Eskişehir'de zehirin acı tablosu: 3 kişi hayatını kaybetmiş

Eskişehir'de zehirin acı tablosu: 3 kişi hayatını kaybetmiş
Koza Maden Şirketi’nin Sivrihisar Kaymaz’da yapmak istediği Siyanürlü 3. Zehir Barajı’na karşı tepkiler sürüyor.

Sivrihisar’ın Kaymaz Mahallesi’nde devlete ait Koza Altın İşletmeleri tarafından yapılmak istenen 3. Siyanürlü Atık Barajı’na ilişkin başlatılan ÇED sürecinin ardından, Eskişehirliler yeni bir siyanürlü atık barajına karşı mücadeleyi sürdürüyor.

Eskişehir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından projenin ÇED Raporu’na itiraz için verilen sürenin son gününde bölgeye giden milletvekili ve sivil toplum örgütleri ÇED Raporundaki detayları paylaştı, zehir barajına karşı imza topladı.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ve Eskişehir Çevre Derneği Başkanı Sadık Yurtman ile çevre gönüllülerinin bölge halkına gerçekleştirdiği ziyaretlerde, ortak çağrı “Eskişehir’i zehirlemeyin. Eskişehir Türkiye’nin zehir deposu değildir” oldu.

DEVASA BÜYÜKLÜKTE 3. ZEHİR BARAJI…

Çanakkale’den gelecek altın ve gümüşün Eskişehir’e getirilip zehirinin Kaymaz’a bırakılacağını söyleyen Milletvekili Çakırözer, “Kaymaz’da iki yıl önce zehir barajına karşı direndik dinlemediler, şimdi aynı zehir barajının 2, 3 katı devasa büyüklükteki Siyanürlü 3. Zehir Barajı’nı yapmak istiyorlar. 40 metre derinliğinde 5,5 milyon metreküplük yeni bir zehir barajı! Hem de Çanakkale’de mahkamenin iptal ettiği, ‘çıkaramazsınız’ dediği cevheri getirip Eskişehir’de işleyecekkler! Kaymaz’a 2 milyon 700 ton cevher taşınacak kamyonlarla. Buradan her gün 150-200, belki daha fazla kamyon Çanakkale’den altını, gümüşü, cevheri getirecek. Burada siyanürle, zehirle yıkanacak. İşlenecek. Zehirli bölümü o devasa baraja aktarılacak. Ve onun her türlü riskini tehlikesini Kaymazlılar, Eskişehirliler, Sivrihisarlılar üstleneceğiz. Bu görülmüş şey değil. Çanakkale’den toplayıp, nasılsa Kaymaz’da bir şey demezler, Eskişehir’de bir şey demezler diye buraya getirecekler. Niye demeyelim? Çanakkale’nin doğası, toprağı da kıymetli. Eskişehir’in havası, suyu, toprağı, ağacı da kıymetli” dedi.

“BİR AYDA ÜÇ KİŞİ KANSERDEN YAŞAMINI YİTİRDİ”

ÇED Raporunda zehir barajının açılması ile bölge halkına istihdam yaratılacağının belirtildiğine de dikkat çeken Çakırözer, “Kaymaz’da kanser vakaları artmış. Son bir ayda üç hemşehrimiz kanserden yaşmını yitirmiş, ÇED raporunda zehir barajı için istihdam yaratacağız diyorlar. Tabii ki evlatlarımıza, insanımıza istihdam sağlansın ama bunun başka yolları da var. İstihdam sağlayacağız diye bir şehrin, bir mahallenin hayatını tehlikeye atmaya kimsenin hakkı yok. Burada altın madeni açmak zorunda değiliz. Biz Kaymaz’da başka şeyler yapabiliriz. Sivrihisar’da organize sanayiyi açın o zaman. Hayvancılık gelişsin. Fabrika açın” diye konuştu.

“KAYMAZ’IN KADERİ ZEHİR DEĞİLDİR!”

Zehir barajının yapılacağı yerin fay hattı üzerinde, deprem riskli bölge olduğuna da dikkat çeken Çakırözer, “Kaymaz, Sivrihisar deprem hattı var. Burada bir deprem olduğunda burası fay hattı. Siz fay hattına nasıl bir zehir barajı kurarsınız? Orta büyüklükte bir deprem olsa bu siyanür toprağa, suya sızacak. Şimdi de sızıyor. Bunun başka şehirlerde örnekleri var. Gün gün nefes aldıkça soluyorsunuz. Sıcak havada buharlaşıyor. Artık Kaymaz’da tarım hayvancılık bitme noktasına gelmiş durumda. İnsanlar kanserden yaşamını yitiriyor. O yüzden burada buna dur denmesi lazım! Dur denmezse dördüncü, beşinci zehir barajları kurulacak. Kaymaz’ın, Sivrihisar’ın kaderi zehir değildir! Adaletin terazisi varsa bu terazi bizim insanımızın lehinde tartmalıdır. Biz Kaymaz’da, Eskişehir’de zehir barajı istemiyoruz. Eskişehirimiz Türkiye’nin zehir deposu olmayacak! Tüm Eskişehir bizi zehirlemek isteyenlere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz!” dedi.

“SİYANÜR ÇÖPLÜĞÜ OLMAK İSTEMİYORUZ”

Kaymaz sakinlerinden Şefik Aksoy da, Kaymaz’da yılda 70 kişinin yaşamını yitirdiğine dikkat çekerken, “Senede 70 kişi ölüyor burada. Kuşlar, hayvanlar ölüyor. 68 yaşındayım. Herkes çocuğum çalışıyor diyor. Kimseye anlatamıyoruz derdimizi. Kuzularımız, buzağılarımız öldü” dedi.

Siyanür çöplüğü olmak istemediklerini söyleyen İbrahim Acar ise, “Ölenler kanserden ölüyor. Kanser ölümleri çok oldu. Dışardan gelen madenleri asla kabul etmiyoruz. Siyanür çöplüğü olmak istemiyoruz. Bizim su hakkımızdan alıyorlar. Tarla sularken bizim suyu çekiyorlar. Bizim parayla aldığımız suyu madene basıyorlar. Hastalık çoğaldı. Siyanür demek zehir demek" diye konuştu.

“ZARARINI BİZ ÇEKECEĞİZ”

Yakın zamanda 54 yaşındaki eşi Yasemin Başkır’ı kolon kanserinden kaybeden Hüseyin Başkır eşinin aniden kanser olduğunu ve vefat ettiğini dile getirdi. Başkır, “eşimi kanserden kaybettim. Kolon kanseri. 13 yıldır Kaymaz’da yaşıyoruz. 15 ay öncesine kadar bir şeyi yoktu. Eşim 2 sene kadar madende çalıştı. Ben de 6 yıl çalıştım. Bu barajlar köyümüze çok yakın olduğu için zarar verecek. Ağaçlarımız da çok kötü belki bundan oldu. Zerdali ağacımın yaprakları tamamen dökük, vişne ağacım var sap sarı. Köye yakın olmadığı sürece yapılmasına karşı değilim ama ikinci baraj zarar verdi. Bu üçüncü baraj da zarar verecek. Çok kısa mesafede köye. Devamı da gelecek diye kafamızda soru işaretleri var. Başka yerden geliyor. Bunun zararını da tamamen biz çekeceğiz” dedi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum