Eskişehir'de kadınlar kendi ekonomik özgürlüklerini yaratıyor

Eskişehir Odunpazarı Belediyesi tarafından kadınların kendi ayakları üzerinde durabilmeleri, üretimden kazanç elde ederek ekonomik özgürlüklerini kazanabilmeleri için hayata geçirilen Halk Merkezleri, yıl boyunca hem eğitim hem de dayanışma alanı oluyor.
Bu merkezlerde üreten kadınların el emeği göz nuru eserleri, şimdi kentin kalbinde, Hicri Sezen Meydanı’nda Eskişehirlilerle buluşuyor. Üreten Kadınların El Emeği Satış Standı, 14 Temmuz Pazartesi gününe kadar Hicri Sezen Meydanı’nda ziyaretçilerini bekliyor. Kadınların bir dönem boyunca ilmek ilmek işlediği, sabırla, sevgiyle ve ustalıkla hazırladığı el işi ürünler dört gün boyunca Eskişehirlilerin beğenisine sunuluyor. Odunpazarı Belediyesi, bu stantlarla yalnızca bir sergi alanı değil; kadın emeğinin görünür olduğu, üretimin değer kazandığı, ekonomik bağımsızlığa giden yolda dayanışmanın büyüdüğü bir alan yaratıyor.
Hayatın Merkezindeki Kadınlar Dönüşümlerini Anlattı
Emeğiyle var olan, üretimiyle güçlenen, birliktelikle yol alan kadınlar… Odunpazarı Belediyesi’nin desteğiyle, şimdi hayatın tam merkezinde! Bu kadınlarla, halk merkezlerinin kendilerinde sağladığı dönüşümü konuşuyoruz.
Eşlerimize Karşı Söz Hakkımız Oluyor
Seda Kasap, ev hanımı. Evli ve 2 çocuk annesi. Prof. Dr. Türkan Saylan Halk Merkezi’nin yüzlerce kursiyerinden biri. “Kazım Kurt’un bize sunduğu bu imkanlardan faydalandık” diye başlıyor konuşmasına. Kursa gitmenin, yeni şeyler öğrenmenin hem aile ortamına iyi geldiğini hem de psikolojik anlamda kendisine destek olduğunu söylüyor. “Birbirimize dertlerimizi, sıkıntılarımızı anlatıyoruz; birlikte gülüyoruz, eğleniyoruz; ağlıyoruz. Arkadaşlarımız çok güzel, yeni yeni insanlar tanıyoruz. Geziler düzenleniyor. Bize bir aile ortamı sundular. Her derdimize çare bulmaya çalışıyorlar. Sergiler açarak, para kazanmamızı sağlıyorlar” diyen Kasap, konuşmasını şu sözlerle sürdürüyor: “Eşlerimize karşı söz hakkımız oluyor. Kafamıza göre hareket edebiliyoruz. Örneğin, ben köydeydim, sırf sergi için geldim. Sergi boyunca buradayım, sonra köye geri döneceğim. Örmek zaten çok güzel bir şey, ama çanta, hırka, yelek zaten örüyordum, fakat amigurumi benim için çok güzel bir dönüm noktası oldu. Bir hayvan figürü ya da bebek figürü çıkarmak, yaptığın işi severek yapmak çok güzel bir motivasyon”.
Kadın Olarak Buradayız Dedik
Yaptığı el emeği göz nuru eserlerden ekonomik kazanç da elde eden Seda Kasap, özgüveninin arttığını belirterek, sözlerine devam ediyor: “Eşlerimize karşı söz hakkımız oldu. Biz bir şeyler yapabiliyoruz, kadın olarak buradayız dedik. Komodinin üzerine para bıraktım, oradan al diyorum eşime. Kızım 10 yaşında, anne sergiden para kazanınca bana şunu alacak mısın, diyor. Bu çok güzel bir şey. Bugün 4 tane anahtarlık sattım. 500-600 lira para kazandım. Bunun 300 lirası benim masrafım olsa, geri kalanı bana kâr. Sonuçta, özgür bir kadınım, para kazanabildim diyorsun. Örneğin geçen sene Yeni Yıl Pazarında 7 bin lira para kazandım. Bu imkanları sağladıkları için Başkan Kazım Kurt’a çok teşekkür ediyorum… Seda’nın pazarı diye bir internet sitesi açtım. Orada da satış yapıyorum. İnegöl’den istediler, geçen Balıkesir’e yolladım. Bursa Yenişehir’e satışlarım oldu. Örneğin ben de yoksa, arkadaşımdan alıyorum. Senin ki satılsın diyorum. Önemli olan sadece benim yaptıklarımın satılması değil.”
Dikiş Öğrendim, Sosyalleştim…
Ülkü Özkurt, 3 çocuk annesi. Çocukları ile ilgilendiği için çalışmadığını, ev kadını olduğunu belirtiyor. Özkurt da Odunpazarı Belediyesi Halk Merkezilerinin kursiyerlerinden. “Kursa katıldım, harika gidiyor. Bana gelir de oldu. İmkan sağlayanlara teşekkür ederim” diyor. 3 senedir kursa gittiğini anlatan Özkurt, kurslarda arkadaşları ile sosyalleştiklerinin altını çiziyor. “Tedavi gören arkadaşlarımız var; bir arada olmak, konuşmak sohbet etmek onlara da moral oluyor” diyen Özkurt, halk merkezinde kursa gitmenin kendisine her yönden çok şey kattığını vurguluyor ve ekliyor: “Dikiş öğrendim, sosyalleştim, çok iyi arkadaşlar edindim.”
Üretime Katılıyoruz
Sema Saylan, Amigo Orhan Halk Merkezi Doll Art kursiyeri. Saylan, Doll Art kursuna 2 yıldır gidiyor. 2 yıllık deneyimini ise şu sözlerle anlatıyor: “Çok güzel ürünler çıkartıyoruz. Ve bunları satışa çıkarmamız da bizim için büyük bir avantaj oluyor. Böyle bir imkan sunduğu için başkanımıza teşekkür ediyoruz. Kurs hafta bir gün. Evde kalmıyoruz. Bizim için güzel bir etkinlik oluyor. Üretime katılıyoruz. Neler yapabileceğimizi öğreniyoruz. Motive oluyoruz, deşarj oluyoruz. Maddi yönden de elbette katkısı oluyor.”
Bunu Alamayacağım Demiyorum
Emek Mahallesi’nde bulanan Amigo Orhan Halk Merkezi kursiyerlerinden biri de Yasemin Akkoca. “Bize böyle imkanlar sağladığı için Kazım Kurt’a teşekkür ederim” diyerek başlıyor sözlerine. Ve devam ediyor: “Hem arkadaş ortamımız, hem de kendimizi geliştirmemiz güzel. Evde hiç kadın kalmamalı. Her aktivite var. Örgü kursu var, doll art var. Çanta, bebek, takı yapıyoruz. Bu da bizim herkesle arkadaş olmamızı sağlıyor. Arada aktiviteler yapıyoruz, oynuyoruz, gülüyoruz, sohbet ediyoruz. Kimse evde kalmasın, herkes gelsin. Ben 5 senedir halk merkezindeki kurslara gidiyorum. Kendimde keşfedemediğim şeyler varmış, onları ortaya çıkardım. Çok daha güzel oldu. Artık yapamayacağım hiçbir şey yok. Yapamayacağımızı düşündüğümüz şeyleri bile çok rahat yapabiliyoruz.” İki oğlu olduğunu vurguluyor Akkoca, buradan kazandığı para ile eve katkıda bulunduğunun altını çiziyor. Bu sayede de ekonomik özgürlüğü olduğunu belirten Akkoca, “Bunu alamayacağım demiyorum, çıkartıyorum parayı alıyorum. Eşim de alıyor evet ama ekonomik özgürlüğüm var var. Her şeyi alabiliyorum” diyor.