Eskişehir'deki o mahalleler büyük tehlike altında

Eskişehir’in Yeşiltepe ve Sütlüce mahalleleri, tarımsal sulama için önemli bir rol oynayan sulama kanalının tehlikesiyle karşı karşıya. 10 yıldır kanalın temizlenip kapanması için mücadele eden mahalle sakinlerinin sesini Saadet Partisi Tepebaşı İlçe Başkanı Muhammed Ali Köse ve Yeşiltepe Mahallesi Muhtarı Meryem Kuş Açıkgöz ile duyurmaya çalışıyorlar. Esentepe Mezarlığı’nın yakınlarında bulunan köprü üzerinde imza kampanyası toplayarak, yetkililere çağrıda bulundular.
“Evlatlar gitti, babalar gitti bu kanalda”
Yapılan basın toplantısında konuşan İlçe Başkanı Köse,“İki mahallemizi ayıran bir sulama kanalımız var. Bu kanal tarımsal sulama için oldukça önemlidir. Suyun ve tarımın ne kadar değerli bir hazine olduğunu anlamanın çok ötesinde olduğumuz günler yaşıyoruz. Yaşamımızı sürdürmenin en temel yapı taşıdır Su. Öyle ki sağlık, ekonomi, hijyen, imalat gibi pek çok sahada suyun önemini görüyoruz. Özetle “Su Hayattır” ancak yaşamın olduğu yerlerde, suyun kontrol altına alınması yani ıslah edilmesi gerekir. Özellikle şehirlerde, vatandaşlarımızın yoğun olarak ikamet ettiği bölgelerde suyun ıslah edilmesi olmazsa olmazdır. Aksi takdirde hayat olan su, hayatımızın sonuna neden olabilir. Kaldı ki, bu ve benzer acı hadiseleri yaşadık. Evlatlar yitti, babalar gitti. Kim bilir duymadığımız ne canlar yandı. Tüm bu acı hadiselere rağmen maalesef ciddi bir tedbir alınmadı. “Su akar yolunu bulur” rahatlığı ile hareket edilmeye devam ediliyor” diye belirtti.
“Eskişehir’e hiç yakışmıyor”
Kanalın çocuklar ve yetişkinler için ciddi bir tehlike oluşturduğunu ifade eden Köse, “Suyun çoğu zaman durgun olması nedeni ile kanala dökülen atıklar çamur ve yosunlara takılıyor. Bu durumda nahoş, berbat bir kokuya sebep oluyor. Bu civarda yaşayan sakinlerin suçu nedir? Kanalın üstü kapatılarak kokuyu en aza indirmek veya kokudan tamamen kurtulmak mümkündür. Kanal ıslah edilse de edilmese de zaman zaman durgunlaşması sonrasında başta sinek olmak üzere ciddi bir haşere problemi söz konusudur. Zamanında ve etkili bir ilaçlama yapılmazsa kanala yakın bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın sağlığı ve yaşam kaliteleri olumsuz etkilenmektedir. Bulaşıcı hastalık ve salgın gibi durumlarda özellikle yaşlı ve çocuklar açık hedef haline gelmektedir. Kanalın üstünün kapanması haşerelerin üremesini ve yuvalanması ciddi oranda azaltacaktır. Böylece halk sağlığı korunacak, sağlık giderleri ve haşere ilaçlama maliyetleri azaltılacaktır. Her ne kadar son yıllarda şiddetli yağışlar görmüyor olsak da ileri ki yıllarda yaşanabilecek olan şiddetli yağışlarda kanalın taşmayacağının bir garantisi yoktur. Bu kanala yakın bölgelerdeki evler ve hane halkları için büyük sıkıntılara neden olabilir. Üstünün kapatılmasını talep ettiğimiz kanal, Şehrimizin güzide eğitim kurumlarından olan Anadolu Üniversitesi’ni çevreleyerek Yeşiltepe ve Sütlüce sınırına geliyor. Üniversite çevresi belki hoş görünüyor olabilir. Ama mahalle sınırından geçen kanalın görüntüsü, bir Avrupa şehri olmakla övündüğümüz şehrimizin vizyon ve imajına hiç yakışmıyor” diyerek yetkililere acil çağrıda bulundu.
“Neden hala kör sağır dilsizler?”
Yeşiltepe Mahallesi Muhtarı Meryem Kuş Açıkgöz, “Bu kanal bir gün kapatılacak. O gün bugün olmalı” diyerek, 10 yıldır süren mücadelelerinin önemine dikkat çekti. Açıkgöz, “10 yıldır yapılan basın açıklamalarının haddi hesabı yok. Neden hala kör sağır dilsizler?” diyerek yetkililere tepki gösterdi. Açıkgöz, “Bir tek yetkili gelip de acınızı yürekten paylaşıyoruz. Bunda bizim de suçumuz var deme lütfunda bulunmadı. Onlar bizi değil, biz onları seçiyoruz. Ve biz artık bu işi layıkıyla yapacak insanlar arıyoruz. Biz bu kanalın pis sularıyla sulanan ürünleri tüketiyoruz. Sağlık elden gitti. Çok bir şey istemiyorum. 10 yıldır vermiş olduğum cenaze sayısını ben unuttum. Eğer bu cenazelerden biri, bir bürokrasinin çocuğu olsaydı şimdiye çoktan kapanırdı. Biz insan değil miyiz? Seçim zamanı gelip kapı kapı dilencilik yapacaklarına bu sorunu çözsünler. Önce görevlerini yapacaklar ondan sonra gelip oy istesinler” diye konuştu.
“Biz 10 yıldır kanal için uğraşıyoruz”
Yıllar önce mahallede yaşanan ilk acıya değinen Muhtar Meryem Açıkgöz, “Enes daha 10 yaşındaydı. Enes’i iki kamyon çöpün altından çıkardım. ‘Enesler ölmesin’ diye yürüyüş yaptık. Enes’in ardından o kadar çok ölüm aldık ki her birinde ben vicdan azabı yaşadım. Peki bizi yönetenler vicdan azabı çekmedi mi? Nasıl bir vicdandır bu? Başlarını yastığa nasıl koyuyorlar? İnsanlığımızı kaybetmişiz. Ahlakımızı kaybetmişiz. Dinimizi, imanımızı, kitabımızı kaybetmişiz. Her biri rant kapısı olmuş, çıkar kapısı olmuş. Menfaat kapısı olmuş. Vatandaşlarıma sesleniyorum. Gözlerinizi açın, kulaklarınızı tıkamayın. Üç kuruş için karakterlerini vasıflarınızı satmayın lütfen. Bir ton kömüre, bir torba makarnaya, bir kilo çaya satmayın karakterlerinizi. Biz 10 yıldır kanal için uğraşıyoruz. Kanalımız kapansın. Her şeyden önce canlar gitmesin ve artık sağlıklı yaşayabilelim. Atıkların pisliklerin suyuyla bizim domatesimiz, biberimiz, salatamız sulanmasın. Biz bunlarla da zehirleniyoruz” dedi.
“Her sene bu kanallarda can gidiyor”
Kanalın çevresinde daha önce yaşanan acı olaylar, mahalle sakinlerini hala derinden etkilemeye devam ediyor. 7 Ağustos’ta bu kanala düşen çocukları kurtarmak isterken kendi canından olan İrfan Bağrıaçık’ın oğlu Umut Bağrıaçık, “Her sene bu kanallarda can gidiyor. Biz öksüz kaldık, yetim kaldık. Başkaları da kalmasın,” diyerek seslerini duyurmak istediklerini belirtti. Anne Semra Keklikçi ise, “Ben eşimi bu kanalda kaybettim. Başka canlar yanmasın. Ben bu olayı yargıya taşıdım, peşini asla bırakmayacağım. Bu kanalın kapatılması için sonuna kadar uğraşacağım. Canımız yanıyor, başka canlar yanmasın” dedi.
“Sesimizi duyurmaya çalıştık ama herhangi bir önlem alınmıyor”
İrfan Bağrıaçık’ın yeğeni Onur Bağrıaçık, “Şikayetlerimizde önceliğimiz kanalın hali. 7 Ağustos’ta kanala düşen çocuğu kurtarmak isterken vefat eden kişi benim amcam. Bundan bir hafta önce bir çocuk daha bu kanala düştü. Hepsi tek tek bentten çıkarılıyor. Yıllardır bu konuda önlem alınmıyor. 2008 yılında benim burada arkadaşım düştü, vefat etti. 2008 yılından beri çok imza topladık. Sesimizi duyurmaya çalıştık ama herhangi bir önlem alınmıyor. Duyduğumuza göre bir ödenek sağlanmış kanal kapatılsın diye ama o ödenek başka yerlere kullanılmış. Gereğinin yapılmasını istiyoruz artık. Artık yeter diyoruz” diye yaşanan acıların son bulması gerektiğini ifade etti.
Kaynak: Haber Merkezi