topyekün. Topyekün saldırı varsa topyekün direniş var diyoruz. Biz bitti demeden bitmez diyen arkadaşlarımızla mücadelemize devam edeceğiz. İlgili kanun teklifini sunanların mesleki faaliyetlerinden de anlaşılacağı üzere ilgili teklif, maden ve enerji şirketlerine faaliyetlerinde büyük kolaylıklar ve imtiyazlar sağlamayı, doğamızı ve yaşam alanlarımızı talan etmelerine engel ve prosedür olarak gördükleri ÇED süreçlerini ve doğayı koruyan diğer kanunları aşmayı amaçlıyor. Yasa yapım sürecinin, komisyon görüşmelerinde arkadaşlarımızın darp edilerek, muhalif milletvekillerine saldırılar gerçekleştirilerek ve meclis görüşmelerinde Mustafa Varank’ın “inadınıza geçireceğiz” söylemleriyle yapıldığına şahit olduk” diye konuştu.
“Biz Bitti Demeden Bitmeyecek”
Torba yasanın halkın gözünde hiçbir meşruiyeti bulunmadığını söyleyen Doğan, milletvekili sayılarıyla çoğunluk olabileceklerini, bir avuç sermayedarın çıkarlarını halkın çıkarlarının önünde tutabileceklerini belirtti.
Doğan, “Bütün bir devlet gücüyle doğasını savunan yurttaşların karşısına dikilebilirler. Fakat öyle kolay değil bizim topraklarımızı elimizden almak. Biz gücümüzü iş makinalarına karşı direnen arkadaşlarımızın mücadele ruhundan alıyoruz. Biz gücümüzü tarlalarda çalışan arkadaşlarımızın elinin emeğinden alıyoruz. Biz gücümüzü HES’lere karşı direnen arkadaşlarımızın coşkun akan derelerinden alıyoruz. Biz gücümüzü topraklarını holdingcilere teslim etmeyen arkadaşlarımızın alın terinden alıyoruz. İşte memleketin dört bir yanında mücadeleyi sürdüren arkadaşlarımızla esas gücün halk olduğunu sağır sultana duyuracağız. Birlikteliğimizin, birleşik mücadelemizin onuruyla biz bitti demeden bitmeyecek diyoruz. Herkes bilsin ki kimseye verecek bir karış toprağımız yok. Topraklarımızı parsel parsel peşkeş çekenlere karşı karış karış savunacağız. nöbetimizin sonuna gelmiş olsak da buradan bir defa daha uyarıyoruz. Ormanlarımızı, tarım arazilerimizi, akan nehirlerimizi, meralarımızı terk etmeyeceğiz. Mücadelemizle bu torba yasayı da tarihin çöplüğüne göndereceğiz. Son sözü halk söyleyecek” ifadelerini kullandı.
