Eskişehir tarımında tehlike çanları çalıyor!

Eskişehir tarımında tehlike çanları çalıyor!
Eskişehir Yaş Sebze ve Meyve Üreticiler Birliği Başkanı Yıldıran Kılıç, tarımsal üretimde sürdürülebilirliği sağlamak için yeraltı sularının korunması, sulama projelerinin hızla tamamlanması ve üretim planlamasının yapılması gerektiğini vurguladı.

Küresel ısınma ve plansız üretim nedeniyle Eskişehir’de su kaynakları hızla azalırken, çiftçiler girdi maliyetlerindeki artış ve fırsatçılıkla mücadele ediyor. Eskişehir Yaş Sebze ve Meyve Üreticiler Birliği Başkanı Yıldıran Kılıç, konuyla ilgili olarak kentteki tarım üreticilerinin karşılaştığı zorluklara dikkat çekti. Kılıç, özellikle küresel ısınmanın etkileriyle birlikte su kaynaklarının azaldığını ve üreticilerin bu durumdan büyük zarar gördüğünü belirtti.

whatsapp-image-2025-01-17-at-15-11-06.webp

KÜRESEL ISINMA SU KAYNAKLARIMIZI KURUTUYOR

Kılıç, “Maalesef şu anda çiftçinin umduğu yağmur yok. Bu durum ilerleyen günlerde bizim için büyük bir sıkıntı olacak. Beklentimiz normal şartlarda kış aylarında kar ve yağmur olması yönünde. Karın dağlara düşmesi, zamanla yavaş yavaş eriyerek yeraltı sularını beslemesi lazım. Ancak maalesef kar yağsa bile küresel ısınmadan dolayı kışın hava sıcaklıkları çok yüksek. Kar hızla eriyor, yeraltı sularına inmeden buharlaşıyor ve bize hiçbir faydası olmuyor. Son iki üç yıldır bu konuda ciddi bir sıkıntımız var. Daha önce normal şartlarda kar yağardı. Yeraltı suları, yağmur sularından çok karın erimesiyle beslenir. Özellikle Eskişehir için konuşuyorum, son 3 yıldır kar yağmadığı için yeraltı sularında ciddi bir çekilme var. Bu durumu gerekli mecralarda dile getiriyoruz ama ne yazık ki kimse pek önemsemiyor. Küresel ısınmanın etkisiyle Türkiye’de özellikle İç Anadolu Bölgesi, en çok da Eskişehir etkileniyor. Şu anda büyük bir sıkıntımız var ve bu sıkıntının ileride daha da büyüyeceğini düşünüyoruz” dedi. Eskişehir’de yetiştirilen sebzenin çoğunlukla yeraltı suyuyla sulandığına dikkat çeken Kılıç, şu anda bu suların beslenmesinin ciddi şekilde azaldığını söyledi. Kılıç, “Kanallardan da su kullanıyoruz ama bu küresel ısınma nedeniyle barajlardaki su azaldığı için yazın 15 günde bir rotasyonla su veriliyor. Bu da sebze üretiminde büyük bir sıkıntı yaratıyor. Normalde Porsuk Nehri’nden bırakılan fazla su, Fevzi Çakmak, Alpu bölgesi ve aşağısında drenajlarla yeraltı sularını besliyordu. Ancak 15 günde bir rotasyon nedeniyle bu şans da ortadan kalktı. Yeraltı sularının mutlaka bir şekilde beslenmesi lazım, aksi halde hızlı bir şekilde çekiliyor” ifadelerini kullandı.

ESKİŞEHİR’İ SUSUZLUKTAN KURTARACAK BİR PROJE

Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü tarafından başlatılan ve yaklaşık 180 bin dönüm araziyi sulayacak kapalı sistem sulama projesine de değindi. “DSİ geçen ay bizi davet ederek bu projeyi tanıttılar. Biz zaten varlığını biliyorduk ama çok maliyetli bir proje. Bugünkü maliyeti tahminen 10-11 milyar lira civarında. Kolay bir iş değil ama Dünya Bankası’ndan finansman sağlandıysa yapılabileceğini düşünüyoruz. Bu proje Eskişehir’i susuzluktan kurtaracak bir proje” diyen Kılıç proje ile ilgili umutlu olduğunu belirtti.

“SERBEST PİYASA EKONOMİSİ BİZİ MAHVEDİYOR”

Piyasalarda oluşan fırsatçılık ve denetim eksiklikleri konusunda da uyarılarda bulunan Kılıç, “Şu anda üretimde ciddi bir sıkıntımız yok. Ancak pandemiden sonra piyasada müthiş bir fırsatçılık başladı. Denetim yapılmıyor ve serbest piyasa ekonomisi bizi de üreticileri de mahvediyor. Girdi maliyetlerimiz çok yüksek, üretim planlaması yok. Eğer bu şekilde devam edilirse çok yakın bir zamanda insanlar sebze ve meyveyi çok pahalıya yiyecek. Neden? Çünkü üretici rastgele üretim yapıyor, planlama olmadan ekim yapıyor. Bu nedenle ekilen ürünlerin yüzde 60’ı bu yıl tarlada kaldı. Akaryakıt, ilaç, tohum ve gübre dışarıdan ithal edildiği için hem ülkeye hem üreticiye hem de vatandaşa zarar oluyor. Ürün bolluğuna rağmen vatandaş hâlâ ucuza sebze yiyemiyor” sözlerini ekledi.

Kaynak: Haber Merkezi

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum